Evde, yatağımda uyandım. Gözümü açtığım gibi sıçrayarak kalktım. Tae yanımdaydı. Sıçramamdan olacak ki, o da uyanmıştı.
"İyi misin?" dedi endişeyle.
İnanamadım o an.
Dün gördüğüm adamla bu adam aynı kişi olamazdı. Ben kafayı yemiştim. Hastaydım. Kabullenmem gerekti. İçinde olduğum hastalığı kabullenmem gerekti.
Tae bir nebze beni sakinleştirince duşa gireceğini söyleyerek odadan çıktı. İşe yetişebilmesi için çok uzun süre kalmamıştı yanımda.Tae odadan çıkınca, aklıma dün geceki olaylar geldi.
Sd kart.
Neredeydi o?
Önce telefonu aldım. Sd kart bölmesine baktım.
Boştu.
Boştu?
Yani- yani her şey gerçek miydi? Hemen inanamazdım buna. Önce sd kartı bulmam gerekti. Belki halüsinasyondu ve ben sd kartı çıkartmıştım.
Bilemezdim.
Bu yüzden kalkıp sd kartı aramaya başladım. Yatağın içinde başlayan aramalarım yatağın altına doğru ilerlerken, bingo.
Sd kartı bulmuştum.
Ellerim dün gecekinden farksız, titremeye başlamıştı. Kalbim duracak gibiydi.
Titreyen ellerimle sd kartı takmaya çalışırken Tae içeri girdi. Kartı avcumun içinde tutuyordum.
"Daha iyi misin?" dedi saçlarını havluyla kurularken.
Elimden geldiğince iyi görünmeye çalışarak "Evet, evet iyiyim." dedim.
Kafa salladı ve saçlarını kurutmaya başladı.
Telefonumu elime alarak yataktan kalktım. Banyoya gidecek, orada bakacaktım. En azından planım o yöndeydi. Banyoya gidip kapıyı ardımdan kapattım.
Kilitledim.
Kilitlemem biraz şüphe uyandırabilirdi aslında, çünkü normalde kilitleme gereği duymazdım.
Yine de o an onu düşünmemiştim. Aklım sadece kartın içerisindeki fotoğraflardı.
Klozetin üzerine oturup kartı telefona taktım. Ellerim zangır zangır titriyordu. Dün çektiğim fotoğraflar, ya gerçekse? Ya cidden bütün bunlar olduysa? Bu kadar şeyi düşünmeden önce bakmam gerekti. Ona göre düşünmeliydim. Umarım gerçek değildir, umarım gerçek değildir. Galeriye tıkladım."Jungkook, iyi misin? Neden kapıyı kilitledin?"
Dün çektiğim fotoğraflar, gerçekmiş.Nasıl- bu nasıl olabilir? İmkansızdı bu. B-ben hastaydım. Bunların gerçek olmaması gerekti. Evet... Gerçek olmamalılardı...
"Ben de seni seviyorum canım." dedim ve kapıyı kapattım.
Tae, ben banyodayken kapıma dayandıktan sonra olabildiğince sakince bir şeyler uydurdum ve bir şey olmamış gibi davrandım. Ne kadar inandığı meçhul olsa da, iyi rol yaptığımı düşünüyordum.
Peki dün geceki fotoğraflar...
Tae, benim tanıdığım biri değil. Benim tanıdığım insan böyle biri değil. Benim yanımda böyle davranmıyor. Ama dışarıda-
Bir dakika.
Ben onu daha önce hiç dışarıda görmedim ki!
Ne?
B-ben neden onunla hiç dışarı çıktığımı hatırlamıyorum?
merhabalar! nasılsınız? bölümü biraz geç attım ve biraz kısa bir bölümdü biliyorum. yine de beğenmenizi umuyorum. destekleyen herkese çok teşekkürler! <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gaslighting // taekook //
General Fictionİrkilerek arkama döndüm. "Taehyung?" "Jungkook, güzelim? İyi misin?" "İ-iyiyim, iyiyim. Yanıma geldiğini duymamışım. Saat kaç?" dedim şoku hâlâ atlatamayarak. "Çok geç değil. Uyuyalım artık olur mu? Çok yorgun hissediyorum." dedi cidden yorgun bir s...