8-ENFAL SURESİ
1- Sana savaş ganimetlerinin bölüşümü hakkında soru sorarlar. De ki; ganimetler hakkında hüküm verme yetkisi
Allah'a ve Peygamber'e aittir. Buna göre eğer mümin iseniz, Allah'dan korkunuz, ilişkilerinizi düzeltiniz, Allah'a ve
Peygamber'e itaat ediniz.
2- Müminler ancak öyle kimselerdir ki, Allah anıldığında kalpleri ürperir, yanlarında Allah'ın ayetleri okunduğu
zaman bu ayetler imanlarını arttırır, pekiştirir ve sadece Rabblerine dayanırlar.
3- Onlar namazı kılarlar ve kendilerine bağışladığımız rızıklardan başkalarına da verirler.
4- İşte gerçek mü'minler bunlardır. Onları Rabbleri katında yüksek dereceler, bağışlanma ve göz kamaştırıcı rızık
beklemektedir.
Surenin toplu tanıtımını yaparken, bu ayetlerin indiriliş sebeplerine ilişkin olarak yeralan rivayetlerden bazılarım
hatırlatmıştık. Genelde bütün surenin özelde de ganimetlere ilişkin ayetlerin indiği ortamı daha iyi canlandırmak için
daha önce anlattıklarımıza ek olarak birkaç rivayet daha aktarıyoruz. Medine'de bir müslüman devletin kuruluşundan
sonra ilk defa böylesine büyük bir olayla karşılaşan müslüman toplumun pratik çizgilerini yeniden canlandırmak için
bu rivayetleri anlatmak gereklidir.
İbn-i Kesir tefsirinde şöyle diyor: "Ebu Davut, Nesaî, İbn-i Cerir, İbn-i Mürdeveyh -sözler ona aitti- İbn-i Habban ve
Hakim, değişik yollardan Davud b. Ebu Hind'den, o da İkrime'den, o da Abdullah İbn-i Abbas'dan şöyle rivayet
ettiler: Bedir günü Peygamberimiz -salât ve selâm üzerine olsun- 'şöyle şöyle yapana şu, şu mükafat vardır'
buyurdu. Bunun üzerine gençler hemen ileriye atıldılar, yaşlılarsa sancakların altında kaldılar. Ganimetler toplandığı
zaman, gençler gelip kendilerine ait olanı istediler. Buna karşılık yaşlılar, 'Kendinizi bize tercih etmeyin. Biz sizin
için bir sığınaktık. Şayet bozguna uğrasaydınız bize sığınacaktınız' dediler ve aralarında çekişme baş gösterdi. Bunun
üzerine yüce Allah şu ayeti indirdi: "Sana savaş ganimetlerinin bölüşümü hakkında soru sorarlar. De ki; Ganimetler
hakkında hüküm verme yetkisi Allah'a ve Peygamber'e aittir. Buna göre eğer mü'min iseniz, Allah'dan korkunuz,
ilişkilerinizi düzeltiniz, Allah'a ve Peygamber'e itaat ediniz."
Sevrî Kelbi'den, o da Ebu Salih'den, o da Abdullah İbn-i Abbas'dan şöyle rivayet eder:Bedir günü Peygamberimiz,
'Kim birini öldürürse ona şöyle şöyle mükafat vardır. Kim bir esir getirirse onun için şu, şu mükafat vardır' buyurdu.
Ebu Yesir iki esir getirdi ve 'Ya Resulullah (Allah'ın -salât ve selâmı üzerine olsun-) bunları sen bize va'dettin' dedi.
Bunun üzerine Sa'd b. Ubade kalktı ve 'Ya Resulullah, şayet bunlara verirsen arkadaşlarına bir şey kalmaz. Bizi
bunlardan alıkoyan, sevabı küçümsememiz ya da düşmandan korkmamız değildir. Biz burada, düşmanın arkadan
saldırmasından korktuğumuz için seni korumak üzere durduk' dedi. Sonra da birbirleriyle tartıştılar. Bunun üzerine:
"Sana savaş ganimetlerinin bölüşümü hakkında soru sorarlar; De ki; "Ganimetler hakkında hüküm verme yetkisi