Fourth of Jully/GgukTae

2

Hi babys okuyan var mıdır bilmiyorum ama iyi okumalarr

Jungkook'tan

Gecenin bir vaktinde hep gittiğim bankta gördüğüm çocuğun yanına oturmuştum. Fazla insanlarla tanışmayı sevmesem de çocuk aya o kadar güzel bakıyordu ki ismini bile bilmem iyidir diye düşünmüştüm. Bu sefer ismini öğrenmeliyim! Eve geldiğimde birdaha karşılaşır mıyız diye düşünmeye başladığım sırada işte buradayız.

Barın tuvaletine gitmiş, elimi yüzümü soğuk suyla yıkadıktan sonra hafiften saçlarımı da ıslatarak çıkmıştım tuvaletten. Gördüğüm manzara kanımın beynimde toplanmasını sağlamaya yetmişti bile. Bir adam yerimde oturmuş konuşuyordu. Ne konuştuklarını duyamasam da taehyung rahatsız olmuşçasına ayağa kalkmıştı ve orospu çocuğu bileğini tutmuştu. Ani sinirle gülerek gömleğimi yukarıya doğru katlamaya başladığımda kavga edeceğimi biliyordum. Eee kaos=ben demiştim değil mi?

"Siktir olup gitmen için 20 saniyen var"

Adam Taehyung'un bileğini bırakmadan bana döndüğünde gülümsemem büyümüştü.

"Sana mı soracağım ben hanım evladı, hadi sen ailenin yanına git bak yatma saatin gelmiştir"

Söylediği şeyle derin bir nefes aldığımda adama doğru adımlamış ve hiç düşünmeden ağzına bir yumruk geçirmiştim.

"Hanım evladı dediğin şahıs seni karısı yaparda ruhun duymaz sikik orospu çocuğu seni"

Yere düşen adama bir yumruk daha attığımda elime kanları bulaşmıştı, umurumda olmadan üçüncüsünü de vurarak elimdeki kanları tişörtüne sildim.

"Ee ne yapalım oturmaya devam mı yoksa gidelim mi?"

Şaşkınca bana bakan çocuğun ifadesine gülmeye başladığımda elimi tutarak beni dışarıya sürüklemeye başlamıştı.

Ellerimdeki eline baktığımda gülümsedim, narin elleri vardı. Bardan uzaklaştığımızda arkasını dönüp ne yaptığını anlarmışçasına elini elimden çektiğinde bakışlarımız buluştu.

"Tanrım sen deli misin?"

"Belli değil mi? Sayılır yani gibi gibi"

"Şaka yapmıyorum jungkook"

Adım ağzına yakışıyor diye düşündüm.

"Aaa ne yapsaydım oturup tamam piçimsi yaratık devam et mi deseydim, ne isterdin?"

"Siktir öyle birşey demedim elini ver"

Elimi uzattığımda dudaklarını ısırmış ve yer yer kanayan elime cebinden çıkardığı peçeteyi bastırdığında tepkimi ölçer gibi yüzüme bakmıştı.

"Sıkıntı yok canım yanmıyor ve b planına ne dersin?"

"B planı mı o ne?"

Bu sefer ben elini tutarak arabaya doğru çekiştirmeye başladığımda sessizce ilerliyorduk. Bagajdan çıkarttığım büyük şarap, bardaklar ve örtüye ağzı açık bakakalmıştı.

"Her geldiğimde kavga ederim demiştim sanırım hm?"

"Bunlar hep duruyor mu bagajında?"