zᴉʞǝs

221 28 42
                                    

Suratına sıçrayan kek harcı ile ufak bir küfür savurdu Seungmin. Daha sonra kenardaki kakao paketini aldı ve iki kaşık kakaoyu harca ekledi. Güzelce karıştırdı. İstediği kıvama gelince, kek kalıbını aldı ve harcı içine döktü. Yaptığı keke gururlu bir bakış attıktan sonra kalıbı fırına gönderdi. Başarmıştı!

"Umarım Minho beğenir." Diye geçirdi içinden. Bu keki tabii ki de Minho için yapmıştı. Geçenlerde lafı geçmişti. Seungmin de kek yapmanın, Minho'nun kalbini yumuşatacağını düşünüyordu.

O günden sonra pek konuşmadılar. Seungmin sürekli yazsa da, Minho soğukluğunu koruyordu. Seungmin yorulmuş hissediyordu ama pes etmeyecekti. Minho onunla barışmak zorundaydı!

Kek fırında pişerken odasına çıktı ve üzerini değiştirmeye başladı. Altına siyah eşofman, üstüne ise düz beyaz bir tişört giymişti. Gri hırkasını da dolaptan çıkarıp yatağına atmıştı. Çıkarken onu da giyecekti.

Aynadan kendine baktı. Gözleri her zamankinden daha çok parlıyordu bugün. Seungmin ilk defa aynada kendine içten bir şekilde gülümsedi. Sonra küpelerini ve bilekliklerini taktı. Parfümünü de sıktıktan sonra hazırdı. Aşağıya indi ve kekin pişmesini bekledi.

Kek pişti ve biraz soğudu. Daha sonra keki kalıptan çıkardı ve kutuya koydu. Dışı kalplerle süslü kutuyu kapattı ve kendi kendine güldü. Sanki bu keki sevgilisine hazırlıyormuş gibi hissetti. Kenardan kurdeleyi aldı ve kutuyu bağladı. Şimdi daha estetik gözüküyordu.

Odasına gidip hırkasını giydi ve elinde kek ile evden çıktı. Arka fonda sevdiği şarkılar çalarken mutlu bir şekilde Minho'nun evine adımladı. Birbirlerine çok da uzak oturmuyorlardı. On dakika sonra Minho'nun evine varmıştı. Yüzünde büyük bir gülümsemeyle kapıyı çaldı.

Salondaki koltukta kestiren Minho, zilin sesi ile yattığı yerden kalktı ve kapıya ilerledi. Bir yandan esnerken kapıyı açtı. Gördüğü güzel yüz ile donup kalmıştı. Seungmin'i beklemiyordu. "Ee, beni içeri almayacak mısın?"

Minho başını öne eğdi. "Kusura bakma." Kapıyı biraz daha araladı ve Seungmin içeri girdi. Elindeki kek kutusu ile birlikte mutfağa ilerledi. Minho da onu takip etti. Seungmin, kutuyu masaya koydu ve Minho'ya baktı. "Ta da! Aç bakalım!"

Minho aslında bu sürprize çok sevinmişti ama şu an duygularını dışa vurursa Seungmin'e yenilmiş sayılırdı. Bunu istemiyordu. Tek kaşını havaya kaldırdı ve sordu; "Bu nedir?"

"Aç ve gör tatlım!" Seungmin heyecanla konuşunca Minho'nun eli kutuya gitti. Yavaşça kurdeleyi çekti ve kutunun kapağını açtı. Kakaolu keki gördüğünde istemsizce gülümsedi.

"Yapmışsın." Dedi sakince. Seungmin gülümseyerek kafasını salladı. "Yaptım... Senin için."

Minho başını eğdi ve yüzündeki gülümseme, buruk bir gülümsemeye dönüştü. Seungmin'in onu arkadaşı olarak gördüğü gerçeği bir kez daha yüzüne vurmuştu. Bu gerçeği yenmesi gerektiğini biliyordu. Ama Seungmin bu kadar hoşken, ondan nasıl vazgeçebilirdi ki?

💙💙

love me more • 2min [askıda]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin