Strawberry perfume~ bxb

2

Mathew

Derek'le kantine gittiğimizde kendime armutlu gazoz almıştım. Güzelimede çilekli süt ve lolipop almıştım. Çilekli şeyleri hep sevmişti. Canım arkadaşım yine bişeyler saçmalıyordu ama benim aklım o çilekli parfümdeydi. Jessica'nın o parfümü bilerek aldığını biliyordum. Çünkü ona aşık olduğumu ilk ona söylemiştim. O benim kardeşim değil ama kardeşim gibi olmuştu. Dave ise her daim sevgilim gibi gördüm onu.

Sınıfa girdiğimde montların asılı olduğu duvarda birkaç kişi olduğunu gördüm. Daha dikkatli bakınca Dave'i görmemle elimdekileri Derek'e verip onlara yürüdüm.

Dave'in ağzını kapatmışlar ve tecavüz ediyorlardı. Hemen yan sırada gördüğüm boş şişeyi alıp Dave'i kendime çektikten sonra o piçin kafasına attım. Dave ağlıyordu ve bu daha çok sinirlenmeme neden oluyordu.

Bir tanesi üstüme geliyordu Dave'i arkama saklayarak yaklaşan çocuğun yakasından tutup kafayı geçirdim. Arkamdan acı dolu bi inleme sesi gelmişti. Merakla arkamı döndüğümde Dave'in diğer çocuğu ters kelepçe şeklinde tuttuğunu ve tehtidler savurduğumu duydum. İşte benim karı beee.

Dave'den

Karı ne amına koyim. Öküz Mathew. Sırf alttayım diye gördüğüm muameleye bak. Ama ben ona çektirirdim. Görür o. Çocuklar kaçtığı için sırama oturup kulaklığımı taktım.

And tell me how you hate me, hate me
So tryna replys(?) me . Chase me, chase me tell me how you hate me
Raise me raise me wish you never dated me
Lies, tell me lies baby tell me how you hate me.

Şarkıya kısık bir sesle eşlik ediyordum. Kasıklarımdaki elle irkilerek oraya baktım. Tanıdık dövmeyi görmemle elim sahibine baktım. Mathew yanıma oturmuş gazozundan yudum alıyordu. Hoca okulun ilk günü olduğu için serbest bırakmıştı.

Kızlar kendilerince selfie çekiyorlardı. Bazı kişiler oyun oynuyordu. Alexa Mia ile oturmuş konuşuyorlardı. Derek telefonda konuşuyordu. Normak okulun ilk ve son haftası olan olaylardı. Ama farklı olarak Mathew ve ben sevgiliydik.

Bi anda elimden tutup sınıftan dışarı çıkartmıştı beni. Tuvalete geldiğimizde sondaki kabine girdik. Kapıya arızalı yazısını asmayı unutmamıştı. Eli bacak arama girdiğinde inlemiştim. Bi yandan pantolonun üstünden aletimi sıkıyordu, diğer yandan kendini bana bastırıyordu.

"Mat-hew d-dur okulda-okuldayız... "

Pantolonumu çıkartıp elini deliğime getirdi. Elleri ıslaktı. İyide neden?

Mathew'dan

Ellerimi gelmeden gazoza batırmıştım. Çünkü hemen yapmak istiyordum.

Bir parmağımı deliğine ittiğimde sesli bi şekilde inlemişti. Elimi ağzına koyup inlememerinin elimde kaybolmasını sağladım. Makas hareketlerinden sonra içine girdim. İkimizde aynı anda inlemiştik. Hemem hızlıca gelgit yapmaya başladım. Öyle güzel inliyordu ki. En son hızda gelgit yapıyordum. Ama yetmiyordu. Diğer elimi karnına koyduğumda kendime daha çok bastırdım. Ki aletimi dahada iyi hissetsin diye.

Dave'den

Karnımdaki eli baskı yaptığı için daha çok zevk almıştım. Gözlerim yaşarmış, gözbebeklerim yukarı doğru kayıyordu. Bi anda tuvaletin kapısı açıldı ve durduk. Konuşma sesleri duyuyordum. Hassiktir. Derek ve Michael gelmişti. Ama bi sorun vardı.

"SANA İNANAMIYORUM DEREK! NEDEN O OROSPUNUN GELİP KALÇANI ELLEMESİNE İZİN VERDİN Kİ?!?! "

"Michael s-sakin ol dedim sana.... He-hem o benim arkadaşım."

"YEMİŞİM ARKADAŞINI! "

Ananı avradını ben bile korkmuştum arkadaşımdan. Derek'i düşünemiyorum. Burun çekme sesleri geldi.

"Mic-hael yalvarırım. "

"Sana kime ait olduğunu hatırlatıcam Derek"

İnleme sesleri gelmişti. Mathew bi a da geri çekilip üstünü düzeltti. Kapıdan çıkıp onların olduğu kabinin yanına gitti.

"ULAN ŞEREFSİZ AÇ KAPIYI. UTANMIYOR MUSUN ÇOCUĞA ZORLA SAHİP OLMAYA PİÇ"

Üstümü düzeltip dışarı çıktım. Mathew'in yanına gidince kapı kilidi açıldı ve içinden Michael çıktı.

"Bak kardeşim sevgilimle aramda olanlar seni ilgilendirmez! "

Onların dikkati dağılmışken kabine girip Derek'in üstünü düzeltmesine yardım ettim. Zavallı çocuk çok fena ağlıyordu.

Derek'i alıp tuvaletten çıktığımda kantine gittik. Ona bitki çayı almıştım. Revire gidip dinlenmesi için yatırdım onu. Deli manyak arkadaşımın gelme ihtimaliyle yanında durdum.

Olan olaylar yüzünden aletim sönmüştü. İyikide sönmüştü. Çünkü Derek bu haldeyken benim zevk almam hainlik olurdu.

~1 saat sonra~

Okul bitmişti. Derek'i uyandırıp sınıfa çantamızı almaya gittik. Çantamızı aldıktan sonra otoparka gidip arabasına bindik. Yogun olduğu için araba süremezdi. Benimde ehliyetim vardı fakat araba kullanmıyordum. Arabayı onun evine sürdüm. Mathew'a Derek'lerde olduğumu merak etmemesini söyledim. Ve beraber Derek'le uyuduk.

................

Sabah uyanınca kahvaltımızı yapıp okula gittik. Derek dünkinden iyiydi ama hâlâ kötüydü. Kendi arkadaşımdan nefret ettim şimdi. Ne suçu vardı ki. Ah Michael ah. Rezil ettin irezil seni püğğğğ.

İnternetim pek olmadığı için yb'leri zor atıcam sanırım. Kına telaşı ile bu kadar oldu kb.