ertesi gün san sabah uyanr banyo yapıp kahvaltısını yapar
ve ödevini tamamlamak içi odaya geçer
san:"yunhoya aryımı arkadaşı gelmişmi sorayım"dedi
devam eder: "ama yok rahatsız etmiyim ben şimddi"
san ödevini yaparken bir iki saat geçer biraz kestirir
ve uykusunu bir telefon araması keser
san: "alo,efendim yunho"
yunho: "san ne yapıyorsun?" diye sorar
san: "uyuyordum" diye cevap verir
yunho."hazırlan bizim parka gel mingilerede söyle onlarda gelsin"der
san:" tamam ,birzdan orda oluruz"diyerek kapatır
yarım saat sonra parka varırlar ve san yunho'yu görmiyince aramak ister
ama aniden siyah bir araba korne basar ve yunho iner
yunho:çokmu bekletim?
san: yok zaten geleli bir kaç dakika oldu.
seonhwa:ne diye çağırdın bizi buraya?
yunho: unutunmuu?bugün benim wooyoung arkadaşım gelecekti!
seonghwa:evet doğru unutmuşum.
hongjoong: peki nerde kendisi?
yunho: "wooyoung" diye woo'yu çağrır
wooyoung arabadan iner şapka taktığı için pek yüzü görünmüyordu
ama onlara yaklaştığı zaman şapkayı çıkarıp yunho'nun yanına gitti
wooyoung: "merhaba"
herkez ona selam verir
san hariç ve ona baka kalır çok yakışıklı biri olduğunu içinden söyler
yunho: "bu seonghwa"der. hwa ve woo el ele sıkışır birbirlerine selam verir
yunho:"buda mingi" mingi woo'ya sarılır ve hoşgeldin der.
devam eder:ve buda yeusang
merhaba diyerek birbirlerine karşılık verir
"buda jongho" merhabalaşarak sarılır.
"ve bu hongjong" selamlaşırlar
"ve son olarak san" selam diye el ele sıkışırlar.
woo: "san güzel isim" der ve san teşekür eder
woo ve yunho eve giderler ...
herkez dağılır...