.

494 35 41
                                    

'Fazla güzelsin gözümde
Beni ona tercih etme.
İncir ağacı misali,
Çiçeklerin açmıyor ki.
Hep ona gülüyorsun,
Beni unutuyorsun.'

Defteri kapatıp kalemi masaya koydu genç adam. Belki başkaları için anlamsızdı yazdıkları, ama çektiği çok acıydı. Gönlünü başkasını seven bir kadına kaptırmış, geri de alamamıştı.

Yatağına geçerken onun gülüşünü düşündü, yine onu düşünüyordu, tekrar onu istiyordu.

[I'm in love with someone]

İnsanlar ona bu kadar düşünmenin yanlış olduğunu, sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıyorlardı.

[With who is]

Ağlamak geliyordu içinden. Ama gözlerindeki o sıvılar, çıkmayı bilmiyorlardı.

Ağlamaya ihtiyacı vardı.

[In love with someone]

Sevdiği kadının onu görmezden gelmesi ona daha da acı veriyordu. Her zaman o adamla birlikte zaman geçirmesi, göğsündeki o ağrıyı ikiye katlıyordu.

[And I will never be]

Tek istediği o kadın tarafından sevilmek, onun tarafından yüceltilmek. Aynı yatakta yatmak, her sabah onun güzel yüzüyle uyuyup yatmak. Her gün onunla birlikte kahvaltıyı hazırlayıp o masaya oturmak.

[That 'someone']

Genç adamı seven bir sürü kadın var, onunla birlikte olmak isteyen. Ama bu adamın çoktan gözü kör, gözü sadece o kadını görüyor. Belki de çok fazla değer veriyor, hata yapıyor.

Ama hâlâ onu istiyor.

Büyük ihtimalle de istemeye devam edecek.

𝘽𝙚𝙜𝙜𝙞𝙣 𝙮𝙤𝙪 𝙩𝙤 𝙘𝙤𝙢𝙚 𝙗𝙖𝙘𝙠. - 𝙆𝙪𝙧𝙤𝙤 𝙏𝙚𝙩𝙨𝙪𝙧𝙤𝙪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin