Sabah gözümü açtığımda gün çoktan doğmuştu. Yatağımın yanında bulunan komidinin üzerinden telefonumu aldım ve saate baktım. Saat on iki olmuştu ve ben yeni kalkıyordum. Normalde erken kalkan birisiyim asla bu kadar uyumam ama bugün baya geç kalkmıştım. Yatağımdan kalktım ve elimi yüzümü yıkamak için lavaboya doğru ilerledim. Şanslıydım ki odamda lavabo vardı. İşlerimi halledip çıktıktan sonra aşağıdan gelen sesler dikkatimi çekti. Her zamanki gibi annemin misafirleri gelmiştir diye çok takılmadım ve dolabıma doğru ilerledim. İnce bir tişört ve şort çıkardıktan sonra üzerime geçirdim. Ayağıma da spor ayakkabılarımı giyip odadan çıktım. Merdivenleri indikçe sesler daha da netleşiyordu. Salona girdiğimde babamı ve karşısında oturan adamı sohbet ederken buldum. Baya hararetli bir konuşmanın içerisinde gibi görünüyorlardı. Beni gördüklerinde konuşmalarına bir son verdiler. Babam "ah ,uyandın mı tatlım" dedi. Ona anlamayan gözlerle baktığımda beni yanına çağırdı. Yavaş adımlarla yanına gittim ve oturdum.
"Baba, ne oluyor?" diye sordum hiçbir şey anlamayarak. "Kızım bizde tam senden bahsediyorduk kenan amcanla" dedi. Yanındaki kişinin ismini ilk defa duyuyordum. Kaşlarım şaşkınlıkla yukarı kalktı. "Kendisi sapancılar holdingin sahibi ve aynı zamanda da ortağımız" dedi ve gülerek elini kenan amcanın omzuna yavaşça vurdu.
Hiçbir şey anlamıyordum. Kenan amcayı ilk defa görüyordum ve ortağımız olduğunu şimdi öğrendim. Kaşlarımı çatarak babama döndüm. "Bir ortağımız olduğundan şimdi haberim oluyor" dedim. Babam bana baktı ve konuşmadan önce boğazını temizledi. "Kızım, biliyorum bu ortaklık seni şaşırttı. Ama biz kenan amcan ile birlikte çalışmaktan memnunuz." derin bir nefes aldı ve devam etti. "biz bir karar aldık doğa. Her iki aile için de hayırlı bir karar. Ve sizden bu karara uymanızı istiyoruz. Ailemizin, şirketimizin geleceği için bizi kırmazsınız değil mi?" babam neden bahsediyordu.
"Baba, neden bahsettiğini anlamıyorum. Ayrıca biz diye bahsettiğin de ne?"
Babam kenan amcaya baktı, sanki sen devam et der gibi.
Kenan amca konuşmaya başlayınca babamda olan bakışlarım ona döndü. "Doğacım, biliyorum şuan anlamakta zorluk çekiyorsun ama böyle olması gerekiyordu. Benim bir oğlum var. Londradaki şirketin başındaydı yıllardır. Bugün dönüyor. Birazdan burda olacaktır. O gelince herşeyi sizinle detaylı bir şekilde konuşacağız. Lütfen bizi anlamaya çalış" dedi ve sıkıntılı bir nefes çekti içine.
Her şey daha da karmaşıklaşıyordu sanki. Daha kenan amcayı yeni tanımışken şimdi oğlundan söz ediyordu. Ne yapmaya çalışıyorlar hiçbir şey anlamıyordum.Bir süre sonra kapı çaldı. Yardımcımız olan gül abla kapıyı açtı ve gelen kişiyi bizim olduğumuz yere yönlendirdi.
Gördüğüm kişi ile ayaklarım yere çivilendi sanki. Evimde bir yunan tanrısı var! Bu düşüncemi hemen aklımdan çıkardım ve önüme döndüm. Kenan amca ayağa kalktı ve gelen kişinin yanına gitti. Kollarını açıp ona sıkıca sarıldı. "Oğlum, hoş geldin!" dedi gür sesiyle. Kenan amca sarılmayı bırakıp geri çekldiğinde adam babama da sarıldı ve bakışları beni buldu. Ben bana da sarılır diye düşünüyordum ama o sadece kısa bir baş selamı verip beni yanılttı ve yanımdaki boş yere oturdu. "Evet, uraz da geldiğine göre konuya kaldığımız yerden devam edebiliriz" dedi kenan amca. Bir durun canım adam daha yeni geldi bir soluklansın.
"Ne konusu baba?" dedi anlamayarak. Haklıydı anlamamakta çünkü ben sabahtan beri onları dinlememe rağmen hiçbir şey anlamıyordum.
Bu sefer kenan amca yerine babam konuştu. "Uraz, bilirsin seni oğlum gibi severim. Bizi yanlış anlamanızı istemeyiz. Biz babanla her iki aile için de hayırlı bir karar aldık. Ve doğa ile senin de bu karara uyacağınızı umuyoruz." dedi. Bak sabahtan beri hayırlı deyip duruyor ben bir kokular seziyorum ama hadi hayırlısı.
Dayanamayıp araya atladım. "Çok afedersiniz konuşmanızı bölüyorum ama tam olarak nasıl bir hayırlı haber. Sabahtan beri ağzınızda geveliyorsunuz." oh be rahatlamıştım.
Üçü birden bana bakınca utanmıştım. Babam ve kenan amca kısa bir bakışmanın ardından konuşmaya başlayınca duyduklarım ile ağzım açık kaldı. " biz sizin evlenmenizi istiyoruz." adını az önce öğrendiğim ve kendisini ilk defa gördüğüm kişiyle evlenmemi istiyorlardı. Urazla bizim evlenmemizi istiyorlardı. Evet evet doğru duydum.
Bakışlarımı hızla uraza çevirdim. Onun da benden farkı yoktu. Anlaşılan onun da böyle bir şeyden haberi yoktu.Uraz boğazını temizledi ve babasına bakarak konuştu. "baba bizden ne istediğinizin farkında mısınız? Daha birbirimizi yeni görmüşken bizden nasıl böyle bir şey istersiniz."
Hızla ayağa kalktım. "gerçekten baya hayırlı bir habermiş. İnanamıyorum size, gerçekten inanamıyorum. Ya biz birbirimizi bile tanımıyoruz farkında mısınız" dedim sinirle.
Bize sormadan nasıl böyle bir karar almışlardı aklım almıyordu.Babam da ayağa kalktı ve parmağını bana doğrulttu. "doğa, sesini yükseltme de otur şu yerine. Biz böyle bir karar aldık. Geleceğinizi düşünüyoruz sizin. Bu ortaklık ile herşey daha güzel olacak. Biraz mantıklı düşünün" dedi.
Uraz da ayağa kalktığında artık hepimiz ayaktaydık.
"hadi böyle bir karar aldınız, bizim bu karara uyacağımızı nasıl düşünürsünüz. Böyle bir evlilik olmayacak ve bu konu da burda kapanıcak." dedi ve evden hızla çıktı.-----
BÖLÜM SONU.
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere..