27

2.6K 208 13
                                    

İyi okumalar

Dün öğlen
Taehyung'dan

"Ah sonunda geldin. Hiç gelmeyeceğini falan düşünmedim ama olsun beklemek sıkıcıydı" Taehyung hiç utanmadan kendisine bakan bedenin yanına gitti.

"Hala mı Youngmin? Evlendiğimden haberin var ve yine de bu çocukça hareketlerine devam ediyorsun." Taehyung çeşmenin yanındaki ağaca yaslanan bedenin kendisine yaklaşması ile daha da güldü.

"Evli veya mühürlü olman umrumda değil gibi. Hem, ben görmediğim bir omeganın varlığına inanamıyorum nedense ve sen onu benden saklıyor gibisin. Hani nerede, onu getirmedin mi?" Taehyung omzunun üzerinden arkasına bakmaya çalışan bedeni kollarından tutup yine önüne çekti.

"Onu senin yanına getirmem için bir nedenim yok" Taehyung kendisinin aksine gülerek kendi kollarını tutan Youngmin ile tuttuğu bedeni geri itti.

Youngmin tekrar kendisine yaklaşınca tıpkı onun gibi gözlerine baktı. Ağzını açan beden konuşmadan kendisi konuşmaya başladı.

"En son abine bu hareketlerini söylediğimde kaç ay evde kaldığını hatırlıyor musun? Hem, abinin bundan haberi var mı? Ya da babanın? İkisi de evli bir adama böyle yaptığını bilse hiç hoş şeyler olmaz" Taehyung karşısındaki gencin gözünün korkutmak istese de karşısında arsız birinin olduğunu biliyordu elbet.

Youngmin elini göğsüne koyunca derin bir nefes alıp başını sol tarafa çevirdi delta. Bu beta asla ama asla akıllanmıyordu.

"Taehyung, evli ya da mühürlü olman önemli değil. Mührü bozabilirsin Taehyung. Mührü bozarsan bile sen deltasın acı çekmezsin bile. Omega belki çeker ama olsun -" Taehyung birden Youngmin'e döndü yüzündeki dalga dolu sırıtmayı silmeden.

"Haddini aşıyorsun Min. Babanla iletişime geçeceğimden şüphen olmasın. Ha dersen ki birkaç günlük tatilimde adam akıllı duracağım, o zaman iş değişir" Taehyung geri çekilen beden ile zaferle güldü.

"Bende öyle düşünmüştüm."

Bugün

"Çabuk olur musun Taehyung!" Jungkook ayağının dibindeki sepeti biraz itti ve ayağıyla yere vurdu.

"Geldim" Taehyung, kendisini bile beklemeyen bedenin arkasında bıraktığı sepeti alıp evden çıktı.

Biraz koşup Jungkook'a yetiştikten sonra sessizce yürümeye devam etti. Sadece neden Jungkook'un inat edip atı almak istemediğini anlamıyordu. Çünkü omega her ne yapmışsa gerçekten çok ağırdı.

Kasabaya geldiklerinde Jungkook anında gördüğü alfa ile ellerini salladı kendisini fark etmesi için. Kang Dae kendisini görünce koşarak yanına gelmişti. Arkasını dönüp Taehyung'un tuttuğu sepeti aldı.

"Sana sözüm vardı, hadi gidelim çok acıktım" Taehyung kendisi yokmuş gibi konuşan omeganın yanağını öptü yine de.

"Ah, teşekkür ederim Taehyung. Senin işin vardır şimdi, git hadi" Jungkook Taehyung'u tam anlamı ile kovduktan sonra kendisine gülerek bakan alfanın kafasına vurdu yürümesi için.

"Hadi çabuk gide-" Jungkook arkasındaki alfanın baktığı yere bakınca geri gidip Kang Dae'nin yanına gitti.

"O kim?" Jungkook çok net hatırladığı yüz ile Kang Dae'nin kolunu tuttu. Yanlarına gelen gencin bakışları kendisine dönünce yüzünü buruşturdu.

Delta KimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin