'Neştel,klips,penset,bastır bastır'.'Yapma ama Sebahat,bu çocuk bu masadan kalkamaz,beyni parçalanmış resmen'.Elimdeki penseti hemşireye verirken Almina'ya dönüp:'Vicdan azabı çekmiyor musun?Konuş-'lafımı tamamlayamadan hemşirelerden biri;'Kalbi duruyor!'diye bağırdı.'Al şunu,portegü,bastır bastır hadisene,hadi hadi devam.'Döndü döndü hayata geri döndü,nabız 85 hocam.'Sesiyle kafamı kaldırdım ve derin bir nefes aldım.'Bundan sonrası sende 'dedim elimdeki büstriyi Almina'ya verirken.Üniversiteden beri tanışıyorduk onunla.Ta o zamndan beri birbirimizle rekabet halindeyiz.Ameliyathaneden çıktığımda dağılmış bir haldeydim.Kafamı kaldırdığımda karşımda meraklı gözlerle bana bakan,1.80 boylarında,kumral,mavi gözlü,siyah takım elbiseli,yıkılmış bir adam gördüm.'Doktor hanım öldümü?Yaşıyor mu?Cevap verin!Ya Allah'ım delireceğim'.'Sakin olun beyefendi.Ege yaşıyor,ölmedi,şuanda kafa dikişleri atılıyor,siz sakin olun lütfen,buyurun şöyle oturun'dedim adamı sakinleştirmeye çalışırken.Adını bilmediğim Ege'nin bir yakını olan bu adamın yanına oturduğumda sanki ona küfür etmişim gibi bana bakarak'A...adının Ege olduğunu nereden biliyorsunuz'?'Farkındamısınız bilmiyorum ama ben bir doktorum hastamın adını bilmem gayet normal ayrıca Ege kız kardeşimin sevgilisi'dedim bütün sinirimi bu adamda çıkarırken.'Be....ben özür dilerim.Sakince düşünemiyorum.Siz Lara'nın ablasımısınız?Bir ablası olduğunu biliyordum ama...dedi şaşkın gözlerle.Tam adama cevap verecekken ameliyathaneden bir hemşire çıkıp;Sebahat hocam hastanın kalbi duruyo,acil bakmanız lazım,demesiyle ameliyathanenin kapısından içeri girmem bir oldu...