Minho cayini da masaya koyduktan sonra sandalyesine oturup kahvaltisini etmeye basladi. Bugun normalden daha erken kalkmisti cunku dogum gunu oldugu icin cok heycanliydi. Calan telefonla heycanlanarak hemen acmis ve gulumseyerek sevgilisini dinlemisti.
"Günaydın kedicik"
"Günaydın, bir şey mi oldu Channie?"
Chan sevgilisinin heyecanlı sesine karşı kıkırdadı. Doğum gününü kutlamasını beklediğini biliyordu. Fakat sürpriz yapacakları için bilmemezlikten geldi.
"Hayır, sevgilimin sesini duymak istedim sadece. Önemli bir işim var o yüzden telefonumun sesini kapatacağım"
"Ne işi?"
"Iş işte Minho. Neyini anlatayım sana"
Minho kaşlarını çatarak catalini sertce tabaga birakti. Neden söylemiyordu ne işi olduğunu?
Chan gelen sesle Minho'nun kahvalti yaptigini anladiginda gulmemek icin dudaklarini birbirine bastirdi.
"Iyi Chan. Işin bitince ararsın ama ulasabilir misin bilmiyorum"
Chan yüzüne kapatılan telefonla küçük bir şokun ardından kahkaha attı. Cok pis trip yiyecegini bilerek derin bir nefes aldi. Changbin'i arayıp açması için beklerken tabağını bulaşığa koydu.
"Efendim"
Changbin'in uykulu sesine karşı gözlerini devirdi.
"Hâlâ uyuyor musun Changbin? Kaldır şu götünü artık"
"Ne var Chan? Söyle de kapat"
Arkadasinin umursamazligi yuzunden gozlerini kapatti bir kac saniye.
"Aptal! Biz demedik mi Minho'ya sürpriz yapacağız diye"
"Siktir! Tamam kapat hazırlanıyorum ben"
Chan telefonu kapatıp derin bir nefes alarak odasına ilerledi. Günler öncesinden hazırladığı kombini giyerken bir yandan da alacağı hediyeyi düşünüyordu. Minho'nun heyecanlanacağını çok iyi biliyordu.
Kiyafetlerini giyip Minho'nun kendisinde en sevdigi parfumu de siktiktan sonra esyalarini alip evden cikti. Aldigi hediyeyi dusundukce heycanlaniyordu. Evden cikip arabasina bindi ve hediyeyi alacagi yere gitti.
Hediyenin sorunsuz bir sekilde hazir oldugunu gorunce is sahibine tesekkur edip arabasina binerek sirkete gitti. Aksam 5e kadar bostu. Kendisi sadece hediyeyi ayarlayacak suslemeler vs digerleri tarafindan hazirlanacakti. Sirkete girip herkese selam vererek ofisine gecti ve sabirsizlikla saatin 5 olmasini beklemeye basladi.
°°°
O sirada Minho ise yemegini bitirmis hazirlanip her seyden habersiz dans studyosuna dogru yol almisti. Dans studyosuna girer girmez aniden gelen ses ile yerinde sicramis ve sokla ogrencilerine bakmisti. Ogrenciler hep bir agizdan onun dogum gununu kutlarken iclerinden bir tanesi elinde pasta ile Minho'ya yaklasip uflemesini soylemisti. Minho ustundeki soku atlatip gulumseyerek pastayi uflediginde herkes alkislamis ve hediyelerini vermeye baslamisti.
Minho dogum gununu ilk kutlayacak kisinin sevgilisi veya yakin arkadaslari oldugunu dusunurken ogrencileri olmasina biraz kirilsa da belli etmeyip ogrencileriyle eglenmis ve bu seferlik dersi iptal edip birlikte doyasiya istedikleri sekilde dans edip sarki soylemislerdi.
°°°
Sonunda saat 5e yaklastiginda Chan heyecanla arabasina binip Minho'yu aradi. Telefonu acmadiginda Minho'nun sabah dedigi seyi hatirlayip sevgilisinin tatliligina guldu. Arabasini direkt dans studyosuna surmus ve arabasini park edip studyonun kapisinin yaninda beklemeye baslamisti.