Bin Göz Yaşının Ardından "Kılıç'ın yolu"

açıklama (bölüm 1)

önsöz

Jin Runcandel sık sık bu düşünceye sahipti.

Başarısızlığa mahkum muyum?

Potansiyel dolu bu genç adam henüz otuzlu yaşlarına gelmemişti. Büyürken aklında her zaman bu inanç yoktu. Herkes gibi hırslı hedefleri ve büyük hayalleri olduğu bir zaman vardı.

Örneğin, böyle bir örnek, Runcandel Klanının en küçük çocuğu olarak ilk kez bir kılıcı tuttuğu gündü.

Çocukluğu boyunca Jin, tıpkı babası ve kardeşleri gibi geleceğinin büyük başarı, onur ve şöhrete sahip olduğuna inanıyordu.

Ancak Jin'in hiçbir yeteneği yoktu.

Runcandel Klanının üyeleri nesiller boyunca 13 yaşında 1 yıldızlı şövalye oldular. Ailenin 1000 yılı aşan uzun tarihinde 14 yaşına gelmeden 1 yıldız şövalye olmayı başaramayan tek bir çocuk yoktu. .

Ortalama bir Runcandel 16 yaşında 3 yıldızlı bir şövalye olur ve daha sonra 20 yaşına gelmeden 5 yıldızlı bir şövalye olduktan sonra dünyayı gezerdi.

Ama Jin 1 yıldızlı bir şövalye olduğunda 25 yaşındaydı.

Kesinlikle hiçbir yeteneği olmayan bir palyaço bile, yeterli miktarda çaba gösterdiği sürece bu başarıyı başarabilirdi.

Jin'in kayda değer çabalarını gördükleri için kardeşleri onu öldürmeden sürgüne gönderdi.

'Ama yeteneğim olmadığı için değildi. Hiç de öyle değildi...'

Ailesinden ayrıldıktan sonra Jin, yeteneğinin kılıçtan başka bir alanda olduğunu öğrenince şaşırdı.

Büyü.

Jin büyü konusunda son derece yetenekliydi.

Amaçsızca dolaşırken, yanlışlıkla bir sihirbazın öğrencisi oldu ve 3 yıllık eğitimde Gölgeler Tanrısı ona bir sözleşme teklif etti.

Çağının büyük büyücüsü olma yolunda sağlam bir yoldaydı. Gölgeler Tanrısı 'Solderet' tüm sihirbazların özlemini duyduğu bir varlıktı.

Ayrıca Jin, kendisine Solderet'ten kılıca da yetenekli olduğunu öğrendi.

[Müteahhit, görünüşe göre birileri size çocukluğunuzdan beri kin besliyor. Önemsiz bir lanet yüzünden tüm potansiyelini kullanamadın. Senin tarafından bu kadar büyülenmemin nedeni bu olabilir.]

'önemsiz'.

Solderet, Jin'in yeteneklerini bastıran laneti böyle tanımladı. 'Bladed Illusion' olarak adlandırılan söz konusu lanetin nedeni 9 yıldızlı bir sihirbazdı.

Söylemeye gerek yok, Jin, Solderet ona haber verene kadar lanetli olduğundan habersizdi.

Solderet, Jin'e eziyet eden laneti kolayca ortadan kaldırdı. Jin'in vücuduna gizlenmiş kan kırmızısı zincirler gölgeler tarafından emildi.

[Artık eşsiz bir sihirli kılıç ustası olabilirsiniz, Müteahhit. Seni heyecanla izliyor olacağım.]

Doğruydu.

Solderet'in sözlerinin ardından Jin, bir zamanlar fırlattığı kılıcı aldı. Her vuruşta yeni ustalık seviyelerine ulaşıyordu. Runcandel tarihinin en büyük başarısızlığı Jin Runcandel artık değildi.

Bir yandan büyü.

Diğerinde bir kılıç.

10 yıl içinde o kadar güçlenecekti ki klanından, onu bir kenara atan aileden saklanmak zorunda kalmayacaktı. Geriye kalan tek şey tarihin en güçlü sihirli kılıç ustası olmak ve dünyaya hükmetmekti.

'Görünüşe göre kaderimde gerçekten başarısız olmak var.'

Öksürük!

Jin bir ağız dolusu kan tükürdü. Gözleri, burnu ve kulakları dahil her yeri kanıyordu.

Ölüm ona yaklaşıyordu.

Sihrini veya Solderet'in gücünü kullanma şansı bile olmamıştı.

Üç 9 yıldızlı şövalye, Akin Krallığı'nın başkentine birdenbire saldırmıştı ve Jin, uykusundaki öfkeleri sırasında ölümcül bir yara almıştı.

...... Uykusunda.

9 yıldızlı tek bir şövalye, Akin Krallığı büyüklüğünde bir ulusu yarım günde yerle bir edebilir. Ve üçü başkente baskın düzenlediği için Jin'in yapabileceği hiçbir şey yoktu.

Tepki bile veremedi çünkü antrenmanı yeni bitirmişti ve yorgunluktan uyuyakalmıştı.

Ne gülünç bir ölümü vardı. Bu saçmalık yüzünden çılgınca haykırmak istedi ama kanla dolu ağzından çıkan tek şey çılgın kahkahalar oldu.

Ölümün eşiğindeydi ve yanında kimse yoktu.

Ne ona sahip çıkan hocası, ne onu bir kenara atan kardeşleri, ne ailesi, ne tek bir kişi.

Solderet bile yanıt vermedi.

'Neden... Gökler neden bana onu hemen almam için bir fırsat verdi?'

Ve böylece Jin Runcandel gözlerini kapadı.

Kalıcı hisleri olmasa da, hayatıyla ilgili birçok pişmanlığı vardı.

Umarım beğenirsiniz