Sabahın ilk ışıkları, odanın penceresinden içeri usulca süzerken uyandı Çolpan.
Kaç gündür etrafı kaplayan kara bulutlar dağılmış, masmavi gökyüzünü açıkta bırakıyordu.
Hava hâlâ soğuktu, ama nihayet Güneş açmıştı.
Kasvetli bir havaya uyanmadığı için sevindi . Hiç sevmezdi kasvetli havaları.
Hep ışıl ışıl güneş ışığıyla açmak isterdi gözlerini.
- Ohh, sonunda açmış güneş, dedi kendi kendine esnerken .
- Heh, şimdi açtı güneş.
- Saltuk ?
Yatağın köşesinde oturan adamı fark etmemişti ilk gözünü açtığında. Yüzünde geniş bir gülümsemeyle Çolpanı izliyordu.
- Ne işin vardır senin sabahın köründe burda ?
- Seni izlerdim, Çolpan Bike.
- Ne demek seni izlerdim Saltuk , ne zamandan beri burdasın sen ? ,dedi telaşla.
Ya bir gören ol-
Cümlenin devamını getiremeden, karşındaki adamın dudakları tarafından susturulmuştu.
Saltuk , biraz sonra ayırdı dudaklarını, kadininkilerden . Ama dudağına temas ediyordu hala konuşurken.
- Şşşt , Tılsım Bike gönderdi beni. Seni kahvaltıya çağırmamı istedi.
- Niye uyandirmazsin ?
- Sen böyle güzel uyurken mi ?
Hala nefesleri yüzünü okşuyordu kadının.
-Saltuk , dedi Çolpan bakışları adamın dudağına kayarken .
Tamam , aydı sen in , ben üstümü giyip gelicem.
Saltuk , bir kısa öpücük daha bıraktı kadının dudaklarına.
- Ben de yardim edeyim giyinmene, Çolpan Bike. Yani , yaran var diye derim. Acımasın sonra.
- Hıhı , dedi Çolpan gülerek.
Yaram için.
Saltuk , bir kez daha kadının dudaklarına bastırdı dudaklarını.
Biraz, derinleşmeye başladığında, Çolpan itti onu .
- Sen de iyi alıştın he , ne bu her fırsatta?
Daha gözümü yeni açtım .
Birkaç gün oldu daha, birbirimize açılalı.
Önceki utangaç adamdan eser kalmadı.
- O utangaç adam öldü ,Çolpan Bike ,dedi Saltuk gülerek.
Senin dudaklarına gömdük onu.
- Aydı, çık dışarı da giyineyim, dedi Çolpan doğrulurken.
- Ama yard-
Cümlesini tamamlayamadan Çolpan tarafından dışarıya çıkartıldı.
....
Çok mutlu hissediyordu Çolpan kendini.
O günden sonra, Saltuğu her gördüğünde daha bir heyecanlanıyordu .
Tabi , ona belli etmiyordu bunu .
Sandıktaki elbiselere göz gezdirdi biraz , hangisini giyeceğine kararsiz kaldı. Sonra içlerinden en sevdiği elbiselerden biri olan , mor renkli elbisesini aldı eline.
Bu elbise, çok yakışıyordu Çolpan'a.
Elbisesini giyip, saçlarını taradı özenle.
Üstten bir kısmını örüp, diğerini salık bıraktı. Geyik işlemeli bike tacını taktı. Hazırdı.
Kahvaltı sıradan geçti. Herkes yemeğini yiyip işinin başına gitti.
Taht odasında sadece Saltuk, Çolpan ve Batuga kalmıştı.
- Teyze, canım çok sıkılır. Biraz atla gezdirir mısın beni ?
- Olur , yeğenim.
Batuga , beni de çağır der gibi ona bakan Saltuk'u görünce sırıttı.
- Teyzem, Saltuk Beg de gelsin mi bizimle ?
