Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Her zamanki gibi saat 00.00'dan sonra kumarhanenin kapılarından geçmiştin.
On dört yaşından beridir kumara ilgin olduğunu varsayarsan, şu an yirmi yaşında olmanın sevincini yaşıyordun.
Kumarhaneye gelir, insanları bir süre izler ve nasıl oynadıklarına bakardın. İnternetten öğrenemediğin için soluğu burada bulmuştun.
Bar tezgâhına belini yaslayıp gözlerini bu sefer duvar tarafındaki masaya çevirdin.
Bir kadın ve kırklarının başındaki adam karşılıklı kumar oynuyorlardı. Şeytan ve melek gibi zıttılar. Adamın üzerinde beyaz takım varken, kadının ise siyah smokini vardı.
Siyah smokinli kadın, elindeki göremediğin bir kartı masaya doğru atınca, karşısındaki adamın gözleri yerinden çıkar gibi oldu.
"Şah mat..."
Adam, sinirli soluklarla siyah çantadaki bir miktar parayı kadına doğru uzattı.
Kadın, yüzündeki histerik bir gülümsemeyle masadan kalktı ve aldığı parayla çıkışa doğru ilerlemeye başladı.
Gözüne takılan şeyle kadını pür dikkat seyretmeye başladın. Yaslandığın yerden doğruldun ve kadının siyah ayakkabılarına baktın. Gözlerin biraz daha yukarı kaydığında pantolon paçasının altında bulunan kumar kartına ilişti gözlerin.
Hızlı adımlarla, insanları itekleyerek nihayet dışarı çıkabilmiştin. Etrafta yoktu. Bir sağına bir de soluna baktın. Sol taraftan köşeyi dönüyordu. Koşarak ona yetişmeye çalıştın.
Sen koşarken, genç kadın bir gariplik olduğunu sezdi. Gömleğinin yakasını düzeltip arkasına döndü.
Onun soğuk gri gözleri sana değince sessizce yutkundun.
"Kumarda hep böyle hile mi olur?"
Senin sorunla karşındaki kadının bakışları değişti. Yüzünde küçümseme gibi bir ifade oluşmuştu.
"Büyüyünce öğrenirsin."Dedi arkasına dönüp ilerleyecekken. Fakat senin sözün onu durdurmuştu.
"Bunu reşit olan birine söylemen komik."
Genç kadın, sana doğru bir adım attı. Sonra iki, üç, dört, beş... ve en sonunda yanı başında bitmişti.
Boyu uzun olduğu için yüzüne doğru eğildi. Dudakları senin kulağının birkaç santim uzağında durdu. İlk baş burnundan güldüğünü duydun. Tüylerin ürpermişti.
"Reşit olan birinin kumar hakkında bilgi sahibi olmaması ne kadar komik. Üstelik her gece kumarhaneye geliyorken..."
Sen, ona şaşkın bakışlarını atarken geriledi ve arkasına doğru dönüp gözden kaybolana kadar ilerledi.
Her gece oraya gittiğini nereden biliyordu?
Daha doğrusu;
Kumarbaz olarak tanıdığın kadının, öğretmenin olduğunu nasıl bilebilirdin ki?
