notebooks 📓 ; jaywon

- tournament

jungwon'un gözündenﾟ: * ✧･ﾟ:*

Maç günü gelmişti, stresli değilim ama içimde bir sıkıntı vardı. Sabah dört derse girmeyip antreman yapmıştık. Onların takımının hem boy hemde taktik açısından bizden önde olduğunu söyleyebilirdim ama takım olarak değil bireysel olarak parlamamız gerekiyordu.

Changbin sahadan uzaklaşıp yanıma geldi. Changbinle lisenin başından beri sürekli aynı sınıflara düşüyoruz. İyi biriydi kişiliklerimiz çok yakın değildi ama ne olursa olsun yanında olucak biriydi.

Soluk soluğaydı yorulmuştu sanırım. Ben çoktan umutlarımı kesilmiştim, kendimi yormamak için köşede oturuyordum suyunu içtikten sonra biraz daha yanıma yaklaştı. "Bunlar bizi yer gibi ne diyon?" dedi, tek endişelenen ben değilmişim.

Kafa sallayıp "Yenilsekte önemli değil, çaba gösterelim yeter" dedim.

"Doğru dedin aslında da işte yenilmek istemiyor insan" diyip biraz sustuktan sonra aşırı alakasız bir şekilde "Siz Jay ile ..." dedi. Devam etmedi cümlesine devam etmesini bekledim ama sadece sorgulayıcı gözlerle bana bakıyordu.

"Ben Jay ile ne?"

"Arkadaş mısınız?"

Anlamsızca yüzüne bakıp konuşmaya başladım "Yani... arkadaş değiliz, normalde konuşmayız sadec-" ancak cümlemi bitirmeme izin vermedi.

"Sana kötü davranırsa bana söyle"

Jay bana neden kötü davransın? Zamanında tek taraflı duygularım yüzünden kalbim kırılmıştı ama bundan sadece benim haberim vardı.

Kafa sallayıp gülümsedim. Sorgulamak istemiştim ama uzatmak istemedim eskide kalmış şeylerdi.

-

"Kurallar belli, çok sert oynamanıza gerek yok sakatlık çıkarmayın yeter"

Yedeklere Hyunjin ve Jeongin'i koymuştuk. Koç sert oynamamaları adına maç öncesi hepsini uyarmıştı ama adım gibi biliyordum. Sert oynayacaklardı. Jay lisenin başından beri bu maçlara sürekli katılırdı ve karşısındakine acımadan topu almak için her şeyini ortaya koyardı. Değişmediyse yine aynısını yapıcaktır.

Sunghoon dalga geçer gibi "Ağır oynama sakın bak ihtarı alıp otutursun uslu ol." diyip topu Jay'e fırlattı.

"Görücez kardeş. Sen önce kendi takımına bi bak sonra konuşuruz." diyip bana baktı, anlık göz göze gelmek en nefret ettiğim şeydi. Beni güçsüz görmesi zoruma gitti, elimde olsa kafasını toprağa gömerim şu an.

Koçun düdüğüyle maç hava atışıyla beraber başlamıştı. Planımız topları Soobin'e paslamaktı. Aramızda en uzun kişi o olduğu için sayı almamız daha kolay olucaktı.

sunoo'nun gözündenﾟ: * ✧･ﾟ:*

Maç şu anlık normal ilerliyordu, ilk yarı B sınıfının 29 puanla bizimkileri ezmesiyle bitmişti. Jaylerin takımının bizim takımdan daha güçlü olduğu açık ve netti. Bizimkilerin tek olayı topu Soobin'e paslamaktı. Başta Hyunjin'i oyuna sokmak için koçla konuşmuştuk ama Changbin'e biraz daha şans vermek istedi.

"Jay çok fena oynuyor birine bir şey olucak." Jake haklıydı, topu almak için ruhunu ortaya koyar gibi oynuyordu. Tek dileğim Jungwonla karşılaşmaması, ona bir şey olmasından korkuyorum.

Jungwon spor konularında yetenekliydi ama fazla uğraşmıyordu. Çocukluktan beri bir sürü sporla uğraştı, en uzun süreni de karate. Ortaokulda yapıyordu ama liseye geçince onu da bıraktı. Şimdi de sahanın içine kedi gibi top kovalıyordu.