Part 8

274 17 0
                                    

Okuldaki ilk günüm sonunda bitmişti. Öfkemi kontrol ettiğim zaman cidden de güçlerimi de kontrol edebilmiştim ama bu çok zor olmuştu. Çünkü sizde biliyorsunuz çok çabuk sinirlenen bir insanım. Diyeceksiniz ki o zaman nasıl sakin kaldın bu sorunun cevabı ise tam olarak Peter Parker . Her sinirlenmeye başlayacağım anda beni sakinleştirmeyi başarıyor. Tüm günü beni sakinleştirmekle geçirdi. Peki nasıl sakinleştirdi? diye sorarsanız bunu size sadece 3 kelime ile anlatabilirim. Sesi, elleri, gözleri. Sadece bu 3 şey ile beni sakinleştirdi. Şu gıcık Liz'e sinirlendiğimde bazen bana sakin olmam gerektiğini bana inandığını sabredebileceğimi söyledi. Bazen elini elimin üstüne koydu ve bu bana deli gibi kelebek hissini yaşatıyor ve son olarak bana o içlerinde kaybolduğum gözleriyle baktı sadece baktı tek bir kelime etmedi hiçbir şey söylemedi sadece bana baktı ve bu bana yetti de arttı bile. Okulu böyle bitirdiğimde Peter ile beraber babama olanları anlatmak için Avengers kulesine gitmiştik. Kuleye girdiğimizde Jarvis'in sesi bizi karşılamıştı.

-Hoş geldiniz Bayan Stark ve Bay Parker

"Hoş bulduk Jarvis babam içeride mi?"

-Hayır efendim tüm Avengers ekibi ile kendileri görevdeler

"Ne görevi!?"

-Aslında bu sandığınız görevlerden değil

"Jarvis  ne demek istiyorsun?"

- Bay Stark tam olarak size söylememi istemiyor efendim ama size bıraktığı bir mesaj var

Birden Jarvis babamın mesajı olan ses kaydını açtı.

-Merhaba tatlım biliyorum kesin Jarvis'in anlattıklarına anlam verememişsindir. Ama merak etme bu önceki görevler gibi değil geldiğimiz zaman sana her şeyi anlatacağım. Gelene kadar bizim nerede olduğumuzu bulmaya çalışma ve bizi merak etme. Uslu bir kız ol.

Dedikten sonra ses kaydı bitti. Hiçbir şey anlamamıştım Peter'a baktığım zaman o da anlamamış bakışlarla bana bakıyordu. Biz olanlara anlam vermeye çalışırken Jarvis araya girdi.

-Bayan Stark bu arada odanızda babanızın yaptığı bir sürpriz var.

"Ne sürprizi?!"

-Gidip kendiniz görün efendim

Anlam veremediğim halde odama doğru yöneldim aslında odam sayılmazdı sadece 1 gece orada kalmıştım ve içerisinde yatak ve dolaplardan başka hiçbir şey yoktu. Ben odaya doğru ilerlerken Peter da arkamdan geliyordu. Odanın kapısını açtığım anda o içerisinde hiçbir şey olmayan oda benim eşyalarım ile doluydu. Oda da yeni bir yatak  yeni bir çalışma masası, bilgisayar ve oda dekorları vardı. Şok olmuştum her şey çok güzeldi. Odada dolaşmaya başladım ve gözüme bir kapı çarptı. Kapıyı açtığımda içeride kocaman bir giyinme odası vardı ve içerisinde arayabileceğiniz her kıyafet vardı. Bir sürü elbiseler, tişörtler, kotlar, etekler, ayakkabılar, ceketler, eşofmanlar, takılar yani kısacası her şey vardı. kıyafetlerin hepsi mükemmeldi. Gözlerime inanamıyordum.

"Peter gözlerime inanamıyorum"

-Gerçekten Bay Stark odaya her şeyi koymuş

Giyinme odasından çıktım ve kendimi yatağa attım. Peter da yatağımın kenarına oturdu. Yatakta oturur bir pozisyona  geldim ve bacaklarımı göğsüme doğru çekip kollarımla bacaklarımı sardım.

 "Peter bunların hepsi çok güzel ama aklım hala babamlarda ya başlarına bir şey gelirse ben daha onların nerede olduğu bilmiyorum"

-Benimde aklım onlarda Bay Stark'ın ne demek istediğini anlamıyorum

"Bende anlamıyorum görev dedikleri şey ne olabilir ki?"

-Önceki görevler gibi bir şey olmadığını söyledi

Tony Stark's DaughterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin