İçimin ölmesine mi yanayım bedenimin nasıl ayakta kalmaya çalıştığına mi hiç birine inanamamak mi acıtmak yoksa sevdiklerinden yediğin kazık mi ben hayatı doğrusuyla yanlışıyla kabul ettim belkide zorunda kaldım ama bedenim pes ederse o zaman ruhumun yaptıgı hiçbir işe yaramayacak işte o zaman kaybedeceğim gördüğüm ya da görebilecegim güzellikleri...
Evet iç açıcı hikayem yok olmayabilir de ben hayatı iyisiyle ve kötüsüyle kabul ettim artık acımıyor canım, acımazda herhalde bir daha... neyse hikayeme başlayalım ben Liya 19 yaşında üniversite öğrencisiyim ama açıktan okuyorum bunu sen mi istedin? diye sorarsanız hayır ben istemedim zorunda kaldım. yurt geçen sene bugün beni attı zaten evet ailem yok varsada haberim yok aslında belki vardır bir yerde ama beni aramamışlar bile bugüne kadar yurtta kaç arkadaşım varsa hepsinin ailesi geldi buldu en azından aradı ben kaç gün bekledim arasınlar gelsinler diye ama yok telefon bile açmadılar ya en çok da bu koydu hayat belkide benim imtihanımda buydu güzel günler göreceğim belkide bir yanım hep bunu kabul ediyor ama diğer yanım gerçekleri görmüyor musun diye bas bas bağırıyor o yüzden çok fazla kafa takmıyorum bunları düşünürken ineceğim durağı kaçırdım hayırlı olsun hemen olduğum yerden inip yürümeye başladım "ya ne güzel dimi ilk günden geç kalıyorum harika aferin sana Liya" diye kendi kendime söylenirken telefon çaldı arayan en yakın arkadaşım İremdi. telefonu açmadım, açsam bir ton fırça yiyeceğim çünkü işi o istedi patronundan kesin gelmediğimi gördü diye söylenirken geldim iş yerine yani konum öyle gösteriyor içeri bir girdim koridorlar aşırı sessizdi sanki ölüm sessizliği var gibiydi biraz ilerlerken arkadan ses geldi belki biri vardır diye içeri adım atmamla yerde yatan ceseti görmem bir oldu...
yerde yatan bir ceset vardı ve başında bekleyen 2 adam hemen görünmeden kaçtım ve iremi aradım bulamadım şirketi diye geldi beni aldı ve getirdi patronun yanına girdiğimde şok geçirdim cesedin başındaki adamlardan biriydi inanamıyorum katille mi çalışacaktım...
Ona bakarken dona kalmıştım inanamıyordum bir bu eksikti başımda diye düşünürken İrem dürttü beni
'Sana söylüyor Liya duymuyor musun'
Ani bir irkilme ile kendime geldim ve
'ya kusura bakmayın biraz uykuluyum alamadım uykumu daha tekrar alabilir miyim soruyu?'
Katil adam bana pekte inanmamış gibi bakıyordu korkmuştum aslında ama korkmamalıydım o yüzden duruşumu düzelttim ve kendime geldim sert bakışlarla ona bende bakmaya başladım adam devam etti
"ben Aras yalçın yeni patronunum seni tanıyalım hiç tecrüben var mı?'
Bunu sorduğunda gereksiz bir şekilde aklıma geldi ya beni gördüyse ya beni tanıyorsa yada tanıdıysa ya sıradaki bensem derken yine dürtüldüm İrem tarafından tabiki
'ya kızım iyi misin bişey var bugün sende şu işi alalım sonra hesaplasacağız'
'sus kızım ya yok bişeyim...' devam edemedim Aras bey bize bakıyordu çünkü
'Merhaba Aras bey ben Liya yılmaz hiç tecrübemde yok İrem yüzünden geldim yani daha doğrusu sayesinde ne diyorum ben susayım en iyisi' diyerek ireme baktım o da anlamış gibi bakarak devam etti
'aras bey Liya'nın gerçekten bu işe ihtiyacı var hem okuyup hem çalışacak zaten bende konuşmuştum sizinle onaylamıştınız'
Aras bey devam etti
' tamam kızlar uzatmayın İrem sen bak uygun bir yerde başlat yarın gelsin yanıma imzalasın'
İrem teşekkür ederek odadan çıktık tabi dakika bir gol bir hemen kenara çekti sormaya başladı neyin var iyi misin sanki bişey düşünüyor gibisin vs vs bunaldım of çektim ve başladım
' iremm canım arkadaşım iyiyim kuzum iyi bişey yok uykum var sadece'
'liya farkında mısın bilmem ama saat 14:00'
Hadi be o kadar olmuş muydu
'gece geç yattım ya ondandır'
Öyle olsun bakalım diyerek ilerledi ve beni kerem beyin yanına götürdü içeri girdiğimde 2. Şok geldi evet katillerden biride buydu Allah'ım nereye düştüm ben ya off derken sanki beni tanımış gibi baktı kaçmam gerek ama İrem ölse salmaz beni mecbur girdim bir mafya anası gibi kerem bey yardımcı oldu ve beni kendi asistanı yaptı bir nevi yırttım en büyük mafyanın yani diğer adıyla mafya babasıyla çalışmayacaktım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liya
General Fictionİçimin ölmesine mi yanayım bedenimin nasıl ayakta kalmaya çalıştığına mi hiç birine inanamamak mi acıtmak yoksa sevdiklerinden yediğin kazık mi ben hayatı doğrusuyla yanlışıyla kabul ettim belkide zorunda kaldım ama bedenim pes ederse o zaman ruhumu...