Savaş bitti mi diye sorarsanız hayır, savaş kıyamete kadar devam edecekti.
Sevgi bitti mi diye sorarsanız hayır, sevgi kıyametten sonra da devam edecekti.
Peki ya aşk? Aşk çok kuvvetli bir histi fakat, Seo Changbin ve Lee Felix'in birbirine olan his...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
〰️
Kalabalık bir mekan.
Uğuldayan sesler.
Dengeleri bozan hesaplamalar..
Silah seslerinin karışmasıyla, ortalığın akıl almaz bir şekilde karışması kaçınılmaz olmuştu. Korumaların yarısının Minho'nun etrafını, diğer yarısının ise Felix'in etrafını çevrelemesiyle ve bir anda nerden çıktığı belli olmayan üç kişilik bir grubun Hyunjin'in ellerini kelepçelemesi saniyeler içinde gerçekleşmişti. Nasıl olduğunu anlamadığı bir şekilde Bang Chan tarafından omzundan vurulan Hyunjin, kötü bakışlarını Chan ve burnu bile kanamayan Changbin'e dikmiş ağzının içinden anlaşılmaz küfürlerini sıralıyordu. Omzundan akan kanlara rağmen acımasız bir şekilde saçlarından tutulup yaka paça sürüklenerek Minho'nun önünde diz çöktürülünce kin dolu bakışlarını ona tepeden bakan Minho'ya sundu. Minho ise kendisine sunulan bakışları umursamadan ifadesiz bir şekilde önündeki bedeni süzerken dilini ağzının içinde dolaştırıp gülümsedikten sonra etrafta bir tokat sesi yankılandı. Hyunjin atılan tokadın şiddetiyle yere yıkılırken, Minho hızını alamayıp tekmelerini savurmaya başladı yerde yatan bedene. Felix abisinin kendini kaybedeceğini anlayarak hızla yanına ulaştı ve kollarını Minho'ya sarıp onu Hyunjin'den uzaklaştırdı. Minho, Felix tarafından tenha bir köşeye sürüklenirken derin bir nefes aldı. Biraz uzaklaştıklarına kanaat getiren Felix abisinin sakinleşmesi için fısıltıyla en sevdiği şarkıyı mırıldanmaya başlayarak Minho'yu bulunduğu sinir hâlinden çıkarmaya çalıştı. Minho kollarının arasındaki küçük bedenin yapmaya çalıştığı şeyi anlayarak kafasını Felix'in omzuna koydu ve kısık bir sesle Felix'in kendisi için söylediği şarkıya eşlik etti. Ne kadar süre Felix'e sarılı bir şekilde kaldığını bilmeyen Minho küçük bedenin kolları arasından çıkmaya çalışırken, kardeşinin daha sıkı kolları ile karşılaştı. Gülümseyip kafasını omzundan kaldırdı ve yüzüne bakarak;
"Sakinleştim, bırakabilirsin beni." diye mızmızlandı.
Felix inanmadığını belli ederek kaşlarını çattı ve endişeli sesiyle konuştu;
"Söz ver bir şey yapmayacağına." Minho gözlerini devirip "Hı, hı." diyerek geçiştirip Felix'in kolları arasından çıktığında ıslık çalarak Hyunjin'in olduğu tarafa doğru adımlarını yöneltti.
Felix ise abisinin uslanmaz kişiliğine gücünün yetmediği kısma geldiğini anladığında dudaklarını dişlemeye başladı. Olası bir çılgınlık yapmasını önlemek amacıyla son kez şansını denemek için hızla abisinin yanına ulaşıp bileklerinden tuttu ve yalvaran gözlerini dikti karşısındaki bedene. Söyleyeceği hiçbir sözün etki etmeyeceğini bildiği için sadece tekrardan bir sarılma daha verdi. Minho ise kendisine sarılan bedenin saçlarını okşadıktan sonra yüzünü avuçları arasına alıp alnından öptü. Felix öpücüğün etkisiyle rahatlayarak derin bir nefes alırken, Minho Felix'in gözlerindeki endişenin yavaş yavaş kaybolup yerini büyük bir gülümsemeye bıraktığına şahit olduğunda kendisinin de sinirinin yatıştığını fark etti.
