-hayatın sunduğu şans-

6 1 1
                                    

1 Eylül sabahı Yine bir alarmın sesi ile uyandım. Okula gitmek bana çok saçma geliyordu ama babama verdiğim sözü tutmak zorundaydım. Üniversite 2'ye geçtim ve şu an ilk günüm. Koskoca bir yıl nasıl geçecek hiç bilemiyorum.  Öncelikle çantama bir defter bir kalem bir de okuma kitabı koydum. Kırmızı Kazağımı ve siyah pantolonumu üzerime geçirip telefonum ve çantamla birlikte aşağıya indim. Kahvaltımı edip okulun yolunu tutmaya başladım. Hiçbir zaman geç kalkan biri olmadım. güneşin doğma vakti benim de kalkma vaktimdir. Hızlıca sınıfıma doğru ilerledim ve yine aynı arkadaşlarım vardı ama sınıfa yeni iki kişi daha gelmişti. Ve olamaz, benim sırama mı oturmuşlardı. Hızlı adımlarla sıramın önüne gelip bağırmaya başladım:
- çıkar mısınız sıramdan?
- anlamadım? dedi çocuğun biri.
- neyini anlamadın, burada ben oturuyorum.
- o geçmiş zamandı, şuan ben oturuyorum. Yeni yıla başladık unuttun mu?, Dedi ve sırıtmaya başladı. ne yapmaya çalışıyor? Aptalca.
- Neyse, burada seninle kavga edecek  değilim yeni uyuz çocuk.
- ahahah diyene bak. Canım, her şeye fazla bağlanma, üzücü olur senin için...
Duraksadım, doğru söylüyordu, bu hayatta sahiplendigim her şey yok olmuştu. Kedim misa, arkadaşım Alara ve.. babam.
- hey! Ne oldu, bı gözlerin doldu?
Hâlâ dalga mı geçiyordu bu? Aldırış etmeden arkadaki boş sıralardan birine oturdum. Telefonumu açtım ve saat 7:04 dü. Çantamı bırakıp kantine gitmek için ayağa kalktım. Yeni çocuğa göz devirdim. Ve arkama bile bakmadan asansörden aşağı indim. Burası Mersin'deki en büyük ve kaliteli okullardan biriydi. Derslerim O kadar da iyi değil. Ücret ile giriş yapabildim buraya. Binevi Özel kolej. Sadece felsefem iyi o kadar. Asansörün kapısı açılır açılmaz hemen bir Sandwich alıp kendimi terasta buldum. Oturup  gökyüzünü izlemeye başladım. Hava biraz bulutl gibiydi ve her an yağmur yağacak gibi gözüküyordu.
- şiştt!!
Arkamdan gelen sesle irkildim. Gelen yeni uyuz çocuğun arkadaşı. Ne işi vardı burada ?
-ne var? Ters bir cevap verip kafamı salladım.
- öncelikle Ayaz adına özür dilerim. Ben Kayra. Kuzeniyim.
Hmm kuzenlermiş.
- özür yetmiyor maalesef Kayra. İçini temizlemesi lazım ilk önce.
- kesinlikle. Ama o da böyle. Annesi terk ettiğinden beri kimse ile doğru düzgün konuşmayı beceremiyor.
- peki, ama bundan banane! Özel hayatı beni hiç ilgilendirmiyor. Bana karşı saygısı yoksa muhatap olmasın.
- ben.. yani, anlamanı beklemiştim.
- bekleme.
Sessizce başını sallayıp gitti. Çok ileri gitmiştim belki ama orada bana kaba davranıp gelip burada onu acıtamaz. Terastan çıkıp kahve aldım ve sınıfa ilerledim. Zilin çalmasına 10 dakika daha vardı ve bu benim sabah kahvem için yeterli idi. Kahvemi her zaman laktozsuz içerim çünkü alerjim var ve kötü sonuçlar alabiliyorum.
Sınıfa girip kahvemi kenara koydum ve çantamdan boş bir defter ile kalem çıkardım. 7:40'da en sevdiğim ders olan felsefe vardı. bunun için hazırlığımı yaptım ve kahvemi Yudumladım. O sırada önümdeki yeni çocuk, yani Ayaz. Keşke kendisi isminin güzel olduğu, kendisinin yakışıklı olduğu ve... Napıyorum ben yaa? Bildiğin çocuğu övüyorum. Her neyse, içi kirli onun.
Bu zamana kadar hiç "yakın arkadaşım" dediğim kimse olmadı. Yani Galiba ben oldurtmadım. İnsanlar bana hep "bizden çok farklı ve iticisin" derler. Ama ben böyle düşünmüyorum. Diğer kızlar çok kızda. Evet yine saçmaladım biliyorum ama ben normal kızlar gibi asla olamam bunu bilin yeter. Bir annem ve erkek kardeşim var, onlarda hayatın bana sunduğu şanslar....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 05, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

herkes öldürür sevdiğiniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin