Yorğana sarılmış bir şekilde salona girdim. Ablam kavaltı hazırlıyordu arkası dönüken birden konuşmaya başladı.
Linda: Günaydın Y/N hanım güzel bir yaz sonrası hogwarts geri dönüyorsun nasıl hissediyorsu?
Y/N: Bok gibi
Linda: Ayıp hiçmi özelemedin arkadaşlarını?
Y/N: ne alakası var ya
Linda: çok alakası var, hiç anlatmıyonda arkadaşlarını
Y/N: Cedric var cho bide altın üçlü var bazen konuşuyoz
Linda: slytherin hepsi o zaman
Y/N; Offf abla çok karıştırdın olayı hayır slytherin'de arkadaşım yok muggle doğumlu olduğum için
Y/N: Cho ve cedric Hufflepuff hermione, ron, harry yani altın üçlü gryffindor
Linda: Ava'ya ne oldu en yakın arkadaşındı
Y/N: Hiç
Masaya oturup kavaltı etmeye başladım. Aslında annemle kalırdım yazları ama bu yaz deşiklik yapıp ablama gelmiştim. O muggle gibi takılmayı seviyor cadılıkla işi olmaz.
Y/N: ben hazırlanmaya başliyim bay
Linda: seni bırakmamam konusunda hayla ısrarcımısın?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Son olarak ablama görüşüruz diyerek çıktım. Hızlı bir şekilde tren garına geldim. Duvardan geçmeye hazırlandım. Biraz geç kaldığım için hızlıca geçiceken biri daha geçmeye çalışınca çok kötü bi şekilde çarbıştık.
Y/N: Ben böyle işin...
Kafamı ovalarken gözümü açtım bu mattheo'ydu elini uzatıyordu bi anlık gafil avlanıp elimi uzatım ama o arkasını dönup gitti.
Y/N: Yok çocuğun kanında piçlik var
Mattheo: Anlamadım?
Y/N: sana bişey demedim hemen herşeye alınma.
Düşen eşam varmı diye bakarken gözlerimi Mattheo çevirdim elleri önünde o güzel ellerinden birinde ise asa varıdı. Mattheo çok pis sırıtmaya başladı ama sonra kendini toparladı.
