1. BÖLÜM

6 1 0
                                    

"Sev, sev beni deliler gibi. Özledim seni çok." diyordu radyoda şans eseri denk geldiğim şarkıda. Yine boş geçirdiğim günlerden birindeydim. Yine sıkıldığım, hayattan zevk almadığım o günlerden birinde. Abim ile birlikte arabada yolculuk yapıyoruz. Beni zorla dışarı çıkardı ve biraz gün yüzü görmem gerektiğini söylemişti. Ne kadar çıkmama konusunda ısrar etsem de umrunda olmamıştı.

"Hadi ama Alara! Dışarı çıkardım seni hala modun aynı. Ne zaman düzeleceksin?" diye sitem etti abim.

"Bilmiyorum. Belki ona kavuşunca, belki mezara."

Cümlemi bitirmem ile abimin ağzıma vurması bir oldu.

"Seni öyle bir döverim ki yediğin dayağı hatırlamazsın. Yahu daha çocuğu tanımıyorsun bile! Bir kere gördün sadece. Ne bu depresyon! Kaç aydır böylesin senin için bir şey de yapamıyorum."

Abimi anlıyordum. Bende anlam veremiyordum halime. Ama onu bir kere görmem bile yetmişti. Onu aramak için hiç uğraşmadım. Adını öğrenmek için veya ona bir şekilde ulaşmak için. Bir anda vuruldum gittim ona ve inanın düzelmek istiyordum.

"Seni anlıyorum ama bana zaman ver abicim, lütfen."

"Aylardır zaman veriyorum zaten. Daha ne kadar zaman istiyorsun?"

"Bilmiyorum. Onu bulmak istiyorum da ama aynı zamanda hiçbir şey yapmak istemiyorum. Bu durum beni gittikçe çıkmaza sokuyor."

"Belki bir gün yine denk gelirsiniz, belli mi olur?"

"Gelsek ne olacak abi? Ne diyebileceğim çocuğa? Cesaretim olacak mı adını sormaya, onunla konuşmaya?"

Abim cevap vermek yerine sıkıntılı bir nefes verdi. Çözüm aramaya çalışmak istemiyordu artık. O da yorulmuştu benim bu halimden, farkındaydım. Ama gerçekten de cesaretim olacağını sanmıyordum.

Uzun bir yolculuğun sonunda nihayet abimin bana sürpriz dediği yere gelmiştik.

"İşte sürpriz!" dedi abim neşeyle.

Arabadan inerken başımı kaldırdım. Gördüğüm kocaman Optimum yazısı ile karşı karşıya durmuş öylece bakıyordum. İçimde hiç heves oluşmamıştı.

"Demek Optimum he." dedim halsiz sesimle.

"Evet! Bugün biraz oyun oynayacağız. Artık ne bulursak. Buz pateni var, bowling var, bilardo var... Var da bir şeyler var işte. Hem sen seversin buz patenini. Çok eğlenirsin kayarken..."

"Evet, eğlenirdim."

Abimi çok seviyordum. Benim için her şeyi yapıyordu. Ama şu son birkaç ayda yaşadığım bu depresyon benim bütün hayat enerjimi emmiş, hatta yok etmişti. Onun istediği gibi neşeli olmak için ne kadar çabalasam da olmuyordu. İşte buna çok üzülüyordum.

"Hadi." dedi abim bana elini uzatarak. "Gel bakalım."

Bana uzattığı eline karşılık olarak koluna girdim. Birlikte Optimum'a doğru yavaş adımlar ile yürüdük. İçeri girdikten sonra abim tabelalara bakıyordu.

"Önce bowling oynamaya ne dersin?" diye sordu.

"Olur, oynayalım." dedim yine her zaman ki ruhsuz halimle.

"Tamam."

Tabelanın gösterdiği yöne giderek yürüyen merdivene ilerledik. Bowling oynama alanı en üst kattaydı. Merdiven o kadar yavaş gidiyordu ki şimdiden canım sıkılmıştı. Çok çabuk sıkılan bir yapıya sahiptim. Bir işe başladıktan beş dakika sonra hemen sıkılabiliyordum.

Sonunda en üst kata vardığımızda abimin kolundan çıkma hissiyatı duydum. Nedensizce rahatsız olmuştum bir an. Abim de garipsemedi zaten. Canım abim...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 05, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Seviyorum AnlaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin