İki genç büfenin gündüz çalışanı tarafından apar topar dışarı atılmasın ardından aldıkları bri paket sigara ile yakınlardaki bir parka gelmişlerdi.
İkiside dün gece personel odasında deliksiz uyumuşlardı. Sabah ise zorla uyandırılıp kapı dışarı edilmişlerdi.
İkiside bir dal sigara yaktıkları zaman birbirlerini incelemeye başladılar sessizce. Katsuki istemeden acıdı Ceyana'ya. Yüzündeki yaraları ve izleri saymazsak gerçekten güzel bir kızdı ve tekinsiz insanlarla haşır neşirliği olması hiç iyi değildi. Ancak Katsuki bu düşünceye hemen son verdi, kendisini insanlardan üstün görüyordu ama asla onlara acıyacak bir tanrı gibi görmemişti kendini.
Ceyana ise boş bir zihinle sadece Katsuki'ye baktı. Pek bir şey düşünmedi, onun hakkında gördüğü tek şey stresli oluşu; kendisi sigara ve alkol gibi şeylerle avutmaya çalışmasıydı. Fakat Ceyana bu ters çocuğun tek ihtiyacının sıkı bir kucak ve samimi bir sevgi olduğunu düşünüyordu. Sevgisiz diye düşünüyordu ama Katsuki'nin samimi bir kucağa ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. Bunu Ceyana anlamışken etrafındaki insanlar hiç mi anlamamış diye kendi kendine düşündü Ceyana. Tabii o sarışının kendisine uzanan her kolu ittiğini bilmiyordu ki.
"Şimdiden başla, uzun sürecek gibi."
Katsuki sigarasını toprağa bastırarak söndürdü ve sırtını arkasındaki ağaca daha da yasayarak yayıldı. Ceyana da son nefesini çekti ve kafasını salladı, zorunlu falan hissettiğinde değildi ama Katsuki hem dün olanları görmüş hemde bu işe bulaşmıştı, anlatması iyi olurdu.
"Üniversiteye geçtiğim ilk yıl, annem ve ben buraya taşındık. Annem ve babam uzun süredir ayrı ve babam ülke dışındaydı. Ama okul masrafları ev masrafları falan yetmiyordu. Annemim sağlığı pek iyi değil, yani benim yarı zamanlı işim asla yetmiyordu. Sonra bende okuldaki bir çocuk sayesinde bir uyuşturucu işine girdim, sadece sokak aralarındaki alıcılara ulaştırıyordum ama aptallık bende işte. Üç dört ay öyle gitti ama brn bir gün yakalandım ve kimse de bana yardım etmedi. O sırada annem vefat etti. Mecbur, hapisten çıkmak için bende polise gerekli parayı ödedim. Ama sicilimden dolayı kredi alamadım daha doğrusu aldığı kredi yetmedi bende son çare daha önceki işimden dolayı tanıdığım birkaç kişiden para almak zorunda kaldım. Ve böylece tefeciye bulaşmış oldum. Geçen hafta son ödemeyi yapmam lazımdı ama parayı tamamlayamadım, hemen hafta beni bir tartakladılar ve bir hafta daha mühlet vermişlerdi. Olay böyle işte. "
Ceyana konuşmasını bitirdiğinde gürültülü bir soluk verdi ve paketten bir dal sigara daha aldı. Katsuki sessizce kızı dinlemişti, arada şaşırdığı yer olsa da genel olarak beklediği gibi ilerlemişti bu hoş olmayan hikaye.
"Polise gitmeyi denedim elbette ama canımı paradan daha çok seviyorum Sarı, yoksa düşünmeyecek kadar aptalıdeğilim."
Ceyana, Katsuki konuşmadan hızlıca kendisini açıklamış ve ironik bir kıkırdama bırakmıştı. Kafasını kaldırdı ve gökyüzüne baktı birkaç saniye. Aşırı depresif davranmak istemiyordu ama; çalışmak, para meselesi, can güvenliği, iyice kötüleşen insan ilişkileri gittikçe kötüleşiyordu. Artık bardağın dolu yanına bakmayı unutuyor gibiydi.
Katsuki bir süre sessizce durdu, ağzına gelen cümleleri söyleyip söylememeyi düşündü. Kötü ve ters tepki vereceğinden tedirgin olmuyor değildi ama asıl düşündüğü Ceyana'nın gururunu incitmemekti. Ama yine de konuşmadan bilemezdi ya.
"Bu söyleyeceğimi hakaret olarak algılama ama eğer paraya ihtiyacın varsa, yardım edebilirim."
Ceyana hiçbir şey demeden Katsuki'ye baktı, gözlerini kıstı ve onu baştan aşağıya süzdü.
"Gururunu incitmek istemiyorum bunu güvenliğin için söylüyorum."
"Neden yapasın ki?"
Katsuki aldığı garip tepkiyle duraksadı.
"Gururum falan incinmiyor, öyle olsa anlatmazdım bile. Ve Sarı eğer hayatını tehlikeye atacak bir durumda olsaydın inan gururun aklıma en son gelecek şey olurdu. Lakin merak ediyorum, neden bana yardım edesin ki?"
"Neden mi?"
Sarışın şaşkınlıkla cevapladı, bu sorunun arkasındaki anlamı merak etti.
"Seninde dediğin gibi hayatını tehlikeye atan bir durum içindesin de ondan. Bu nasıl bir soru böyle?"
"Neden yapasın ki, etrafımdaki insanlar hiçbir şey yspmamışken neden sen bana yardım eli uzatıyorsun ki?"
Ceyana kafasını Katsuki'ye doğru çevirdi. İstemsizce ağlamaya başlamış ve sesi yükselmişti. Katsuki şaşkınlıktan hiçbir şey diyemedi.
"Neden kimse yapmazken tanıdığın birisine yardım edesin ki?"
Ceyana ağlarken kendi kendine sayıklayarak bağırmaya başladığında sarışın daha fazla dayanamadı ve sigarasını bırakarak Ceyana'yı göğsüne doğru asıldı.
"Bende bilmiyorum ki."
Hafifçe mırıldanmış ve Ceyana'nın ağlaması yatışsın diye yavaşça saçlarını okşamıştı. O an sanki genç kızın tüm yorgunluğunu, onunla beraber sırtlanmış gibi hissetmişti.
Genç kız hayatında ilk defa yanlız değilmiş gibi hissediyordu, etrafındakilerin sahteliğini ilk defa fark etmiş gibiydi, umutsuzca Katsuki'ye yaslandı o anda.
Sarışın bıraktığı sigarayı aldı ve derin bir nefes çekti kafasını kızın başına yaslarken, sanki o anda Ceyana'nın hissettiklerini sırtlanıyor gibiydi.
Ve siragasını oradacıkta bitirdi, sessizce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Şişe Tarihi Geçmiş Bira ❦︎ Katsuki Bakugou | Kısa Hikaye
FanfictionKatsuki Bakugou; her hafta sonu bira almak için geldiği büfede, her zamanki kasiyere gittikçe alışıyordu. [depresyon, pasif içici] Bakugou Katsuki au.