KK 2. Bölüm

249 19 4
                                    

Medya da Almira ve Baran var. İlk bölümde yanımda olanlara gerçekten çok teşekkür ederim. Seviliyorsunuzz. Bu bölümü yazarken birçok aksilikler oldu. İnşallah bu bölümü de beğenirsiniz ve beni yalnız bırakmalısınız.

                            ....................

Sabah lanet alarmın sesi beni uyandırdı. Ama birkaç gün sonra kurtulucam bu saatte kalkmaktan. Hemen rutin işlerimi hallettim okul kıyafetlerimi ve siyah vanslarımı giydim. Çantama gerekli olan malzemeleri koyup aşağı indim. Şu okula sadece Baran'ı görmek için gidiyorum. Servisin korna sesini duyunca hemen dışarı çıktım.

Okulun kapısından girdiğimde herzamanki gibi çoğu erkek bana bakıyordu. Tamam güzel olabilirim de neden herzaman  yiyecekmiş gibi bakıyorsunuz. Benim diğer kızlardan farkım mavi gözlü olmam ve fiziğimin iyi olmasıydı. Ama ben gözlerim dışında bir yeri sevmem. Aynada kendime baktığım zaman sanki gözlerimin içinde kayboluyormuşum gibi hissediyorum. Al işte ya Emre geliyo. Okulun basketbol takımında fazla olmasa da bi gideri var.

"Almira"

"Yine ne var Emre"

"Bugün araba yarışları var gelsene eğlence olur"

"Bakarız. Bana gidip kahve alsana"

"Herzamanki gibi mi olsun Almiracım?"

"Evet herzamanki gibi ben sınıftayım Emrecim"

Dedim adını bastırarak. Sınıfa çıktığında kimse yoktu. Çantama kulaklığımı çıkardım ve Zeynep Casalini dokunma bana yı açtım. Şarkıyı dinlerken önümde bir cisim durdu. Kafamı kaldırmamla Baran'ı görmem bir oldu. Off lanet kalp atışları. Elindeki kahveye baktığımı görünce hemen kahveyi bana verdi.

"Te- teşekkür ederim."

İnanmıyorum ben kekeledim off yaa.

"Önemli değil küçük hanım" o tam kapıdan çıkarken sanki sen çok büyüksün diye mırıldandım.

" senden büyük olduğum kesin"

Lanet olsun duydu. Bu heyecanla hemen kahveden bir yudum aldım. Tabi ben bu heyecanla çıkan dumanı nasıl göreyim. Bir yudum almamla püskürtmepüskürtmem bir oldu. Hemen koşarak tuvalete girdim. Avucuma şu alıp dilime sürüm.

" Çok ayıp Almira. İsteseydin biz sana su verirdik"  bizim cadalozlar da buradaymış.

"Hayır canım su içmiyordum. Eğer içseydim senin suyundan içmezdim şimdi tükürüklüdür falan ıyy midem bulandı."

Dedim kuruyorum gibi yaparak ve hemen omzuna çarpıp tuvaletten çıktım. Hemen kendimi dışarı attım. Bir banka oturup etrafı izlemeye başladım. Herkes neden bu kadar mutlu anlamıyorum veya ben neden bu kadar mutsuzum. Belki annemle babam ayrılmasa babam ölmeyecekti. Babamı sevmediğim doğru ama babam sonuçta zaten annemden de nefret ediyorum. Kadın sinir hastası gibiydi. O evde kalırken birgün bile beni dövmeden duramıyordu. Bide çok seviyomuş gibi sürekli baban senin yüzünden öldü gibi şeyler söylüyordu. Annem ve babam dışında herkesi çok severdim onlardan o kadar nefret ediyorum. Ama babam annemden daha iyi davranıyordu. Hiç olmazsa beni dövmüyordu yalan da olsa bazenleri sevgi sözcükleri söylüyordu. Ama umursamazdı. Herşeyin çözümünün para olduğunu sanardı.

Birisi omzumu dürtünce yerimde sıçradım

"Özür dilerim ben korkutmak istememiştim" diyerek üzgün surat yaptı. Bilin bakalım kim?  Tabiki de Emre. Bigün de karşıma çıkmaz mısın yaa .

"Önemli değil Emre"dedim sakinliğimi koruyarak.

"Şey Almira ben neden ağladığını sormak için gelmiştim." Oha ben ağlıyor muyum. Tabi ya annemle babamı düşününce herzaman ağlarım ben.

Karanlığın KıyısındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin