ben bu fice daha 34 bolum yazdim ama sonunu getiremedim bisi olmaz umarim
birde bu isaret dedigim ruh eslerinin vucutlarinin herhangi bir yerinde
cikan sembol gibi dusunebilirsiniz her ruh esine ozel semboller•••
"aramızda dalgasını geçtik şimdi ise gerçekten ruh eşi çıktılar" jungwon konuştuğunda wooyoung bir şey bile diyememişti.
"şaka mıdır bu durum" riki hala şaşkınca söylendiğinde kimse inanamıyordu ama wooyoung için tam tersiydi. bileğindeki iz elde olmadan ruh eşi olduğu gerçekliğine inanmasını sağlıyordu.
uzun süredir olayın şokuyla oturuyorlarken wooyoung orayı izliyor arada dokununca içinde değişik bir his oluşuyordu.
"keşke şaka olsa. wooyoung'un haline bak... boş boş bileğindeki ize bakıyor"
"ama düşünsenize gerçekten yakışırlar" seonghwa neşeli bir şekilde konuştuğunda wooyoung'u mutlu etmeye çalıştığı çok belliydi ama etki etmiyordu.
sabahtan beri saydırdığı kişi ruh eşi çıkmıştı.
wooyoung bugünkü bilmem kaçıncı iç çekişi ile hongjoong sevgilisinin boynuna kafasını koymuştu. "sevgilim yakışsalar ne olacak? şu an wooyoung böyle durgun olsa da o san denen çocuğa yaklaşmaz gibi geliyor bana"
"siz kolay mı sanıyorsunuz uzak durmak" soobin konuya atladığında yeonjun da onu onaylamıştı.
"uzak durmayı geçtim soobin'den uzak olunca, biri ona çok yaklaşınca bile içim kötü oluyor"
"tabii yeonjun normalde de kıskanç diyebilirsiniz ama beni de tanıyorsunuz. o kadar kıskanç değilim siz bile yaklaşınca bazen boynumdaki işaret acı veriyor"
"durum böyleyken uzak durması imkansız"
ikili birbirini tamamlar bir şekilde açıklamasını yaptığında hongjoong anladığını belirtir bir şekilde kafa sallamış ve hepsi farkında olsa da kendi kendine konuşarak çıkarım yapmıştı.
"yani şu an böyle durgun olması da gayet doğal?"
soobin ve yeonjun hongjoong'un sorusunu onaylarken pratik odasına jisung girmişti. elindeki kahvesini kenarıya bırakıp kollarını iki yana açmış saçma danslarından birini yaparken bizi eğlendirmeye çalışıyordu.
"ben geldiiim~" herkes ortamdaki gergin havadan dolayı ciddilerdi. jisung sayesinde düzelen ortam jisung'un dediği ile tekrardan bozulmuştu.
"kafede dört tane çocuk vardı. biri mor saçlıydı aşık oldum galibaaa-bir dakika bir şey mi oldu neden böylesiniz?"
merakla baktığında riki göz devirirken "senin mor saçlının yanındakilerden biri yeni başkan çıktı." demişti.
"ve yeni başkan wooyoung'un ruh eşi çıktı" diye eklemişti.
"NEEE!" o kadar sesli bağırmıştı ki hepimiz yerimizde zıplamıştık.
"salak bağırmasana o kadar" seonghwa çıkıştığında jisung ağzına fermuar çekiyormuş gibi yaptıktan sonra "tamam annee" diye tekrar aynı yüksek sesle bağırıp herkesi sinir etmiş ardından yanıma gelip yere oturmuştu.
"hayatııım" diyip bana sırnaşmaya başlamıştı.
diğerleri jisung'un beni mutlu etme çabalarını gülümseyerek izliyorken hala aklımdaki düşünceler tepki vermemi engelliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ꜱᴏᴜʟᴍᴀᴛᴇ-ᴡᴏᴏꜱᴀɴ ✓
Fanfiction"ne yani dans klübüne bay han benim yerime bir başkan mı getirecek"