"Almira hanım yemek hazır!"
"Tamam geliyorum Elif abla"
Hemen üstüme rahat bir şeyler geçirip aşağı indim."Ben geldim" diyerek dedemin boynuna sarıldım ve yanağına bir öpücük kondurup yerime oturdum. Ölüm gibi olan sessizliği dedem bozdu ve benimle özel olarak konuşmak istediğini yemekten sonra çalışma odasına gitmemi istedi. Yemekler herzamanki gibi çok güzel olmuştu. Yemeğim bittikten sonra merdivenleri koşarak çıktım. Dedemin çalışma odasının kapısını çaldım ve gir sesini duyunca hemen içeri girdim. Hemen en sevdiğim yer olan kahverengi deri koltuğa oturdum.
" Bana ne söyleyecektin dedecim?"
Dedem çok gergin görünüyordu herhalde kötü bir durum vardı.
" Bir hafta sonra annenin yanına Amerika'ya gitmek zorundasın."
" Neden?"
Dedim şaşkın bir ifadeyle dedem annemin beni yanına almak istediğini söyledi. Çok sinirlenmiştim ve bağırmaya başladım.
"Benim annemle konuşmadığımı bana neler yaptığını bildiğin halde neden oraya gitmeme izin veriyorsun? Daha çok acı çekmem için mi annemin beni sürekli suçlaması için mi? Hiçbir yere gitmiyorum ben."Yerimden kalkıp kapıyı çarparak kapattım ve hemen annemi aradım. 3. çalışta açtı.
"Neden beni yanına almak istiyorsun?"
Dedim sakin bir ses tonuyla
"Burada bu kadar iyi bir hayat kurmuşken neden beni yanına almak istiyorsun hayatımı cehenneme mi çevirmek istiyorsun? Konuşan!"
Bağırmaya başlamıştım. Çünkü cevap vermiyordu ve daha çok sinirlenmeme neden oluyordu. En sonunda cevap verdi."Sadece seni özledim kızım. Yaptıklarımdan dolayı çok pişmanım lütfen gel."
Sesi çok üzgün geliyordu herhalde yine sevgilisi onu terk etmişti ve çareyi bende bulmuştu.
"Sen mi beni özledin? Sen anca dedemi falan kandırırsın ama beni Kandıramazsın. Ben 5 yaşında bir çocuk değilim artık. Sen beni sevmiyorsun bile nasıl özleyesin? Kesin yine altına girdiğinde bir erkek arkadaşın seninle işi bitince seni terk ettiği için üzülmüşsündür ve çareyi bende bulmuşsundur. Bu sefer hayatımı cehenneme çevirmene izin vermiycem gelmiyorum yanına anladın mı beni?"
Ve suratına kapattım. Şimdi biraz rahatlamıştım. Aklıma bana yaşattıkları geldi ve benden izinsiz bi damla yaş gözümden düştü ve onu takip eden birçok göz yaşı... Hıçkırıklarımın duyulmaması için hemen odama gittim ve yorganın altına girdim ve sessizce ağlamaya başladım.
....................
Uyandığımda başım çok ağrıyordu Hemen saate baktım. Eyvah saat 1! Hemen tuvalete girdim. Gözlerimin altı ağlamaktan şişmişti. Hemen fondotenle kızarıklıkları kapattım ve rutin işlerimi hallettim. İyiki kıyafetlerimi dünden hazırlamışım. Hemen kıyafetlerimi giydim. Parlatıcı ve rimel sürdüm çantamın içine telefonumu ve cüzdanımı
koyup aşağı indim saat 2 olmuştu. Seren dakika bir insan olmasına rağmen hala gelmemişti herhalde kaza yapmıştı hemen aradım neyseki ilk çalışta açtı. Küçük bir kaza yaptığını 5 dakikaya evin önünde olacağını söyledi. Hemen dışarı çıktım ve beklemeye başladım. 5 dakika sonra da seren geldi zaten.....................
Alışveriş Merkezi yeni açıldığı için herşey indirimdeydi. Varlıklı bir aile olmamıza rağmen indirimli ürün almak daha çok hoşuma gidiyordu. Acıktığımız için Burger King'e gittik. Seren'le en sevdiğimiz yer burasıydı. Yemeklerin siparişini verdikten sonra bir masaya oturup beklemeye başladık. Kısa bir süre sonra yemeklerimiz geldi ve yemeye başladık. Seren ağzı doluyken birşeyler söylemeye çalıştı fakat anlamadım herhalde hoşlandığım çocuk olan Baran'dan bahsedecekti. Ondan nasıl hoşlanıyorsun çok egoist bi manyak falan filan... Dedigim gibi de oldu ağzındaki lokmayı yutar yutmaz konuşmaya başladı.
" Ya ben seni anlamıyorum ne buluyorsun ki onda. Tamam yakışıklı ama eğer senin onu sevdiğini öğrenirse seni okulda çok pis rezil eder. Vazgeç bu sevdadan Almira lütfen sen zararlı çıkacaksın."
"Seren bu konuyu senden başka bilen var mı? Yok. Sen söyler misin? Hayır. O zaman bi sorun yok. Sen okulun eziğinden hoşlanırken ben sana karışmıyordum. Sen de bana karışma. Tamam mı?"Tamam da ya ne biliyim endişelendiriyorum."
"Tamam konu kapansın. Dün neler oldu anlat bakalım?"
" Ya aslında çok güzeldi. Sana gittiğimiz kafeyi anlatmam imkansız. O kadar güzeldi ki herşey. Benim için mekanı kapatmış. Çok güzel sözler söyledi ama çıkma teklifi etmedi."
" Hmm utanıyor belli ki. Ama boşver yakında açılır sana. Yemeğini bitirdiysen alışveriş yapmaya başlayalım mı?"
"Buna Hayır diyemem"
Hemen kalktık ve mavi mağazasına gittik Tam kapıdan girecektim ki Baran'ı gördüm.
Ne oldu kaldın öyle mal gibi o da insan alışveriş yapabilir.
İlk defa iç sesime hak verdim ve Seren'i çekmiştirmeye başladım. O da anladığı için diretmedi zaten. Birkaç mağazaya daha baktık ve birsürü kıyafet ayakkabı çanta ve makyaj malzemesi aldık."Seren çok geç oldu dedemler beni merak eder ben bi taksiye atlayıp gidiyim."
" Ta olur mu öyle şey tabikide seni ben bırakmam. Yoksa korkuyor musun kaza yapmamdan. Eğer korkuyorsan çok üzülürüm bak. "
" Aslında biraz korkuyorum ama seni mi kırcam hadi bırak beni eve."
....................
Seren beni bıraktıktan sonra eve girdim. Bu seslerde ne böyle yaaa. Hemen içeri girdim. Girmez olaydım annem gelmiş.Dedemler beni görür görmez sustular. Hemen koşarak bana sarıldı bu da oyunun bir parçası.
"Niye geldin " dedim ifadesizliğimi koruyarak ."Seni almaya geldim kızım "dedi .
"Ben senin kızın değilim ve hiçbir yer gelmiyorum git burdan " dedim kapıyı göstererek.
"Seni almadan hiçbir yere gitmem "
dedi. Benim orda şarteller attı hemen annemi sürükleyerek
"Siktir git bu evden, bidaha gelme."
diyerek kapının önüne firlattim. Benden böyle birşey beklemediği için yere düştü. Elif abla hemen kalktı ve annemi kaldırdı. Ben neden hala ona anne diye hitap ettiğimi ben bile bilmiyordum. Herhalde ona ne diyeceğimi bilmediğim. Ben olmadan Amerika'ya döneceğini sanmıyorum. Asıl korkum da bu. Çünkü annem kafasına ne koyarsa yapan biri. En çok da bu hücumda nefret ediyorum. Aslında ben onun herşeyinden nefret ediyorum.
" Lütfen böyle yapma kızım. Benimle beraber gel . Herşeyi unutup yeni bir hayata başlayalım.
"Bana birdaha kızım deme! Ben senin kızın değilim. Onca olan şeyden sonra suratıma nasıl bakıyorsun hiç anlamıyorum. Ben burada çok mutluyum. Çok iyi arkadaşlıklar kurdum. Okulumda başarılar elde ettim. Küçük aksilikler yaşadım ama herkesin hayatında olmasi gereken şeyler bunlar. Senin yüzünü görmek bile bana birçok acı yaşatıyorken seninle gelirsem herhalde dayanamaz intihar ederim. Lütfen git artık."
"Tamam. Ama kendimi affettiricem ve seninle yeni bir hayata başlayacağız."
Kapıyı sertçe kapatıp gitti. Ağlayacağımı anladigim için hemen odama gittim. Ve göz yaşlarımı serbest bıraktım. Neden ben bu kadar zor şeyler yaşıyordum. Neden benim hayatım herkesinki gibi normal değil de anormal
Eminim seninle aynı şeyi yaşayan çok insan var. Ama belli etmedikleri için anlamıyoruz.
İç ses herzamanki gibi yine haklısın. Bi kerede ben haklı olsam olmaz mı?
Acaba anneme güvenmeli miyim? Bana yaşattıklarını unutturabilir mi? Onunla yeni bir hayata başlayabilir miyim? Ben gidersem Seren nasıl olur acaba? Ağlar mı arkamdan? Of off ne kadar zor bir hayatım var benim şu düşünceler peşimi bırakmak bilmedi. Yarın Pazartesi. Saatte çok geç olmuş. Eğer yatmazsam sürekli esneyeceğim ve bu pek hoş birşey değil.
Düşüncelerime son verip hemen uyudum.
....................
Merhaba arkadaşlar. Bu ilk deneyimim inşallah beğenirsiniz. Eğer istediğim sayıyı geçerse yeni bölümü yazacağım. Beni fazla bekletmeyin. Lütfen oy vermeyi unutmayın ve beni yalnız bırakmayın.