Ben Ecem.Sizlere birden bire değişen haytımı anlatacağım...
Aslında adım Ecem Hekimoğlu.Harika bir hayatım vardı.Yani bir insanın dışarıdan bakınca harika diyebileceği bir hayat...Ama ne dense ben hiç öyle düşünmüyordum.
Yine iyi bir sabaha gözlerimi açmıştım.Neredeyse bir futbol sahası büyüklüğünde bir odam vardı.Her sabah gözümü açınca odanın tavanındaki gökyüzü resmine takılıyordu gözüm.Manzaraya dalıp gidiyordum.Bi an kendime gelince o tavanın beni götürdüğü hayal dünyasından çıkıyordum ve odamın içinde olan lavaboya gidip yüzümü yıkıyıyordum.Aynaya bakınca gözlerimin altında ki çukurları görüyordum ve hemen o her genç kızın hayal ettiği devasa gardoraba gidip benim tarzımı yansıtan genellikle açık renkli kombinler yapıyordum.Göz altımdaki çukurları hatırlayınca hemen allikla onları kapattım.
Bakıcım daha doğrusu evde çalışan hizmetli Ada kapıyı çalarak içeri girdi ve :
"Ecem hanım Cahide hanım ve amcanız sizi kahvaltıda bekliyor"dedi.Cahide hanım dediği sevgili babannem olur.Ve amcam evet kendinden pek haz almıyorum.İtici ve soğuk bir tavrı vardır,her zaman.Ayrıca Şevket amcam evli.Ve benden 1 yaş küçük Taner adında bir de bir kuzenim var.İyi anlaşırız kendisiyle.Yengem ise kendi halinde takılan bir insandı.Aynı babaannemler gibi zengin bir aileden geliyormuş.Amcamla evlenmelerine de aileler ve aralarında ki iş ortaklığı sebep olmuş.Pek istekli bir evlilik olmadığından mutlu olduklarını söylemek çok zordu.Bence amcamın tüm bu soğukluğuda bu isteksiz evlilikten dolayı.Taner ise genç,yakışıklı,sarı saçlı ve kahverengi gözlüydü. Ve doğrusunu söylemek gerekirse çok iyi bir kuzendi.Onla çok iyi anlaşırdık.Öz bir kardeşim yok ama o benim zaten kardeşimdi.Kuzen zaten kardeş yarısıdır.Annemler üç kardeşmişler.Zaten birinden bahsettim Şevket amcam biride annem zaten.Birde Amerika da olan ve estetik cerrah olan Ömer amcam var.Ömer amcamı çok severdim o her zaman ilkti benim için.Ama Amerika daydı o da arada gelirdi işte...
Hizmetliye"Bana küçük hanım felan desen daha mutlu olurum.Tamam kahvaltıya birazdan ineceğimi söyle.Fazla bekletmm!" dedim.Takımı ve çantamı aldım.Merdivenlerden inerken küpemi kulağıma taktım ve aşağı indinm.Yüksek bir sesle "Günaydın" dedim.Masadaki Taner,babaannem,Sevket amcam ve Hande yengem aynı şekilde karşılık verdi.Hizmetliler servisi yaptıktan sonra biraz birşeyler yeyip sofradn kalkarak "Hepinizi öpüyorum.Atölyeye gitmem lazim" dedim ve yemek masasından kalktım.Evimizin otoparka giderken Taner de çıkageldi ve o kendi arabasına ben kendi arabama atladık.O 3 sene sınıfta kalmıştı ve hala okuyordu.Bu yüzden o okula ben ise 3 yıl önce Fransa da bitirdiğim okuldan sonra bir atölye açmıştım.Benim tarzımda bir yerdi.O zamanlar biraz Burnum yukarıda idi.Ee para,şöhret,iş,kariyer...Hepsi yeterlinin üstündeydi kibirlenmek için.
