Intertwined Circles Theory

Bütünleşik Çemberler Teorisi

1. Zaman 4. boyutun şeklidir, akmaz, hareket etmez. An ise zaman üzerindeki harekettir ve anın hareketi göreli hızdan dolayı zamanın hareket ettiği yanılgısına düşürür.

2. Zamanın 2 boyutlu yansıması bir çemberdir. An, çember üzerindeki hareketini sürekli tekrar eder. Başlangıcı ve sonu yoktur.

3. Anın, döngüsünü tamamlayabileceği sonsuz sayıda çember vardır. Bu çemberler sonsuz farklı noktadan birbirleriyle bağlantılıdır. Öyle ki bu çemberler iç içe geçmiştir ve birbirlerinden ayrı dengeleri olması düşünülemez.

********

Şehri görecek kadar yakın ancak insanlarla karşılaşmayacak kadar uzak olan tepeye yapılmış mütevazı ev, kapısının önündeki manzarayla kesinlikle bağdaşmıyordu. Tek tip giyinmiş yaklaşık bir düzine adam, ellerini arkadan bağlamış vaziyette oluşturdukları çemberin ortasında kalan ikiliyi izliyordu sessizce. Her ne kadar bu adamlar her an tetikte dursalar da odaklarındaki ikili hayal kırıklığıyla birbirlerine bakmaktan başka bir şey yapmıyordu.

Saçlarında yeni yeni beyazlar belirmeye başlayan kadın, karşısındaki saçı sakalı birbirine karışmış seksenlerindeki adama bakarken onun bu inatçılığına hayret ediyordu. Onu vazgeçirebileceğini sanmıştı, her zaman olduğu gibi yine yanında olur sanmıştı ancak şimdi görüyordu ki yanılıyordu. Fakat bunu kabullenmek bu kadar kolay değildi. Bu yalnızca onun değil, yaşayan, yaşamış hatta yaşayacak herkesin meselesiydi.

"Neye hayır dediğinin farkında mısın? Ya da neye sebep olacağının..." derken hayal kırıklığıyla beraber sinir de hissediliyordu kadının sesinde.

Yaşlı adamın gözlerinde yorgunluğun izleri vardı. Sahip olduğu onlarca yıllık tecrübe taşıyamayacağı kadar fazlaydı sanki, zihnini yoruyordu artık. "Elbette. Hem bir şeylerin farkında olmasaydım..." diye mırıldandı. "Bir şeyler bilmeseydim burada olur muydun?"

Sinirden mi yoksa bazı kelimelere karşı hassasiyeti oluştuğundan mı bilinmez kesik bir kahkaha fırlayıverdi kadının dudaklarından. "Elbette biliyorsun. Başka kimsenin sahip olamayacağı bilgilere sahipsin." Her duygu zıttıyla birlikte var olduğundan büyük bir hüsranla devam etti konuşmaya. "Dünyanın en güçlü adamı ve gücü de burada." derken adamın kafasına dokundu yavaşça. "Ve şimdi görüyorum ki bu güç yanlış zihinde tutuluyor."

********

Teorinin yayınlanmasının ertesi günüydü. Normalde yarısı bile dolmayan sınıf ders dışından da gelenlerle tıklım tıklım olmuş, Profesör'ün içeri girmesi büyük bir heyecanla karşılanmıştı. İçerideki kalabalığı gören Profesör, asistanına şaşkın bir bakış attı. Bu kadarını ikisi de beklemiyordu ki daha içeri sığamadıkları için kapıda bekleyenler vardı.

"Dersim için bu kadar meraklı öğrencim olduğunu bilmiyordum. Söylesene Aura, kuantum mekaniği bu aralar gençler arasında popüler bir konu mu?" dedi Profesör asistanına dönüp.

Profesör'ün ders işleyeceğini düşünen kalabalıktan memnun olmayan homurtular yükselirken Aura, "Sanmıyorum, Profesör." diye cevap verdi. "Ama eğer teoriniz hakkında konuşmak yerine ders işlerseniz bizi buradan çıkarmayacaklarına dair bir his var içimde."

"Peki o zaman. Bugünlük bir değişiklik yapalım." Ellilerinin ortasındaki adam heyecanını geri kazanmış kalabalığa döndü ve daha ciddi bir tonla konuşmaya başladı. "Maddeler halinde gidelim ne dersiniz? İlk madde an ve zaman arasındaki farkı tanımlar. Zaman durağandır, an ise onun üstünde hareket eder."