Bankın kenarındaki demire dirseğini yaslamış bana bakan Jongseong'u görmemle birlikte kısa bir süre duraksadım. Kısa süren bir bakışmanın ardından tam dudaklarımı aralamış konuşacağım sırada Jongseong'un sesini duymamla beraber konuşmama başlamadan bitirmek zorunda kalmıştım.
"Üstüme vazife mi bilmiyorum ama sorun ne?"
Sorduğu soruyla beraber dudaklarımı birbirine bastırıp sırtımı banka yasladım ve bakışlarımı ellerime doğru çevirdim. Bir anlık gelen utanç duygusu yüzünde ellerimle oynarken bana bakmaya devam eden bir çift gözü farketmemle beraber bakışlarımı tekrardan yanımdaki bedene doğru çevirdim. Bana sorgular gözlerle baktığını görünce derin bir nefes alıp hiç beklemeden onu gördüğümden beri sormak istediğim soruyu sordu.
"Modelim olur musun?"
Hâlâ yüzüne bakmaya devam ederken sorduğum soruyla birlikte çatılan kaşları yutkunmama sebep olmuştu. Çatık olan kaşları beni korkutmaya devam ederken heyecandan titreyen bir ses tonuyla konuştum.
"Bir anda sormam garip oldu biliyorum ama yıl sonu için bitirmem gereken bir proje var. Bir büst yapmam gerekiyor. Bunun için de bir modele ihtiyacım var ve ben şu ana kadar aradığım kriterlere uygun kimseyi bulamamıştım ve artık ümidimi de kesmiştim. Ta ki seni görene kadar."
Histerik bir şekilde gülüp bakışlarını kısa bir süre bahçede gezindirdi ve sözümü bitirmemi beklemeden hızlı bir şekilde banktan kalktı. Arkasından birkaç kere seslenmem rağmen duymamazlıktan gelmesiyle birlikte elimi saçlarımın içinden sinirli bir şekilde geçirdim. Içimden Jongseong'a sayısız küfür ederken aklıma gelen şeyle beraber sesli bir şekilde küfür edip oturduğum yerden kalktım. Koşar adımlarla kampüse ilerlerken profesörün derse girmemiş olması için tanrıya dua ediyordum.
Geç kalmanın ardından bir de tüm ders boyunca profesörün bakışlarını üstümde hissetmem yetmiyormuş gibi Jongseong resmen dalga geçerek beni reddetmişti ve bu kadar kısa bir sürede nasıl o kadar iyi bir model bulacağımı düşünürken kendime profesörün uyarısı ile gelmiştim.
“Ders bitmiştir, projelerinize devam etmeyi unutmayın.”
Olduğum yerden derin bir nefes alarak kalkmış yanımdaki Sunoo’nun garip bakışları ile omuz silkmiştim. Beni rahat bırakmayacağını bildiğimden ona dönüp ağzındaki baklaları çıkarması için bir bakış atmıştım ki o da eş zamanlı olarak konuşmaya başlamıştı.
“Gerginsin biliyorum ama Sunghoon’un arkadaşı ile ne konuştunuz?”
Bizi gördüğünü anlamamla beraber kaşlarımı kaldırıp sakince adımlarımı binanın dışına yönlendirmiştim. Sunoo’nun sorduğu sorunun ardından bir daha ikimizde konuşmamıştık. Kampüse indiğimiz zaman ise Sunghoon ve Jongseong’u görmemizle beraber Sunoo devam etmişti.
“Üzgünüm Jungwon, Sunghoon ile randevum var ve burada ayrılmalıyız. Başka zaman zorla anlattıracağım."
Sunoo’ya gülümseyerek kolunu sıvazladıktan sonra el sallayarak yanından ayrılmış ve yavaş bir şekilde adımlarımı üniversitenin çıkışına çevirmiştim. Girişteki taksilerden birine binecekken bir arabanın korna sesini duymuş olduğum yerde doğrulup etrafa bakınmama sebep olacakken hemen karşımda annemin arabasını görmemle gülümseyerek arabaya gitmiştim. Annem gülümseyerek bana bakarken arabaya binip kemerimi bağlamış ve anneme bir öpücük vermiştim. Her zamanki annem ise beni sorgusuz bırakmayacağından konuşmayı o başlatmıştı.
“Nasıl geçti günün, bir model bulabildin mi?”
Önümdeki çantanın ipleri ile oynarken derin bir nefes alarak önüme dönmüş ve buruk bir şekilde gülümseyerek dudaklarımı ıslatmıştım. Annem meraklı bir şekilde beni beklerken onu daha fazla bekletmemek için konuştum.
“Bugün aradığım kriterlere uyan birini gördüm ama beni reddetti.”
Annem kaşlarını çatıp dudaklarını büzmüş ve ellerinden birini omzuma atıp sıvazlamıştı. Arabada olmasak tutar sarılırdı ama bunu ondan bir sarılma olarak görmem gerektiğini söylerdi her zaman.
“Eminim bir şekilde halledeceksin Jungwon.”
Omzundaki elini okşayıp tuttuğum nefesimi verip aklımdaki düşüncelerle beraber geriye doğru yaslandım. Yol boyu klasik esprilerini yaparak beni neşelendirmeye çalışan annemin içini rahatlatmak adına esprilerine gülmeye çalışıyordum. Pek kaliteli espriler yaptığını söyleyemezdim.
Kısa bir sürenin ardından evin önüne gelmemizle birlikte kemeri açtım ve arabanın durmasını beklemiştim. Çantamı koluma takıp arabadan çıktım ve eve gelmenin verdiği mutlulukla gülümseyip annemin ardından eve doğru ilerledim. Hâlâ model ve projem konusunda düşünmeye devam ederken dalgın bir şekilde eve girmiştim. Annemle hiç konuşmadan odama geçtim ve kendimi yatağa atıp aklımdaki düşüncelerle boğuşmaya devam ettim. Cebimden telefonumu alacağım sırada elime gelen kağıtla beraber duraksayıp kağıdı cebimden çıkardım. Içini açıp baktığımda bir numaranın yazdığını görünce hızlı bir şekilde yatakta dik bir pozisyona geldim ve numara hakkında düşünmeye başladım.
Kısa süreli bir düşünmenin ardından numaraya yazma kararı almıştım. Kenara koyduğum telefonu alıp numarayı tuşladım ve "Bilinmeyen" diye kaydettikten sonra mesaj kısmına girip bir mesaj yazdım.
Jungwon:
Sen kimsin?
Bilinmeyen:
Asıl sen kimsin?
Jungwon:
Numaranı cebime koymuşsun, neden?
Bilinmeyen:
Jungwon?
Sen misin?Jungwon:
Evet ama sen kimsin
Bilinmeyen:
Jungwon bir an korktum
Jongseong ben numarayı ben koydum“Bilinmeyen” Kişisi “Jongseong” olarak değişti.
Jungwon:
Neden normal insanlar gibi vermedin?
Jongseong:
Daha havalı olur diye düşünmüştüm
Jungwon:
Olmadı ama
Bir dahakine insan gibi davran
ayrıca modelim olmayı reddettikten sonra neden
numaranı verdin ki?Jongseong:
Şansına bugün hava güzelmiş
Eve sağlam vardın mı?Jungwon:
Ne diyorsun Jongseong?
Konu değiştirmeJongseong:
Evet kesinlikle hukuk çok zor bir bölüm
Evet evet ben de ders çalışacaktım
Sana da iyi dersler teşekkür ederimJongseong çevrimdışı
Jungwon:
konuşulur elbet bu konu Jongseong
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çürük vişneler,, jaywon
Fanfictionjungwon, profesörün verdiği proje için bir model arıyordu. +sunsun, jakehoon | 30.06.22