-Onun- Hükümdarı | Bad End Theater | Kötü Sonlar Sahnesi | Overlord x Maiden

Bölüm 1: Onun Gibi

Bu fandom çok küçük ama bir himejoshi olarak BU İKİSİNİ SHİPLEMEM VE FANFİCLERİNİ YAZMAM LAZIMDI I MEAN LOOK AT THEMMMM ONLARA BAK YANİ

Oyunun adı Bad End Theatre, hikayesel bir yapısı var gidip araştırabilirsiniz <3

Karakterler/Ana ship

Overlord - Hükümdar

Maiden - Bakire/Genç kız

Yan karakterler/Ana shipin hayatını nedensizce mahveden mükremin evlatları

Hero - Kahraman (Bir de bir halt olsa yani ıy nefret ediyom)

Underling - Çömez (bundan da)

~~

Çimlerde Underling ile oynarken Overlord gözlerini Maiden'den alamıyordu.

İnsanlar hakkında ki daha önceki fikirleri oldukça netti. Ona göre insanlar, acımasız, sefil, bencil ve kötü yaratıklardı. İblisler ve ya şeytanlardan daha şeytani; nedensiz yere şiddet canlısı olan, yaşama amacı sadece önyargılı olmak olan varlıklardı. Fakat... Maiden ile tanışana kadar.

Evet, başlarda Maiden'da ona karşı önyargılıydı. Hatta bu çılgın kız yüzünden Hero tüm ordusunu kana bulayacaktı! Ancak onun önyargısı kırıcı değildi, ona dürüstçe yaklaştı... onu dinledi, saygı duydu ve ona güvendi. Kendi fikirlerini nazikçe paylaştı. Daha da önemlisi, ona iğrenmişçesine bakmadı... bakışları... sevgi doluydu? Öyleydi.

Gelgelelim ki, bu bakışlar sadece Overlord'a özel değildi. Maiden merhamet canlısı ve nazik birisi olduğundan, o bakışları herkese veriyordu. Bundan hoşnut değildi. 

Kıskanmayı o zaman öğrendi. Overlord her zaman istediği şeyi almıştır, asla ikinci seçenek olmamıştır. Ne istese her zaman ayaklarının dibinde, bekliyor olurdu. Hükümdarlığın kazandırdığı şeylerden biri de bu, güç, kuvvet, etrafındakilerin senden korkup her şeyi yapması.

Ama o Maiden'i korkutmayı istemiyordu.

"Overlord" Tanrı neden onu korkutucu yarattı? Şuan da o da köyde yaşayan genç bir kız olabilirdi - Maiden gibi - "Overlord?..." böylece onu sevebilirdi, karşılık alabilirdi. Ordusu hakkında endişelenmezdi. O lanet kahraman... bunların hepsi yüzünden düşünce yağmuruna tutuluyordu, hayat neden bu kadar acımasız olmak zorunda ki-

"OVERLORD!!!" Düşüncelerinden sıyrılıp heyecanla bir anda yerinde zıpladı, etrafına bakmaya başladı. "Ne oldu?! Saldırı altında mıyız?! Underling nered-" sesin sahibine dönüp baktığında endişeli bakışlar ile karşılaştı.

"Hey, sakin ol... Underling hala çimenlerde yuvarlanıyor, Hero ise köye gitmesi durumunda dikkat çekmemesi için ona göz kulak oluyor. Sadece sandviç ister misin diye soracaktım, biliyorsun... hala piknik yapıyoruz ya?" 

"Ah," Rahatlamayla bir iç çekti. "Sen bir anda öyle bağırınca endişelendim... doğru ya, Hero ile artık bir problemimiz yok. Neden ordumu öldürmeye kalksın?" Maiden'in ona uzattığı sandviçi alıp göz gezdirmeye başladı, bu da neydi böyle? 

"Zaten öyle bir şey olsa en azından sen güvende olursun, sonuçta bir insansın."

Maiden onun bu sözleriyle bekledi, canını sıkan bir şey olduğunu anlamıştı. Elini omzuna koydu. "Overlord... canını sıkan bir şey mi var? Bana anlatabilirsin, sonuçta arkadaşız..."