Sustu. Kollarını belime dolayarak daha sıkı sarıldı ***
Gerçekten beni sevmediğini biliyordum ama şuan ona sarılmak iyi geliyordu. Evet tam bir aptalım.. Başımı göğsüne bastırdığından dolayı uykum gelmişti göz kapaklarımın kapanmasına izin verdim.
Öylece birbirimize sarılırken bize doğru gelen adım seslerini duymamla başımı John'un göğsünden kaldırıp kimin geldiğine baktım bu kişi tabii ki Ali'ydi bana 'ne bok yiyorsun?' dermişcesine bakarak bize doğru yaklaşıyordu Johnny'e baktım pür dikkat yüzümü inceliyordu.
Ellerimi belimde olan ellerine götürüp "Ne olur bırak." Diyebildim ağlamaklı sesime karşılık dudağının kenarları hafifçe yukarı kıvrıldı Üzülmem çok hoşuna gitmiş olmalı
Bu hareketleri beni yeterince sinirlendirdiği için sert bi şekilde ellerini belimden ayırdım Eğer bunu o da istemeseydi yapmam mümkün değildi çünkü benimkine karşılık büyük ve güçlü bir bedeni vardı
Artık yüzüne bile bakmak istemiyordum buraya kadar yeterince dalga geçti ama bu saatten sonra müsaade etmeyeceğim
Bize bön bön bakan arkadaşıma çevirdim bakışlarımı ona baktığımı fark edince gülümsedi kollarını açıp onaylar gibi başını salladı koşar adımlarla yanına gidip kollarına bıraktım kendimi Benim her anımda yanımda olan canım arkadaşım iyi ki vardı ●
Sabah başımın ağrımasıyla uyanmak gerçektende müthişti neden ağrıdığını düşünürken aklıma dün gece geldi Hem çok ağlamaktan hemde biraz içmemden dolayı ağrıyordu
Dün gece sıkıca sarıldıktan bir süre sonra Ali gitmemiz gerektiğini söylemiş beni kucağına alıp arabaya götürmüştü Ali beni ön koltuğa oturttuktan sonra kapanan kapının camından dışarı baktığımda Johnny kaşlarını çatmış sinirle bize bakıyordu göz devirerek önüme döndüm daha sonra da Ali beni evime bırakmıştı
Düşünceler içerisindeyken babamın sesini duydum "Güzelim hadi kahvaltıya gel"
"Geliyorum babacığım"
Kalkıp banyoya gittim ve yüzümü güzelce yıkadım
Banyodan çıkıp merdivenlerden seke seke iniyordum ki karşımda kaşlarını çatmış bana bakan adamla olduğum yerde kaldım
Gözlerinde bir kıvılcımın yanıp söndüğünü gördüm resmen beni öldürecek gibi bakıyordu Ne bir adım atabiliyordum ne de geri gidebiliyordum çivi gibi çakılmıştım
Basamakları hızla üçer üçer çıkıp bileğimi sıkıca kavradı ve beni odama doğru sürükledi
Hızla içeri girdi ve kapıyı ayağı ile kapatmasıyla beni yatağıma fırlatması bir oldu
Ben hala şaşkınca ona bakıyordum
Suratı öyle bir hal aldı ki resmen iliklerime kadar buz tuttum ilk defa onu bu şekilde görüyordum
Gözleriyle beni baştan aşağı süzüp "Sen." dedi ama öyle sakin konuşuyordu ki ses tınısıyla her yanımı korku sardı.
Dizlerimin üzerine doğruldum ve johnny bana doğru bir adım attı. "Sen." dedi tekrar derin nefesler alarak "Be..ben?" ya resmen korkudan işeyeceğim şuraya
Gözleri alev alev vücudumda geziniyordu yavaşça yüzüme çıktığında gözlerini gözlerime sabitleyip hızla bana doğru geldi Her adımında bakışları o kadar derinleşiyordu ki dizlerimin üzerinde geri geri gitmeye başladım
Yatağımın yanına ulaştığında eğilerek büyük ellerini ayak bileklerime doladı Gözlerini gözlerimden ayırmadan elleri ayak bileklerimden bacağıma tırmanmaya başladı ve aynı anda dizleriyle yatağa tırmandı
Elleri baldırıma doğru yükselirken yavaşca üzerime çıkıp bacaklarımın arasına yerleşti
Onu itmek istiyordum ama her yerim uyuşmuş gibi hissediyordum
"Na..napıyorsunuz?"
Ellerini kalçalarıma yasladığında burun buruna geldik Burnumdan içeri sızan kokusuyla korkum gitti yerini anlamlandıramadığım bir his kapladı
Johnny "Beni delirtmek istiyorsan bunu başarıyorsun" dedi fısıltısıyla "Sayende irademi kaybediyorum ufaklık"
Nihayet idrak etme kabiliyetim yerine geldiğinde gözlerim kocaman açıldı
"Bir daha" dedi beni tekrar süzerek "Bir daha sakın Hayal."
Ne saçmalıyor be bu adam?
Hangi hakla bana böyle davranıyor?
Aniden onu üzerimden ittim ve ayağa kalktım "Sen kimsin? Hangi hakla bana bunları söylüyorsun pislik herif?"dedim yumruklarımı göğsüne geçirirken
"Sen ortalıkta böyle gezdikçe beni zorluyorsun küçüğüm yapma bunu"
