War of Hormones - Darry

War Of Hormones

Doğum günleri önemlidir. İnsan hayatındaki en önemli dönemeçler her zaman doğum günleriyle kesişmiştir. Sihir dünyası için on yedinci yaş günü, bir çocuğun artık yetişkin olarak kabul edildiği gündür. Bunu en iyi bilen kişilerden biri, elbette ki Harry Potter' dı. Çünkü bütün sihir dünyası, karanlık düşmanları, Yoldaşlık'taki dostları hatta Dursley' ler bile onun on yedinci yaş gününü beklemişler, yaşamışlar ve atlatmışlardı. Neyse ki üzerinden tam bir yıl geçmiş ve Harry sağ salim evinden ayrılarak bundan sonra büyük savaşa kadar yaşamını sürdüreceği Hogwarts' a geri dönmeyi başarmıştı. Ama o bir büyücü olduğu kadar bir muggledı da. Ve Mugglelar için yetişkin olma yaşı on sekizdir.

******************************

Harry on sekiz yaşına girdiği sabah diğer sabahlardan farksız bir şekilde uyandı ve hazırlanmaya başladı. Bu sene hiç kimse on sekiz yaşına girdiği için telaşlanmayacak, kurtarma operasyonları düzenlenmeyecek, ölümler olmayacaktı. Gömleğinin düğmelerini iliklerken camdan geniş araziye bir göz attı. Ortalığı sis kaplamıştı. Büyük ihtimalle köy gezisi, görüş açısı kapandığı için iptal edilecekti. Hermione ve Ginny' nin planları suya düşeceği için çok sinirleneceklerini düşünerek sırıttı. Şimdi bütün gün yakınıp duracaklardı. " Hey Harry! " Harry döndü ve havadan kendisine doğru uçan, neredeyse burnunu dümdüz etmek üzere olan kutuyu son anda, tam da bir yakalayıcıya layık bir şekilde havada yakalayıverdi. Kızıl saçlı delikanlı kocaman sırıttı. " Doğum günün kutlu olsun dostum. " Harry sırıtarak kutuyu içindekini anlamak istercesine havada sallarken " İlginç bir hediye verme yöntemin var Ron. Sakın bunu Herm üzerinde deneme. " derken Ron, kapılara zor sığan omuzlarını silkti.

" Eğer ona hediye verebilecek cesaretim olsaydı, eminim nasıl verdiğimin bir önemi olmazdı Harry. "

"  İşte buna itiraz edemem. Ağırdan almak diye bir deyim olduğunu biliyorum dostum ama bence biraz hızlansan iyi olur. Hani diyorum belin bükülüp saçların kızıl yerine beyaz olana kadar beklemesen? "

Ron ona bir tişört fırlatırken Harry gülerek kutuyu açtı ve yepyeni eldivenleri görünce gülümsemesi büyüdü. " Ron! Bunlar harika! Bir an önce antrenmana gitmek istiyorum. " 

" Beğenmene sevindim. Vazgeçtiğim bütün şekerlemelere değdi. "

On yedinci yaş günü, pek de hatırlamak istediği bir yaş günü değildi. Bu yüzden arkadaşları on sekizinci yaş gününde ona normal ve güzel bir gün yaşatmak istiyorlardı ve Harry' nin de daha fazla istediği bir şey yoktu. Kahvaltılarını ederlerken kızlar da gelerek Harry' e hediyelerini verdiler. " İyi ki geçen hafta gittiğimizde hediyeni almışım Harry. Bugünkü köy gezisi iptal edildi. " Hermione çoktan fazladan elde ettiği saatlerde hangi kitapları okuyacağını planlamaya başlamıştı bile. Ama yine de yakınmadan edemiyordu. " Büyük ihtimalle ısmarladığım kitaplar gelmiştir. Onları bu hafta okumayı çok istiyordum. " Ginny de alev rengi saçlarını geriye doğru attırarak " Ben de yeni birkaç elbiseye bakarız diyordum. Neredeyse bahar gelmek üzere ve giyecek bir şeyim yok. " diye sızlandı. Ron dolu ağzının izin verdiği kadar " Hmmnh dua et de babam hmmmnmnmh bunu duymasın. " diye cevap yetişmekten geri kalmamıştı.

Günün geri kalanı da Harry için gerçekten güzel geçti. Arkadaşlarının onun için bir parti de düzenlediğini bildiği için keyfine diyecek yoktu. Suratından düşmeyen gülümsemesiyle kitaplarını almış bir sonraki dersine giderken ona el sallayanlara karşılık veriyordu. Ki, birine toslayıverdi. Kitapları yere saçılırken kendisi de sendelemiş ama bileğini kavramış kişi düşmesine engel olmuştu. Harry yamulmuş gözlüğünü düzelterek hem özür dilemek hem de teşekkür etmek üzereyken karşısındaki kişiyi fark ederek dondu. Karşısında Bay Harry' nin Mutluluklarını Yok Eden vardı. Draco Malfoy hala bileğini tutan elini geri çekerken arkasındaki arkadaşları pis pis sırıtıyorlardı.