chimera, hyunlix

nine

Felix
4 Saat Sonra

Seoul City Police Department

Sonunda merkeze varabilmiştim. Arabamın benzininin bitmesinin üzerinden tam tamına 4 koca saat geçmişti. Şanssızlıklar bu davada peşimi bırakmıyordu. Elimdeki dava dosyaları ile asansörü bekliyordum. Ben gelene kadar Hyunjin'i sorgulayan muhtemelen Seungmin'di. Onları Hyunjin'i bırakmamaları konusunda sıkıca tembihlemiştim. Fakat para bazen benim bile yetkilerime el koyabilirdi.

Asansöre binip -2. katı tuşlayıp asansörün durmasını bekledim. Hyunjin'e nasıl sorular soracaktım sahi? O Christopher'dan daha zekiydi oysaki. Bu suçun üstünü cidden böyle mi kapatacaklardı?

Asansör durduğunda kapılar açıldı. Tam ineceğim sırada önümde beliren uzun boylu adam karşılamıştı beni. Kafamı kaldırıp baktığımda bu kişi Hyunjin'den farksızdı.

Asansörden inmeme fırsat kalmadan Hyunjin giriş katını tuşlamıştı. Bu işte bir terslik vardı.

"Bir yere mi gidiyorsunuz Bay Hwang?"

"Evet, tuvalete gideceğim."

Konuştuğu sırada dönüp yüzüne bakmıştım. Sabah ki haline göre solgun gözüküyordu. Seungmin sanırım Hyunjin'in sınırlarını zorlamıştı. Üstündeki yeleği çıkarmış ve gömleğinin önündeki birkaç düğmesi açılmıştı. Sahi, sadece Seungmin'in sorgulaması ile bunlar mı olmuştu? Christopher bu kadar rahatken Hyunjin neden bir o kadar rahatsızdı?

Ben düşünürken asansör giriş katında durmuştu. Hyunjin indiğinde ben de inip peşinden gitmeye başladım. Gerçekten tuvaletin olduğu tarafa doğru gidiyordu. Tam tuvalete gireceği sırada durdu ve arkasına dönmeden kafasını yana çevirerek konuştu.

"Hep peşimde mi dolanacaksınız?"

"Tuvaletin girişinde sizi bekliyor olacağım."

Kafasını sallayıp tuvalete girdiğinde beklemeye başlamıştım. Belki de bir rahatsızlığı vardı. Yan profilinden anladığım kadarıyla yüzü terliydi. Saçlarının bir kısmı terden alnına yapışmıştı. Asansörde de tuşa tam basacağı sırada elleri titriyor gibiydi.

Ben düşünürken asansörden çıkan Wooyoung bana doğru baktığında başımla selamladım. O da aynı hareketi yapmıştı. Sanırım Changbin komiserin yanından geliyordu. Duyduğuma göre çalışmaya başladığından beri buradaymış. Gerçekten profesyonel olmalıydı.

Aklımda hala Hyunjin'e ne olduğu hakkında sorular dönerken çoktan 15 dakika geçmişti bile. Meraklanmaya başlamıştım. Göz ucuyla içeri baktığımda görünürde yoktu. Hala kabinin içinde olmalıydı.

Yavaşça içeri girdiğimde kapısı kapalı olan kabinin önünde durdum.

"Bay Hwang, iyi misiniz?"

Karşı taraftan ses gelmediğinde yavaşça kabine tıklamak için yöneldim.

"Bay Hwang-"

Tam tıklayacağım sırada kapı hafifçe geri doğru gitmişti. Beklemediğim için geriye doğru sendelemiştim. Ben içeriden Hyunjin'in çıkmasını beklerken şaşırtan bir olay olmuştu.

Kapı kendiliğinden geriye doğru gitmişti, kabin tamamen gözükecek şekilde açıldığında içerisi boştu.

Hızlıca kabinlere baktığımda hepsi boştu. Etrafıma baktığımda ise tuvaletin yukarısındaki cam açıktı. Gerçekten şaka yapıyor olmalıydı!