Mektup

378 28 67
                                    

Kelebek malikanesi  09;00

Genya Shinazugawa, yerel halkı iblisler gibi cani,vahşi,korkunç ve iğrenç varlıklardan korumak için ailelerini ve arkadaşlarını gönüllü olarak arkalarında bırakıp canları pahasına savaşan yüzbinlerce iblis keserden sadece birisiydi.

Geçtiğimiz saatlerde 8. İblisinin işini bitirmeyi başarmıştı! Bu zorlu görevden sonra sağlık kontrolü için kelebek malikanesine uğramıştı,Çünkü kendisinin diğer iblis keserlerden farklı bir yöntemi vardı.O bir nefes stili kullanamıyordu bu eksikliği kapatabilmek için iblis eti yemekteydi bu ona tükettiği iblisin yeteneklerini belli bir süre kullanabilme yeteneği veriyordu. Ancak vücudunda olan bu büyük değişiklikten dolayı kendisi her görevinden sonra kelebek malikanesine uğrayıp muayne olması gerekiyordu. Genya'nın muaynesi bundan önceki 7 muayne gibi temiz çıkmıştı. Artık bir sonraki görevine kadar serbestti. Malikanenin kapısına kadar ona meslektaşı Aoi kanazaki eşlik edecekti.

İki genç çıkışa kadar birbirleriyle göz kontağı bile kurmamışlardı, Genya tam gitmek için hazırlanıyordu, Aoi yol boyunca hiç konuşmadığı Oğlanın yüzüne baktı,artık zamanı gelmişti ona emanet edilen o notu ona vermesi gerekiyordu, elindeki kağıdı hafifçe sıktı ardından da Genya'ya uzattı.

"Sis hashirası-sama bunu sana vermem gerektiğini söyledi"

Genya az önce bakmaktan bile çekinip, utandığı kıza pür dikkat kesilmişti, sis hashirası Tokito Muichiro ile aralarında iyi bir dostluk vardı ve bu yüzden kendisinin ona bir not göndermesinin olağan birşey olmadığını düşünüyordu. Genya yüzüne anlam veremeyen bir bakışla Aoi'ye bakıyordu, Aoi ise Genya'nın ona dik dik bakmasından rahatsız olmuş gibiydi ikiside bir kaç dakika boyunca birbirlerine baktılar. en sonunda Aoi dayanamadı ve elindeki kağıdı Genya'nın eline verdi. Ne yaptığının farkına varan Genya daha da fazla mahcup oldu ve başını eğdi, Ağzından sadece duyulması güç bir teşekkür çıkabildi.

Aoi yüzü kırmızı kesilmiş Genya'ya baktı,

"Ben sadece görevimi yaptım"

Ardından kollarını bağladı ve hafif kaslarını çatip gözlerini kısarak konuşmasına devam etti,

"Ayrıca birisine aniden dik dik bakmanın ne kadar ayıp olduğunu umarım biliyorsundur"

Genya Aoi'nin bu sözleriyle yerin dibine girmiş gibiydi,

"Bir daha bö-"

"Kanazaki-san saçımı örebilir misiniz???"

Aoi'nin sesi az önce yanlarına heyecanla gelen küçük kız tarafından kesilmişti,Aoi küçük kıza baktı ve hafifçe gülümsedi,

"Elbette Naho"

Naho, Aoi'nin kolundan tuttup malikanede doğru çekiştirmeye başladı, Genya'nın tek yapabildiği şey ise sessizce onları izlemekti,
İki kızda gözden uzaklaştıktan sonra Genya elindeki notu açtı notun umursanmadan yazıldığı çok belliydi, kağıt yırtılacak kadar katlanılmış ve yazı aşırı özensizdi,

          "AKŞAM ÜSTÜ XXXXX "          "KÖYÜNDEKİ TEPENİN ORAYA GEL"

Genya elindeki kağıdı sıktı ve sert adımlarla oradan uzaklaştı, Aklı karışmıstı çünkü bunun gerçek olma olasılığının olmadığını ve birisinin ona şaka yapabilme ihtimalini düşünüyordu. Sis hashirası onu neden son zamanlarda gençlerin birbirlerine aşklarını itiraf ettiği bir yere çağırsın ki?!  Evet Genya Sis Hashirası'na karşı bir takım duygu besliyordu ancak bunun tek taraflı olduğuna emindi. en sonunda ne yapacağına karar verdi oraya gidecekti ve eğer bunlar bir şakaysa yapanları bulup pişman ettirecekti, ancak gerçek ise ne yapması gerektiğini bilmiyordu, Gerçeği öğrenebilmek için köye doğru yürümeye başladı,

.

.

.

.

.

.

Genya tepeye doğru yürümeye devam etti tepenin üstünde bir insan silüeti görünüyordu. yoksa gerçektende o muydu Genya'nın kalp atışları hızlanmaya ve kafasında deli gibi düşünceler dönmeye başladı, emin olmak için biraz daha dikkatli bakmayı denedi,
Evet! Evet! Bu oydu o notu gerçektende Sis hashirası yazmıştı ve onu bekliyordu! Genya daha da hızlı yürümeye başladı bir an önce Muichiro'nun söyleceklerini duymaya ihtiyacı vardı,

Geldiğinden beri gök yüzündeki bulutları izleyen Tokito çimlerden gelen hışırtı sesleriyle hayal dünyasından çıktı, ve seslerin kaynağını öğrenmek için kafasını çevirdi,

Ona doğru yaklaşan Genya'yı gördüğünde nedenini bilmediği halde üstünden büyük bir yük düşmüş gibi hisseti, Genya'nın her adımını dikkatlice izlerken aklına bir şey gelmiş olacak ki kolunu incelemek için üniformasınün parçasını açıp koluna bakmaya koyuldu,gözlerini delicesine kolunda gezdiriyordu ancak hiç bir şeyi anlayamıyordu.

Genya'nın Tokito'nun yanına varmasına sadece bir kaç adım kalmıştı, ancak Genya bu işte bir tuhaflık olduğunun farkına varması uzun sümedi Tokito'nun aniden çekingen davranmaya başlamasının nedenini anlayamamıştı, kendisi bunca strese dayanamadı ve konuşmayı ilk başlatan kişi olmaya karar verdi

"Uhm... Merhaba Muichiro?"

Tokito, Genyadan gelen anı soru ile kendine geldi,incelemiş olduğu kolunu hızlıca çekti, ve Genya'nın selamına karşılık olarak başını salladı

"Nasılsın...?"

Genya sözlü bir cevap almak için tekrar deneme yapmıştı,

"Nasıl olmam gerekiyordu?"

Bunu söylerken ne kadar dost canlısı durmaya çalışsada ifadesi ve sestonu aksini yapmıştı, Tokioto'nun bir duygu kırıntısı bile bulundurmayan lafından sonra, dahada tedirginleşen Genya elindeki kağıdı Tokito'ya uzattı,

"B-bu sanırım sana ait"

Bunu derken Tokito'ya göz teması kurmamak için özen gösteriyordu,

Genya'nın elindeki buruşmaktan yırtılmak üzere olan kağıdı aldı,ve Genya'yı doğrular şekilde kafasını salladı,

"..."

"..."

Sonucuna çabucak ulaşmak isteyen Genya o kritik soruyu sordu"

"Y-yanlış anlamanı istemem ancak beni neden buraya çağırdığını sorabilir miyim-?"

Tokito Genyadan geleceğini bildiği  bu  soruyu onun için olabilecek en yıkıcı cevabı vermek için ağzını araladı

"Oh..."

"O mu...?"

"UNUTTUM"

GenMui Oneshot ~Mektup~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin