2

5 2 3
                                    

James:

Betty ile güzel bir gün geçirdikten sonra kendimi yatağa attım. Yorulmuştum ama değmişti. Hemen telefonumu açtım ve sosyal medyada biraz gezindim. Sonra da Betty ile bugün çekildiğimiz fotoğrafları attım.
Telefonumun çalmasıyla telefonumu tekrar elime aldım. Augustin arıyordu. Çok bekletmeden telefonu açtım.

"Efendim?"

"Nasılsın?"

"Eh, idare eder."

"Hallettin mi o işi?"

Bir süre sessiz kaldım. Yapmak istemiyordum. Ne Betty'den ayrılmak ne de Augustin'le resmi bir ilişkiye başlamak istiyordum. Oradan çok kötü bir düşünce gibi görünebilir ama benim hislerim böyle.

"Sanırım hayır. James daha ne kadar böyle devam edecek. Seni seviyorum. Yemin ederim seviyorum."

"Augustin, sonra konuşsak olur mu?"

"Peki..."

Telefon kapandıktan sonra derin bir nefes aldım. Sonra Betty'nin mesajını gördüm.

Betty: Sanırım sizin gym'de parti olacakmış. Haberin var mı? Eğer doğruysa beraber gidelim mi?

Doğruydu ama ben partilerden ve kalabalıktan nefret ediyorum. Betty ise çok sever. Eğer yalan söylersem bir şekilde bir yerden haberi alır ve bana kırılır, doğruyu söylersem de gitmek için beni zorlar.

James: Evet var ama lütfen gitmeyelim.

Betty: Şaka mı yapıyorsun!? Tabiki de gideceğiz. Böyle bir fırsatı kaçıramam!

Gidecektim artık. Şu sıralar Betty'nin her istediğini yapmaya çalışıyorum
-ki bir şeyden şüphelenmesin-

Biraz daha telefonla oyalandıktan sonra uyuya kalmışım. Sabah gözlerimi açtığımda ışık yüzüme vuruyordu. Bugün okul vardı. Yaz yaklaştığı için çok bir ders işlenmiyordu ve açıkçası umrumda da değil. Benim tersime Betty ve Augustine notlarına çok önem verir.

Çantamı da alıp aşağı indiğimde annem kahvaltı hazırlamamıştı. Evet alışık olduğum manzara. Annem evde pek olmaz babamsa... neyse kendime hemen mısır gevreği hazırladım ve yemeye başladım. Okula biraz geç kalmıştım ama sorun değildi. Hemen Betty'nin yanında yerimi aldım. Bir çift gözün beni izlediğini hissettiğimde arka çarprazıma baktım. Augustine. Ona hafifçe göz kırptıktan sonra dersi dinliyormuş gibi yaptım.

...

Öğle arası olduğunda her zamanki sporcuların oturduğu masaya gittim. Biz sohbet ederken Augustine yanıma geldi.

"Konuşabilir miyiz?"

Masadan ıslık sesleri çıktığında hemen onlara dönüp ters ters baktım.
Augustin ile her zamanki buluşma yerimiz yani spor malzemelerinin olduğu depoya gittik.

"Bak James, direkt konuya gireceğim. Eğer böyle devam edersen ayrı-"

Sözünü tamamlayamadan onu öptüm çünkü ne diyeceğini biliyordum. İkisinden de ayrılmak istemiyordum.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 02, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

bettyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin