Part 8 ''Aşka Gel''

127 14 59
                                    

Selam kuzucuklarım. Genelde cumadan cumaya yazmak istesemde hep bir aksilik çıkıyor ve ben cumartesi günü geceleri yazıp atıyorum malesef sizi bekletiyorum bunun için çok kocaman özür dilerim. Okuyucularımız artıyor bu benim evde ters takla atmama amuda kalkmama sebep oluyor iyiki varsınız . Attığınız mesajlar içinde kocaman teşekkür ederim. Destek veren herkese kocaman teşekkür ederim gerçekten yazma sebeplerimsiniz . Yankı konusu vardı karakteri sevmemiştiniz ve ben sizin için buldum. Çok beğendiğim bir karakter bu konuda düşüncelerinizi beklemekte olacağım çünkü bunu sizin için yaptım. Sizi çok sevdiğimden bahsetmiş miydim ? Sizi çok değil çok kocaaman seviyorum ve iyi pazarlar diliyorum . Yine çok konuştum dimi tamam susuyorum öpüldünüz :**

Multimedia : Yankı

Multideki şarkı : Ed Sheeran - Give me love

Yankı'nın söyledikleri kulağımda çınlıyordu. 'Sen sarhoş değilsin melek. Çünkü sadece vişne suyu içtin. ' Benim hayatım Yankı'ya rezil olmakla geçecekti. Sürekli ona rezil oluyordum. Ve daha kötüsü içmeden sarhoş olabiliyordum. Kafamdaki düşünceleri yok sayarak Yankı'ya kaşlarımı çattım ve konuşmaya başladım . ''Ne demek sarhoş değilim ? Yani içtiğim şey sadece vişne suyu olamaz heralde '' Yankı histerik bir şekilde gülümsedikten sonra ''Vişne suyu ile sade sodayı karıştırttım ayrıca buranın vişne suyu da sodasıda diğer ülkelere göre daha yoğundur. O yüzden anlamamış olmalısın ama içmeden sarhoş olman çok güzel '' dedi bu sefer kahkaha atıyordu. Ve bu benim sinirlerimi üst düzeye çıkarmaya yetmişti. Sanırım sarhoş olduğumu sanmamın sebebide bilinçaltım olucak o sahtekarın yüzündendi . Birden annemin sözleri belirdi kafamda. 'Bilinciniz söylediğiniz her söze inanır.' Ben bilincime içki içince sarhoş olunur'u fısıldamıştım oda bu tepkiyi vermişti. Çok garip.

Yankı'ya çok sinirlenmiştim, avuç içlerim terliyordu ve her an kalp krizi geçirebilirdim. Bir hışımla çantamı almıştım ve bu rezilliğimi aklımın bir köşesine not ettim. Bar'ın çıkışına doğru yürüyordum ve kolumda bir acı hissetmemle irkildim. Arkamı döndüğümde ''Doğru dürüst italyanca ve ingilizce bilmeden eve gidebileceğini düşünmüyorsun heralde ?'' diyen Yankıya gözlerimi devirip ''Beni eve bırak '' dedim. Sınırlar çok ince bir çizgiyle çizilir ve en ufak bir hata anında gevşerdi. Ben sınırlarım olmadan yaşayamayan bir genç kızdım ve sınırlarımı ufak ufak gevşetiyordum. İnsan kendi kendini birden çok suçlu hisseder ya işte şuan öyleydim. Hak edilen bir vicdan azabı.

Yolda ikimizde konuşmadan ilerliyorduk ve ben neyi düşüneceğimi şaşırıyordum . Bir tarafta annem ve sevgilisi olucak o deyyus. Diğer tarafta Yankı'ya sürekli rezil olan tarafım . En sonda da Yankı'nın bana meleğim demesi ki sadece bana değil o adamada beni meleğim diye tanıtması . Ve bu neden kalp ritmimi değiştiriyordu.?

Düşücelerimle boğuşurken eve gelmiştik ve teşekkür bile etmeden direk eve geçtim. Evde kimse yoktu ve anlaşılan Fatih&Meyra ikilisi hala yemekteydi. Kafamdaki düşüncelerden sıyrılmak için direk banyoya girdim sıkı bir duş aldıktan sonra kurulanıp,şort ve askılıdan oluşan pijama takımlarımı giydim. Telefonumu alıp yatağa yattım , bu durumdan nasıl kurtulacağımı düşünmeye başladım. Çünkü stres bütün kötülüklerin halasıdır. Yani stres içkinin kardeşidir.Yok mu bir alkış ? Bu gibi durumlarda bir müzik listesi yapıp depresyondan kurtulmaya çalışırdım. İlk önce rezilliğim ile ilgili bir depresyon listesi yaptım. Bu listenin adı 'Rezil insan'dı bu liste Serdar Ortaç şarkılarından oluşuyordu . Serdar ortaçın hemen hemen bütün şarkıları vardı . Kulaklıklarımı taktım ve mırıldanmaya başladım. Serdar Ortaç şarkıları bütün rezilliğimi alıyordu. Çünkü sözleri o kadar karmaşıktı ki onu anlamaya çalışırken kendi derdimi unutuyordum . Düşüncelerimle savaşırken Sortaç kulaklığımdan 'Aşk bu kızıl ötesi yaralı müzesi haraket edemem' diyordu. Yine bir Sortaç sözleriyle karşı karşıyaydım ama bu sözü çözemezdim zaten rezilliğimide unutmuştum. İlk stresimi başarıyla atlatmıştım sıra ikincideydi ; Annem ve yeni haspam manitasıydı. Tabiki sevgilisi olabilirdi ama ben gider gitmez olamazdı. Herşeyin bir adabı vardı. Bu aynı evden pantalonla çıkıp başka birinin evinde şort giymek gibi birşeydi. Bu örneği kendime verdiğim anda suçu kendimde bulmam bir olmuştu. Öyle kişiler baskı sonucunda öyle oluyorlardı ve haklı yanları olmasa bile bu baskı onları haklı çıkarıyordu. Demek ki bende anneme psikolojik baskı uygulamıştım. Ama olsun yinede instagrama öyle musmustlu ve sarmaş dolaş fotoraf atmamalıydı. Sonuçta gideli bir hafta olmamıştı. İkinci listem 'Annemin yamuklusu' idi. Liste isimlerimin saçma olmasını farkına varıyordum ama zaten saçma bir depresyonda olduğum için umursamıyordum. Bu listeye ' Göksel-depresyonsayım,Ahmet kayanın bütün şarkılarını ve son olarak Sılanın bütün şarkılarını' ekledim . Gerçek bir depresyondu . Pikeyi üstüme çektim ve şarkılara eşlik ettim . Bağıra bağıra . Bu konuyuda bu şekilde hallettikten sonra Yankı'nın bana meleğim deyişi için bir liste hazırlamak kalmıştı. Aslında bu beni çok mutlu ediyordu ama insan korktuğu şeyleri kendine itiraf edemezdi öyle değil mi ? Bu listeye 'Aydilge'nin Aşka Gel şarkısını koydum sonra yine ben aşık oldum şarkısı ve daha niceleri' Aşka gel şarkısı çalmaya başlarken whatsapp durumumuda aşka gel yapıp müzik işareti koydum. Midemdeki kelebek , öküz ne varsa onlarla birleşip mahmut tuncer misali halay çekesim vardı. Bu isteğimi süpürge ile süpürdükten sonra bu depresyonumdanda kurtulmuştum. Ve sorunlarım çözülmüştü. Kulaklıklarımı çıkartıp uyumaya koyuldum.

KUTSANMIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin