0.3

437 51 23
                                    

• Chapter 3: Painful Memories•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

• Chapter 3: Painful Memories•

- Yazarın anlatımıyla
- 13 Yıl önce ( Seungmin 10 yaşında.)

" Dur yeter! Yapma!"

Kadın acıyla inledi. Yüzünü inen tokatlar ve yediği tekmeler ağır geliyordu artık. Gözleri kapanmaya başladığında oğlunu koruyamayacağı anlamıştı, eşi odadan çıkıp aşağı indiğini görünce güçsüzlükle yerde sürünerek oğluna yaklaştı ve acıyla doğruldu, korkuyla ağlayan oğluna sarıldı kokusunu içine çekti. Biliyordu bir daha ona sarılamayacaktı, kokusunu içine çekmeyecekti zarif oğlunun.

"Seungmin bebeğim, ağlama anneciğim."

Usulca fısıldadı, kendine sımsıkı sarılan oğluna.
Kendisi kurtulamayacaktı ama oğlunu kurtarmak için son nefesine kadar uğraşacaktı. "Anne! Bırakma beni! L-lütfen!"

İçi yanıyordu oğlunun bu haykırışlarını duyunca.
"Üzgünüm bebeğim b-bundan sonra tek başına kalacaksın." Annesinin söylediklerini duyunca korkuyla daha çok sokuldu annesine minik çocuk. "H-hayır anne!"

"Aşağı gel lan seni sürtük!" Kadın zamanın geldiğini anlamıştı. Hemen oğlunun yanaklarını avuçladı ve nazik birkaç öpücük bıraktı.

"Oğlum dinle beni." Kadın boynundaki karahindiba simgeli kolyeyi çıkardı ve oğlunun boynuna taktı. "Buna her dokunduğunda senin yanına geleceğim bebeğim. Belki bir rüzgar esintisinde belki bir yağmur damlasında hissedeceksin beni. Bunu asla çıkarma anneciğim."

Kadın hemen dolapları karıştırdı ve bir mektup tutuşturdu oğlunun minik eline.
" Elindeki mektubu sakla kimseye ama kimseye verme! Hiç kimseye gösterme Seungmin! Anladın mı bebeğim?"

"Mi-ra ben mi geleyim sen mi geliyorsun!?"Kadın oğluna son bir kez baktı ve bir hızla kucağına alıp koşarak fark ettirmeden onu kapıyı açtı ve dışarıda bekleyen kadına uzattı oğlunu.

"Onu iyi sakla kimse bulamasın!"

Kadın son kez oğluna baktı ve öpüp kokladı biricik oğlunu.
Minik parmaklarını tuttu ve kendine çekerek avucunu ve bileğini öptü "özür dilerim anneciğim ve şunu bil ki annen seni çok seviyor."

Kadın şiddetle ağlıyordu artık çünkü ayrılma zamanı gelmişti. "Gidin!" Kadın arkasına dahi bakmadan koşarak uzaklaştı.

"Gel buraya lan! Onu bulamayacağımı mı sanıyorsun!? Sen kendini benden daha zeki mi sanıyorsun lan!"

Kadının saçlarına asıldı ve boynuna silahı dayadı adam. Ardından da, zerre acıma duygusu hissetmeden sertçe salona fırlattı, kadın acı bir çığlıkla yere serildi.

Dakikalarca tekmeldi ve sonunda da üç el ateş etti, kadının minik nefesleri tamamen kesilirken bilinci kapanmaya başladı, gözleri baygınca cama kaydığıda oğlunu gördü Seungmin, saniye saniye her şeyi izlemişti.

"Hoşçakal minik bebeğim." Kadın içinden konuştu.

Minik Seungmin gözlerinin önünde kanlar içinde yatan annesine bakıyordu minik kalbi buna dayanamıyordu. Annesinin solgun teni, morluklar içindeki bedeni ve yüzü gözleri kıpkırmızı olmuştu genç kadının. Canı çok yanıyordu, durmaksızın gözyaşları süzülüyordu, annesi son kez ona gülümsemişti işte o anda.

Seungmin, küçük ellerini dışardaki cama yasladı." ANNE!" bağırdığında kadın hemen onu tekrar kucakladı ve koşarak onu bekleyen arabaya bindi.

Seungmin bulunduğu koltukta çırpınıyordu annesini istiyordu, ona sarılmak istiyor, kokusunu derin derin koklayıp güvende hissetmek istiyordu. Fakat artık satılabileceği kokusunu duyabileceği bir annesi yoktu..

Zayıf bedeni yorulmaya başlamıştı gözleri kapanıyordu "Anneciğim yalvarırım bırakma beni." Buruk bir sesle ağızdan döküldü bu kelimler kendini uykunun kollarına bırakırken.

- Dandelions -

dandelions, hyunmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin