Ben Ayla 17 yaşındayım. Lise 3 öğrencisiyim. İnternet'te sülük gibi yapışan bir çocuğun elinde kalmış durumdayım. Hadi yapıştı diyelim nasıl aynı şehirde yaşarız ve aynı okul olur ki? Buyur buradan yak!
*****************************************************************************
-Selam.
diye mesaj attı. Bu kimdi? Profiline girdim ve resimlerine göz atmaya başladım. Çocuk resmen taştı. Yalnız profil resmindeki yanındaki kıza bakılırsa sevgilisi vardı. Zaten bu erkeklere hiç bir zaman bir kız yetmez!
-Sen kimsin be?
diye ters bir şekilde cevap vermiştim. Halbuki onun mesaj atmasını bekliyordum. Görüldü yapmıştı. Ne odunum ama...
Normalde erkekler böyle davranır bu sefer hakikaten öküz gibi davranan bendim. Yazmıyor. Yazmıyor. Aha yazıyor...
-Tanışalım mı?
diye mesaj atmıştı. Kıpkırmızı olmuştum. Evet utanınca ve sinirlenince domates gibi kızaranlardandım.
-Ya siz erkekler nasıl bir şeysiniz ya! Sevgilin var bir de gelmişsin başka kızlara yavşıyorsun! Hakikaten pes. Ben böyle bir yavşaklık görmedim.
diye mesaj attım. Ben atar atmaz:
-Ama...
-Ne ama ne ama? Harbiden çok iticisin farkında mısın? Bunca kızı oyalamak nasıl güzel mi? Ay ben yakışıklıyım her kız bana bakar havasındasın ukala bey.
-Sen ne salak bir şey çıktın be böylesini de görmedim. Evet yakışıklıyım kendimi de beğeniyorum.
-Belli. Neyse senle uğraşamayacağım ukala bay Hanzo!
diye mesaj atmıştım. Çocuk kesin beni tanısaydı felç ederdi. Bundan adım gibi emindim. Annemin bana seslenmesi üzerine aşağıya indim.
-Bavullarını topladın mı?
diye sormuştu bağırarak. Hayır anlamıyorum merdivenlerde duruyorum ama bahçeden duyulacak bir sesle bağırıyor.
-Evet anne. Sanırım beni kovman için seni beklememe gerek yok ben kendim yavaş yavaş tıpışlarım.
dedim. Evet doğru duydunuz. Benim annem beni istemiyor. Daha doğrusu babam öldüğü zamandan beri benimle pek ilgilendiği söylenemez. Yatılı kalmak için İzmir'de bir okula gidecektim. Her seferinde ayrı bir okul ayrı kişiler. Hiç arkadaşlarım yoktu gerçi. O kadar okul değiştirmeme rağmen. Neden mi? Çok soğukmuşum. Peh. Tabletimi kolumun altına koydum ve bavulumu aşağıya indirdim.
-Al şu parayı.
dedi ve elindeki zarfın içindeki paraları uzattı. Evet durumumuz fena sayılmaz. Daha doğrusu üvey babamın kendi şirketi var. Ama asla ondan para almadım. Zaten annemi de bu konuda uyarmıştım. Elindeki zarfı sertçe çekip gözlerinin içine baktım. Ama tek bir mimik dahi oynamadı. Ne yani bende yıllardır değişmeyen annemin şimdi mi insafa gelmesini bekliyordum? Bir git işine! Kafamı iki yana salladım ve bavulu sürükleyip dışarı çıkardım. Kadın yerinden dahi oynamadı. Sertçe kapıyı çarptım. Benimde gözlerim ani bir refleks olarak kapanmıştı. İyi bari en azından taksi çağırmıştı. Hava alanına vardığımda görevlilerden yardım alarak uçağa doğru yöneldim. Şimdi siz diyeceksiniz ki ne yani 17 yaşında ve tek mi gidiyor? Küçüklüğümden beri hep tek başıma yolculuk yaptım ve insan bir süre sonra alışıyor. Emin olun!
Yeni yatılı okuluma varmıştım. Bavullarımı zaten yurda da bırakmıştım. Evet üvey babamın parasıyla geldiğim okul tam bir lüks kolej okuluydu. Saçlarım açık kahverengi, gözlerim koyu mavi , tenim esmer olan bir kızdım. Üstümde cebin altından pantolunun sonuna kadar yırtık olan bir darpaça siyah pantolon, Üstüne de Beyaz salaş altın sarısı renkle " Crazy Girl" yazan bir tişört vardı. Biri kolumdan tuttu ve:
-Aa hoşgeldiniz Ayla Hanım. Okulumuz 8:10 ile 3:50 arasındadır. Öğle arasında kantine inebilirsin. Sınıfın 11/C Sayısal sınıfı. Merdivenlerden yukarıya çık koridorun sonuna kadar ilerle solda. Zaten tabelalardan okuyabilirsin. Okuman varsa.
diye küçük bir espri yapmaya kalkıştı. Elimi başıma sertçe vurmamın ve göz devirmemin üzerine adam "öhö" diye sahte bir öksürükle kendini toparladı. Bende merdivenlerden çıktım. Kapıyı çaldım ve içeriye geçtim. Birden sınıf kahkaha attı ve duvar kenarındaki mavi gözlü sarışın çocuk:
-Oo hocam yeni fıstık gelmiş. Çöm bu daha yeni ya!
diye alayla kahkaha attı. Benimde gülmem üzerine çocuk kaşlarını çatmıştı. Yüzde yüz şöyle düşünüyordur. NASIL BİR KIZ BU KENDİYLE DALGA GEÇİLİNCE GÜLÜYOR? Merak etmeyin ben bir insanın biriyle dalga geçmesinin komik olduğunu düşünmem asıl bana komik gelen insanın dalga geçtiği kişi aslında kendisidir. Kendi kusurlarını örtbast etmek için başkalarını kırarlar. Arkadaki kız "Havalara bak havalara" dedi dalga geçerek. Acaba o dışarıdan nasıl göründüğünün farkında mı? Boş olan tek bir yer vardı ve hoca geç demeden ben oraya oturmuştum. Çaprazımdan bir sesler duymuştum. Sanırım sarışın kahverengi gözlü olan kız söylemişti.
-Manyak mı bu kız? Walla yolarım bak! Ya Ecem gitti ya Poyraz'ın yanına geçti!
dedi bağırarak. Hoca ise sessiz olmaları için sesini çıkarmıyordu. Zengin Züppeler! Ben onlardan ayrıyım bakmayın zorlana kolejlerde okutuluyorum! kolejlere karşıyım ben!
Ecem denen kız:
-Takma ya Poyraz tek oturuyor her zaman. Kaldırınca göt olur.
dedi dalga geçerek.
Biri kapı çalmadan içeriye girdi. Esmer, siyah saçlı, Siyah gözlü deri montlu beyaz gömlekli, kravatı salaş duran bir çocuktu. Okulun pantolonu yoktu. Siyah dar paça vardı. Başımı kaldırmadan tekrar başımı sıraya gömdüm.
-Kalk yerimden!
diye biri emir vermişti bağırarak. Başımı kaldırdığımda karşımda Poyraz vardı Poyraz Demir!
Merhaba arkadaşlar bu daha ilk bölüm lütfen düşüncelerinizi beyan edin! Voteleyiniz!! ^ Bu benim ilk kitabım!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Diyon Sen Lan Liseli?
Krótkie OpowiadaniaÇoğumuzun internette mutlaka Facebook Watsapp vs. vs. vardır. Pekala ve mutlaka orada tanıştığımız yeni insanlar vardır veya musallat olan kişiler vardır. Benim durumumda öyle bir şeydi. Ben Ayla 17 yaşındayım. Lise 3 öğrencisiyim. İnternette sülük...