Sürpriz dolu sabahlar..

62 2 0
                                    

Uykusunun en tatlı, rüyasının en heyecanlı yerindeydi ki bir zil sesiyle aniden yerinden sıçramıştı. Güne başlaması için yeterince negatif bir durumdu fakat zile basan kişinin yıllar önce üniversite için Amerika'ya giden en yakın dostu Amy olduğunu görünceye kadar asıl şimdi rüyada olduğunu düşünüyordu çünkü yıllardır bugünü beklemişti, Lamia için harika bir sürprizdi. Öyle bir şekilde sarılmıştı ki Laima, Amy'nin kaburgaları kırılmak üzereydi. Amy 7 yaşında Türkiye'ye gelmişti kendisi Fransız'dı, Lamia ile aynı lisede okumuşlardı, üniversitede ayrılmak zorundaydılar. Lamia Amy'nin döneceğini bildiği için hiçbir zaman onun yerini kimseye vermemişti. Lamia kendi evinde Amy'e oda hazırlamıştı, yıllar boyunca tüm tanıştığı insanlara Amy'i anlatmıştı. Gelmesiyle hemen başladı soru sormalarına insan bir hoşgeldin der önce ama Lamia "bir daha dönmeyeceksin değil mi?" diye sordu. Amy "dönmeyeceğim, öyle çok özlemişim ki Türkiye'yi sanki kendi memleketimmiş gibi seviyorum burayı ama tabii ki en çok seni özledim" diyerek Lamia'ya sımsıkı sarıldı. Biraz konuştular sonra ikiside deli gibi açtı hemen Lamia kahvaltı hazırlamak için mutfağa gitti. Salondan çığlık ve gülmeye karışık sesler geliyordu, Lamia hemen anlamıştı bu kesinlikle Oscar'ın şımarıklığından dolayıydı. Amy'i bir yandan ısıran Oscar bir yandan da ellerini yalıyordu. Oscar Lamia'nın köpeğiydi cinsi Pomeranian'dı. Bembeyaz tüyleri, minicik bir suratı vardı onu sevmemek mümkün olmuyordu. Kahvaltıya geçtiler, tabii iki kız yan yana gelmiş dedikodu olmaz mı? Amy başladı Amerika maceralarını anlatmaya, Lamia bir yandan kahvaltısını yapıyor ama bir yandan da dikkatli bir şekilde Amy'i dinliyordu. Amy'nin ağzından erkek isminin çıkmasıyla Lamia yemek yemeyi bıraktı. Pür dikkat kesildi, Amy tam 1 yıl önce Will ile Instagram sayesinde tanışmıştı. İkisi gerçekten çok güzel zaman geçiriyorlardı hatta zaman geçince çok güzel bir ilişkiye başlamışlardı fakat bir gün bir gece klübüne Amy, kız arkadaşı ve Will eğlenmek için gitmişlerdi. Amy'nin kız arkadaşı gerçekten çok alkol almıştı, artık kendini bilmez hale gelmişti. Amy çok daha fazla alkollü bir durumdaydı. Amy tuvalete gitmişti ve döndüğünde karşılaştığı manzara Amy için çok fazla kırıcı, üzücü bir manzarayla karşılaştı. Amy'nin kız arkadaşı ve Will dudak dudağaydılar. Bir anda Amy orayı terk etti, ikiside o durumu Amy'nin görmediğini düşünüyorlardı. Ertesi günü sabahı Amy'nin telefonu çaldı, arayan kız arkadaşıydı içinden hiç açmak gelmiyordu ama telefonu açmak zorundaydı bu durumu görmediğini sanmaları için çünkü Amy'nin aklında büyük bir plan vardı. Telefonu zorda olsa açtı ve bir ses "günaydın tatlım, nasılsın?" 3 kelimelik bir cümle olabilirdi ama Amy için sanki bu binlerce kelimelik bir cümleydi çünkü artık onu dinlemek istemiyordu, sesini duymaya tahammül edemiyordu. Amy yatağından kalktı ve Washington manzaralı balkonuna çıkıp "artık daha da güzel olacak diye" kendi kendine söylendi. Yaşadığı kolay bir şey değildi ama Amy bunu kolaylıkla atlatabilecek kendine güvenen, cesur kızdı. Yaşadığı acı durumu Lamia'ya anlattı ve Lamia bir tepki vermedi aslında küçük bir gülümsemeyle Amy'e "ilişkilerin sonu genellikle böyle bitiyor, en yakınımız sandıklarımız bize en uzak olanlarmış" diye söyledi. Amy, Lamia'ya tekrardan sarıldı ve konuyu kapattı. Lamia evden çıkmak istedi, hemen duşunu aldıktan sonra hazırlanıp evden çıktılar. İlk olarak Amy'nin en sevdiği mekanlardan biri ve en özlediği yer olduğunu düşündüğü için onu İstanbul'un en gözde mekanlarından Kuruçeşme'de deniz manzaralı Huqqa adında bir restoran cafe tarzında bir mekan olan yerdi, oraya gitmek isteyeceğini biliyordu. Arabaya bindiler ve Amy dönüp "canım arabanı değiştirmişsin, hayırlı olsun" dedi. Lamia'nın arabası Ford Mustang'ti. Şimdi bu duruma biraz şaşılabilir evet ama Lamia hızı ve macerayı seven çılgın bir o kadarda sevecen bir kızdı. Lamia'nın babasının Şirketler grubu ve Holding'i vardı, kendisi fazlasıyla zengin olabilirdi ama bunu asla dışarıya yansıtmayan biriydi ama Amy tam tersineydi o da zengindi fakat bir o kadar da şımarıktı. Amy, Lamia'ya dönüp "nereye gidiyoruz bebeğim" diye sordu. Aslında Amy tahmin edebiliyordu ama yinede sormak istedi, Lamia hiçbir şey söylemedi hafifçe güldü. Yine bol trafikli bir gündü ama kolayca atlatabildiler trafiği, Kuruçeşme'ye geldiklerinde Amy zaten anlamıştı ve arabadan inip, mekana girdiler. Lamia sosyal medyada tanınan, çok sevilen sosyete biriydi bu nedenle telefonu sabahtan beri susmuyordu ama Lamia artık bu durumdan sıkılmıştı ve telefonunu kapattı çünkü bugün yıllardır beklediği biricik dostu Amy gelmiş bugününü tamamen Amy'e vermek istedi.

Hayallerimde SenWhere stories live. Discover now