Sabah yine yatağımdan ayrılırken çok zorlanmıştım. Nihayet kalkabildim. Yarın okullar açılıyor ve ben acaba yeni edinecek miyim diye çok merak ediyorum. Bir de yeni beden eğitimi öğretmeni gelecekti. İnşallah düzgün biri gelir.
Geçen gün sahilde karşılaştığım uyuzu bi daha hiç görmedim. Onu bir kere daha görmek istiyordum sanki. Onunla karşılaşırsam diye intikam planlarım var. Aslında orada suçlu bendin ama o da öküz gibi davranmamalıydı. İnsanca uyarabilirdi. Düşüncelerimle tartışırken annemin sesiyle irkildim. Kahvaltıya çağırıyordu. Kurt gibi açım. Güzel bir kahvaltı iyi gelebilir.
Bir güzel doyduktan sonra odama çıktım. Yatağıma uzandım ve telefonumu alıp twitter'da gezinmeye başladım. Twitterdan sıkılıp instagram'a girmeye karar verdim. Instagramda takılırken gözüme tanıdık bir fotoğraf geldi. Açtım ve fotoğraftaki kişiyi hatırlamaya çalıştım. Bu ,sahilde karşılaştığım uyuz. İsminin üzerine tıkladım ve profilini incelemeye başladım. Aras ,Aras Ülger. Hımm. Aras'ın resimlerine bakarken annem birden odaya daldı. O korkuyla yerimden sıçradım. Az kalsın telefonu yere düşürüyodum.- Efendim anne.
- Ben bi tane iş buldum ve görüşmeye çağırdılar. Onlara uygun olursa çalışmaya başlıycam. Sana da bi haber vereyim dedim.
- Aa ne güzel. İnşallah görüşmen iyi geçer. O zaman sana iyi şanslar.
- Sağol kızım. Görüşme beni bekler. Ben kaçar.
Annem bir işten çıksa hemen başka bir işe girebiliyor. Kadın çalışkan yani. Kesin bu işi de alıcak ona güveniyorum.
Ben en son nerde kalmıştım. Tamam hatırladım. Bizim uyuzun fotolara bakıyodum. Neyse bu kadar bakmak yeter. Whatsapp'ı açıp kızlara mesaj attım. Onları çok özledim. Yarın buluşabilicez. Düşüncelerimden ayrılıp mutfağa gittim. Birkaç abur cubur bişey aldım ve televizyonun karşısına geçtim. Yabancı bir dizi vardı. Diziyi izlemeye dalmışım ve zamanın nasıl geçtiğini anlayamamışım. Annem eve gelmiş. Hatta odasına gidip uyumuş bile. Ben kaç saattir televizyonun karşısındayım ?
Saate bakmak için telefonuma uzandım. Oha saat bir olmuş. Sabah kalkamıycam. Çok uykum var. Hemen gidip yatıcam. Pijamalarımı giydim ve yattım.Yüzüme vuran ışıkla gözlerimi hafif araladım. Sabah olmuştu. Telefonumu alıp saate baktım. İlk defa bir şey için vaktinde uyandım. Odanın kapısı açıldı ve kapıda annemi gördüm. Şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
- Kıyamet mi yaklaşıyor ? Duygu okul için vaktinde kalkmış.
- Valla anne ne diyim. Ben bile kendime şaşırdım.
- Hadi hazırlan da kahvaltıya gel.
- Tamam.
Annem odamdan çıktıktan sonra hazırlanmaya başladım. Bize okul kıyafetleriyle gelmemiz söylendi ama tabiki de sivil gidicem. Bizim grubun da sivil geleceğine eminim. Sonra müdüre de uğrayıp bi hal hatır sormuş oluruz. Arkadaşlarımı çok özledim. Özlemden içim gurulduyor. Pardon ya karnım gurulduyomuş. Açım sonuçta. Hazır olduğuma göre aşağıya inebilirim.
Mutfaktan mis gibi tost kokusu geliyor. Mutfağa girdim ve her zamanki yerime oturdum.
Evden annemle birlikte çıkıcaktık. İşe kabul edilmiş. Okulla iş yeri zıt yönlerde olduğu için annem arabayla gidicekti. E bana da otobüsle gitmek düşer o zaman.
Otobüs durağına gittim ve beklemeye başaldım. Bir süre sonra otobüs geldi. Bindim ve cam kenarında olan bi koltuğa oturdum. Kulaklığımı takıp kafamı cama yasladım. Yarım saatin sonunda okulun önüne gelmiştik. Otobüsten indiğimde okulun bahçesindeki İlayda ve Beste'yi gördüm. Birbirimize koşmaya başladık. Dışarıdan bizi izleyenler bize küçümseyici gözlerle bakıyorlardı. Ama umrumda değil. Kızlarla yan yana geldiğimizde sıkıca sarıldık. Özlemişim ya 3 ay sonuçta boru değil. Muhabbet ederek okula girdik ve sınıfa çıktık. Tahmin ettiğim gibi bizimkiler de sivil gelmişti. Yerlerimize oturduk. Ben duvar kenarı en arka sırada oturuyorum. Besteyle İlayda da benim önümdeki sırada oturuyorlar. Kapı açıldı ve içeriye öğretmen girdi. Yuh ya ilk ders tarih olur mu ? Bu kadından oldum olası nefret ediyordum ve hala da nefret ediyorum. Ayağa kalktık. Hoca bize döndü ve isimlerimizi saymaya başladı.- Duygu ,Beste ,İlayda ,Ediz ,Meriç ,Behiç ve Giray. Her zamanki gibi yine sivil gelmişsiniz. Hepiniz müdüre.
Bu kadına sinir olduğumu söylemiştim dimi. Müdür zaten bizi bekliyodur. Gidelim bakalım.
Müdürün odasının önüme gelmiştik. Kapıyı tıklayıp içeri girdik. Müdur bi an kolanya falan dökücek zannettim. Adam alışmış bize. Geldiğimizde zaten bizi beklediğini söyledi. Müdür şimdi yine bi ton konuşucak. Hepimiz müdürü dinliyoduk. Müdür konuşmaya devam ederken kapının sesi konuşmasını böldü. Biz hepimiz kafamızı hafif eğmiş bekliyoduk. Müdür kapıdakine gel oğlum dedi. Kafamı kaldırıp göz ucuyla çocuğa baktım. Bi dakika bu o. Sahildeki uyuz. Adı neydi ya. Aras. Evet hatırladım da onun burda ne işi var. Müdür bize ,gidebilirsiniz dedi. Biz de sınıfımıza gittik. Benim için uyku vakti iyi geceler. Kafamı sıraya koymuş yatıyordum ki sıranın sarsılmasıyla kafamı kaldırdım. Bu uyuzun burda ne işi var ya. Hem de benim sıramda.- Neden buraya oturdun yaa.
- Canım istedi.
- Kalkar mısın bak başka boş yerler de var.
- Hayır.
- Çocuklar biraz sessiz olur musunuz ? Duygu çocuk daha yeni gelmiş onu da bozma tamam mı ?
Bu kadın sürekli benimle uğraşmak zorunda mı ? Lanet kadın.
Göz ucuyla Aras'a baktığımda gülüyordu. Çok mu komik?- Çok mu komik ?
- Evet.
- Sinirlerimi bozuyosun.
- Biliyorum.
Uyuz ya. Bugün galiba herkes beni çıldırtmaya çalışıyo. Tam uyuyamadım zaten en iyisi ben kaldığım yerden devam ediyim.
Birinin beni dürtmesiyle uyandım.- Noldu yine ya ?
- Bu gece okulda kalmak istiyorsan uyumaya devam edebilirsin.
- Aynen.
- Saat kaç ? Herkes nerde ? Kaç saattir uyuyorum ?
- Herkes evine gitti. Dersler bitti. 8 derstir uyuyosun.
- Napıyım ya gece uyuyamamıştım. Hem uykumu almış oldum.
- Görevliler bizi okula kilitlemeden hadi okuldan çıkalım.
- Tamam.
Kızlarla görüşükten sonra otobüs durağına doğru yürüyodum ki spor bi araba yanımda durdu. Camın açıkmasıyla Aras'la göz göze gelmem bir oldu.
- Ne o otobüsle mi gidiyosun ?
- Evet. Beğenemedin mi ?
- Beğenemedim. İstersen arabayla bırakıyım.
- Yok kalsın. Bak otobüste geldi zaten. Bye bye.
- İyi sen bilirsin.
Dedi ve hızla gözden kayboldu. Ego yığını ya. Neymiş beğenememişmiş.
Otobüse binip eve gittim. Annem eve gelmişti. Odama çıktım ve bugünkü olayları düşünmeye başladım. Neyini düşüncem ya zaten 8 saati uyumakla geçmiş. Benim hala uykum var. Tamam tamam şakaydı. Telefonumu çantamdan çıkarıp telefonda takılmaya başladım.
Hava kararmıştı. Telefona dalmışım. Telefonumun şarjı da bitmek üzere zaten. Telefonu şarja taktım ve pijamalarımı giyinio yattım. Aras'ı düşünüyodum. Ne kadar da tatlı gülüyodu. Ne saçmalıyorum ben ya uyku kafa yaptı herhalde. En iyisi ben uyuyayım. Düşünceler içinde uykuya daldım.