Gece zifiri karanlık saat yaklaşıyor.Tam gece 12'de bütün ışıklar sönüyor.Bir tek ışık hariç.Ben her zaman ki gibi gözlerimi Denizin camına dikmiştim.Biliyordum yine o cama çıkacak uzaklara dalacak yine gözlerinden iki damla yaş akıtacaktı.Aslında ikimizde birbirimizi tanımıyorduk.Ama aşıktım Deniz'e..Biri çıkıp sevgini tarif et dese 'Uçan kuşlar bir gün uçamadığında nasıl hasret kalırsa uçmaya öyle hasretim.Öyle yakından öyle uzak ama o kadar içten o kadar sıcak.Deniz nasıl aşıksa gökyüzüne bende öyle aşığım ona.Güneş nasıl seviyorsa toprağı öyle seviyorum onu .'derdim.Deniz'in ismini bile şans eseri öğrenmiştim.Kalbim hızlanmıştı.Nasılda atıyordu öyle yerinden çıkacakmış gibi,pencere yavaş yavaş açılmaya başladı.Ve yine gördüm mührümü.Nasıl bir tabir bu mührüm diyordum ona.Kalbimin ortasında hiç silinmeyecek bir mühür.Kumralımsı saçları bembeyaz teni masmavi gözleriyle her gece yıldızlara bakıyor iki inci tanesini gözlerinden akıtıyor dalıp gidiyordu.Yaklaşık yarım saat öylece duruyordu.
Niye yapıyordu bunu.Bir anlam veremiyordum bu olanlara.Yaklaşık bir sene önce taşınmıştık Denizler'in mahallesine.Yaklaşık 6-7 aydır Deniz'i her gece izliyordum.Ona bakarken hem içim acıyor hem de mutlu oluyordum.Keşke gülse ağlamasa kıyamıyordum ona acı çektiğini hissediyordum.Peki neydi bu acının sebebi insan daha on dokuz yaşında nasıl bir acı yaşamış olabilirdi ki.Sanırım okumuyordu ama perde arkasından onu izlediğimde gece yarılarına kadar kağıt kalemi önüne koyup saatlerce yazı yazıyordu.Sahi ne yazıyordu,neyi ,kimi?O kadar çok soru vardı ki aklımda.Acaba o da biliyor muydu beni.O kadar çok karşı karşıya geldik ama hiç başını kaldırıp bana bakmadı.Babasıyla beraber yalıyordu.Annesi nerdeydi bilmiyorum.Belkide ben görmemiştim.Bana gelince nasıl anlatsam kendimi.Açık kestane onun hiç dokunmadığı dalgalı saçlarım vardı.Bal köpüğü onun bakmadığı gözlerim vardı.Kendi hakkımda çok yorum yapabildiğim söylenemez.Tek bir şey var bildiğim mührüme çok aşığım.Deniz'i hiç yaşıtlarıyla dolaşırken görmedim.Mahallemizin yakınlarında bir matba var,Deniz'i hep ordan çıkarken görüyorum,Bilmiyorum.Ama içim acıyordu biliyorum onunda acıyordu içi.Yavaş yavaş hissediyorum.Yanıyordum hemde öyle bir yanıyordum ki bir tek o söndüre bilirdi beni.Peki onun içi niye acıyordu.Yoksa o da başkası için mi yanıyordu.Belki de bu acıtıyordu içimi o bende herşeyken ben onda bir hiçtim...Ben ona dalmış bunları düşünürken baktım yavaş yavaş geri çekilerek pencereyi kapattı.Güle güle mührüm sen üzülme olur mu?Sen hiç ağlama.İyi geceler,ey gönlümü gönlüne teslim ettiğim iyi geceler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACI MÜHÜR
RomanceOnlarca kötülüğe rağmen hayatımda tek güzel olan şey oydu.Peki kimdi o? Onun adı Denizdi ama ben ona mührüm diyordum. Kalbimin ortasına yerleşmiş ve asla silinmeyecek olan bir mühür. Bana acı veren ama aslında acılarımı yok eden bir mühür. Aşkının i...