1 sene önce

171 9 0
                                    

sabah güneşi evimin perdesinden odamı aydınlatmıştı kalkmalıydım  okulun kapanmasına 11.sınıfın bitmesine sayılı günler kalmıştı .yatagımdan dogruldum esnedim uykum vardı nezaman yoktu ki hayatım okul- ev arasında bitip gidiyordu ve sürekli kitap okumak ,uyumak, müzik dinlemek istiyordum kısaca hayatımın özeti buydu . iletişim kurma özelligi sıfır olan bir kızdım adım gibi soguk kararsızdım '' RÜZGAR '' ismimi seviyordum beni anlatıyordu aslında ne kadar esmeyi sevmesem de sessiz olsamda ismimle bütünleşiyordum .

saçlarımı topladım özensiz ve bakımsız saç yapım vardı belki baksam güzel dalgalı kahverengi saçlarım dikkat çekebilirdi ama kime ne ?kimse beni sevsin yada dikkatle beni süzmesini istemiyordum.

okulun küçük sizofrenik kızıydım kimse ile arkadaşlık kurmayan işini kavga ile çözen , sınavların birine girip digerine girmeyen okula arasıra ugrayan ve atılmakta olan bir kız .

yüzümü yıkadım kahvaltı etmek bana göre degildi mutfaga dogru kafamı uzattım zaten kahvaltyı hazırlıcak kimsem de yoktu . büyükannemle beraber kalıyorduk yaşlı ve sürekli birşeylerden rahatsız olan biriydi ama tanıdıgım tek akrabam oldugu için onu çok seviyordum .babam ve annem ben küçükken beni bir yurda vermişler maddi durumları yokmuş .polisler biraz araştrınca babamında bir kimsesizler yurdunda kaldıgını ve sonradan annesinin ortaya çıktıgını duydum büyükannem vicdan azabından olmalı babama yaptIgını bana yapmayıp beni yurtdan aldı ve beni büyüttü . annemi tanımıyor. babam serserinin tekiymiş eve ugramazmış büyükannemde çok birşey bilmiyor hakkında zaten konuşmaz benimle sürekli zamanı gelince der ve geçiştirir.

okul kıyafetlerimi giydim dogrusu sadece üstüme formayı giydim altımada siyah pantolunumu giydim o aptal okul pantolunu giycek halim yoktu hangi zevksin seçmiş onu , çantamı aldım  içine birşey koymama gerek yoktu gereken şeyler içinde vardı bir ajanda,roman ,kalem  .

telefonumuda aldım şarjım bitmek üzereydi ne gerek vardı zaten kimse arayıp sormuyor rehberimde tek büyükannem var .

yürümeye başladım yagmur atıştrıyordu mayıs ayında yagmur yagıyordu ama bundan rahasz degildim seviyordum yagmuru ipodumu çantamdan aldım kulaklıgı taktım ders başlama saatine vardı evden erken çıkmiştim her zamn gittigim çay bahçesinde bir köşede tak başıma simitimi yiyecektim ve bir de çay tek dostum çay zaten .

herzaman ki gibi pastaneden simitimi aldım yürüyordum yagmur hızlandı üzerime hırka bile almamıştım içimden kendime küfür ettim yaklaşmıştım çay bahcesine kapalı olan bölümü sımsıcaktır çok otontik bi havası vardı şömine yanıyordu sanki çay başcesi degilde biri gelip kitap okusun ısınsın diye yapılmış bir yer . içeri girecektim yanımda kumral bir çocuk şemsiyesini kapattı geri açtı ve geri kapattı oldugu gibi üstümü ıslattı döndüm ona baktım bakışımı görseniz öldürmek istiyor gibiydim .çocuk kısık bir sözle sory dedi .kafamı yana çevirdim umursamayarak içeri girdim herzamanki köşeme geçtim kimseye seslenmeme gerek yoktu sarışın bi abla çalışıyordu ve beni görünce hemen çayımı hazırlıyıp getiriyordu . simitimin paketini açtım çantamdan ajandamı çıkartım bugün gircegim bir sınavım vardı ingilizce sınavı derin bir nefes aldım ve çantama koydum ajandamı . o sevimsiz sınıf arkadaşlarımdan kurtulmak istiyordum şu sınavlar bitsin okula ugramayacaktım .

geleli 15 dakika olmuştu daha çayım gelmemişti kafamı kaldırdım çay ocagının oldugu tarafa abla yoktu orda biraz önceki gereksiz vardı baktım daha yeni işe girmiş belli ve ne yapacagını bilmiyor dolapları karıştırıyor yanına gittim yenimisin sen dedim kafasını kaldrdı efendim dedi yenmisin diye tekrar sordum ama sesimi yükseltim ,ewet bugün işe başladım dedi . fazla bir konuşmaya gerek yoktu zaten rekor kırmıştım bir erkekle en uzun konuşma rekoru . yerime geçtim simitimi yemege başladım çayın gelecegi yoktu saatte baktım 35 dakikam vardı okul zaten 5 dk uzaklıktaydı romanım okumaya devam ettim

Hey kusura bakma çayı yeni demledim geç oldu başka bir şey istiyormusun! dedi

kitabımı bölmüştü bu çocugu bogmalıydım kafamı kaldırdım çeneni kapayıp işini dogru yapsan başka bir şey istemem yeni kopil dedim .

morali bozuldugu yüzünden belliydi ama umursamadım oda cevap vermedi nasl bir erkek bu kız gibi ya bana biri böle dese kız falan dinlemeyip dövmüştüm o ise kıpkırmızı olup kafasını öne egdi demek ki işe ihtiyacı var bana bulaşmadıgı sürece onu dövmem zaten.

çayı getirdi önüme koydu buyrun efendim tekrar özürdilerim dedi cevap vermedim çayımı bitirdim ve çantamı toparladım yedigim simitin poşetini attım parayı çay bardagının yanına koydum ve çıktım .

okulun kapısından girdigimde herkez bana bakıyordu tiksinir gözlerle okulumuzun küçük sürtügüne bir el hareketi yaptım kafasnı çevirdi  bu okulda 3 senedir nasıl dayanıyorum bilmiyorum .

sırama oturdum sevimli minik öğretmenimiz küçük tatlı sınav kagitlarımızı dagıtıyor ay ne kadar tatlıı ne yani şu küçük kagıtlar bizim zekamızı mı temsil ediyor .kağıda adımı soyadımı yazdm dinledigim müzikler sayesinde ingilizcem iyiydi ilk sınavdan 80 almıştım bunda 20 alsam geçerdim fazlayada gerek yoktu zaten birkaç soru yaptım dogru oldugunu bildigim sınav kagıdını verdim çantamı aldım ve çıktım sınavdan. 3 dersim boştu gidip çay bahcesine oturacaktım nasılsa kimse gelmiyor oraya hava kötüyken gençler daha rahat yerlere gidiyorlar .

ERKEKLERİN DERDİ KIZLAR KIZLARIN DERDİ DE PARA .

sevmiyordum insanları ! içeri girdim yagmur yine başlamıştı bu sefer sert yagıyordu herkez kaçışıyordu kapıyı kapattım ama camdan ayrılmadım dışarıyı izliyordum . gürültülü bir kırılma sesi geldi irkildim arkamı döndügümde yeni çocuk bardak kırmıştı bence bu son iş günüydü . yerime geçtim kitabımı elime aldım ...



CESARET AVUÇLARINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin