1

204 13 3
                                    

Changbin: hannie, ben acıktım biz Felix'le önden gidip yemek hazırlayalım. Minho'nun da başı ağrıyordu sabahtan beri, kütüphaneye  gitti hâlâ dönmedi. Onu da al gelin.

Ji: tamam hyung, görüşürüz.

Giden ikiliye baktıktan sonra çantalarımızı toplamaya başladım. Minho hyung... Çoğu gün birlikte olduğum ama bana en uzak olan kişi. Nasıl oluyorsa en çok onu sever, merak ederim. Dürüst olmak gerekirse güzel yüzü, kendinden emin ve düzgün konuşması, hafif gülüşü, sessizce durması bile beni etkiliyor.

Onu düşünürken kütüphaneye geldiğimi fark ettim. "Minho hyung" seslendim, bomboş kütüphanede sesim yankılandı. Rafların arasında gezerken seslenmeye devam ettim. Hiç bir şey olmadığına ikna olunca çıktım ve bu kattaki erkekler tuvaletine gittim. Yaklaştıkça koyu mor olan feromon yoğunlaşıyor ve nefes almamı zorlaştırıyor.
Kapıları eski ve kırık olan yerden nefes nefese bir ses duydum, okulda başkasına rastlamamıştım bu yüzden sesin ve feromonun sahibinin aradığım kişi olduğunu düşündüm. "M-minho hyung" hiçbir şekilde cevap alamayınca gerildim ama yürümeye devam ettim. Sondan 2. Kapı aralıktı, feromonun en yoğun olduğu yer... Hyungu aralık kapıdan biraz gözüken ayakkabısından tanıyıp oraya doğru ilerledim. Kapıya tıkladım, soluklanması devam edince endişelendim ve kapıyı yavaşça geri ittim.

"Hyung-" gözünde hafif yaş olan ve kendini rahatlatmaya çalışırken başarısız olduğu belli olan çocuk gözlerimin içine baktı ben ise anında gözlerimi kaçırdım ve devam ettim. "Senin... Yardıma ihtiyacın var mı hyung?"

Sessiz kalıp kafasını arkaya atınca çok düşünmedim. Şişmiş ve halledemediği p3nisini ağzıma aldım, bunu neden yapıyorum? Gerçekten ona yardım etmek için mi? Yoksa içimde bir yerlerde bunu yapma isteğimi bastıramadığım için mi?

Bunları düşünürken saçımda bir el hissettim "jisung" yumuşak ve yorgun gelen sesi bunu yapmayı istediğime beni ikna etti ama çok geçmeden hyung beni çekip boşaldı. "Bunu yapmak zorunda değildin."
Ne olacağını düşünüyordum ki?
Ağzımı elimin tersiyle silerken konuştum "Özür dilerim hyung, abim... abim Felix'le eve gitti yemek yapacaklar, minho'yu da al gelin dedi." Gözlerini yerden kızarmış yüzüme çıkartıp "tamam" dedi. O önden ilerleyince arkasından çantamı almak için yürüdüm.

-----
Nasildii?
Kısa oldu ama ilk bölüm böyle olsun dedim.

Bir de changbin askimla  jisung kardeş.
+omegaverse yapıp yapmamak konusunda aradaydım yapim dedim.

just a friend but for bed // MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin