Yazmaya nasıl başlıycağımı bilmiyordum..
Sonra zaten sadece içini dökmek için yazıyorsun belki de okunmuycak bile dedim kendi kendime.Bu kitabı yazmakla hata mı ediyorum bilmiyorum, gerçi şuan hayatımdaki çoğu şeyi bilmiyorum;geleceğimi aldığım kararların ne kadar doğru olduğunu ve daha bir sürü şey.
Önceki 1 kaç satırı okuyup buraya geldiysen ve okumaya devam ediyorsan şunu söylemek isterim ki ben bir yazar değilim ve asla da olabileceğimi sanmıyorum çok iyi bir okuyucu da değilim yazımımda bir sürü hatalar olabilir.
Hayatımın bu dönemine kadar hep okuyucuydum kitapların içindeki dünyaya dalıp orda saatlerimi geçirmek bana iyi gelirdi.Yazımımda bir sürü hatalar olabilir demiştim ya biraz da düşünerek bazen de geçmişteki anılara takılarak yazıyorum, yazarken de endişeliyim bu satırlarımı okuyan biri alay eder yada herhangi bir akrabam benim olduğumu anlar diye.
Cümlelerim ne kadar da aciz belki de saçma.
Burda herhangi bi aşk hikayesi anlatmıycam sadece kendi yaşadığım günlük şeyleri, kaçmaya çalıştıklarımı ve ulaşmaya çalıştıklarımı.
Kitabın adını koymak zor olmadı
Kar tanesi
Her ne kadar bir kar tanesi kadar eşsiz olmasam da şunu söylemeden geçemeyeceğim Beyza alkoç kar küresi serisi benim hayatımın kitabıydı belki saçma gelicek ama o önermişti bana sevgili aslan parçası
(bu arada kitapta kendi ismim veya onun ismi yahut ailemden kimsenin ismi geçmiycek)
Evt kitabı bana o önermişti, karantina korona günleri WhatsApptan linkini atmıştı başta arkadaştık o günlerde evde tıkılı olduğumuzdan hep konuşuyorduk, ona bağlanıyordum
Neyse kitabı her gün beraber okuyorduk ben ondan sonra başlamama rağmen ondan öndeydim
Kitap o kadar etkilemişti ki beni üzerinden belki de 1 yıl geçti ve okuduğu kitabı bi daha asla okumayan ben o kitabı defalarca kez okudu.Okullar açıldı, liseli olduk
Yaz tatilinde bi nedenden dolayı aramız açılmıştı ve konuşmuyorduk.
Okulun ilk günü de hiç konuşmadık.
Okuldan çıktığımda ailemle kırtasiyeye giderken wp den mesaj atmış özür dilerim diye
Düşünüyorum da belki de mesajına görüldü atsaydım şuan yüreğim bu kadar yanıyor olmazdı belki bu kadar özlem çekmezdim.Neyse yeniden konuşmaya başladık. Yaz tatilinde zombi baskını olursa ne olur vs konularını konuşurduk hepte benden çıkardı bunlar.
Günlük şeylerden derslerden konuşuyorduk.
Sonra ben o hafif çekik gözlerine kapıldım.
Sevdim hemde çok sevdim
O kadar masum saf ve çok sevdim ki
Rüyamda gördüğümde gözlerine bakarken utanıcak kadar sevdim.Ama o sevmedi.
Sınıfımız 40 kişiydi nerdeyse öğrenen herkes hakkında kötü şeyler söyledi.
Şerefsiz yavşağın teki sana ondan hayır gelmez.Ama bi türlü vazgeçemedim.
Bunları yazmamın bir sebebi de belki de anıları unutmamaktır.
Ah be aslan parçası
O kadar üzdü ki kendimi ifade edemiyorum bileDedemin mezarının başında dedeme onu anlatmıştım ağlayarak defalarca dizlerimin üstüne çöküp yalvarmıştım Allah'a sevsin diye
Bir bakışına içim gidiyordu.Daha anlatıcak o kadar çok şey var ki 1 Yıla yakın oldu onu seveli
O karantina günlerini bile özlüyorum
Her şeye rağmen onu sadece sınıfta gördüğüm günler bile güzeldi.Bi twetter hesabım var isterseniz takip edebilirsiniz, oraya her gün onunla ilgili twetler atıyordum.
Biliyor musunuz ben ilk sigaramı onun yüzünden içmiştim.
Bana çöp kadar değer vermedi kullandı yaşadıkları hissettirdikleri söyledikleri
Hani bi şarkı sözü var ya kulaklarımda çınlıyor beni anlatan sözlerin buda bölüm şarkısı olsun
İnce bellim diyordu bana oysa sadece tek düşündüğü kendi zevkiymişOnunla aynı sınıftaydık okulun son aylarında orta sıranın en arkasındaydı bide kankası vardı
Kankası gelmediği zaman yada yanında oturmazken 1 kaç defa beraber oturduk, bacaklarım zangır zangır titriyordu ellerim de titriyordu şuan olduğu gibi ve inanır mısınız belki de sesim de titriyordu.
Onu sevdiğimi bilen 1 kaç arkadaşım gülüyordu ki benim de ağzım kulaklarımdaydı.Ders boştu herkes ya ders çalışıyor yada kitap okuyordu, okulumuzda telefon yasaktı herkesin dolaba koyması gerekiyordu ama nerdeyse kimse koymuyordu hele de o
1 kaç resim açtı boş bi sayfaya resim çizmeye başladı baya odaklanmıştı her detayını seyrettim en çokta o çekik gözlerini
O günü asla unutamam.Okulun sonlarına doğru sınıftakilerin alay konusu olmuştum takıntılı diyorlardı
Oysa takıntı veya heves değildi ama canımdan vazgeçicek kadar çok seviyordum.3 4 ay önce okul açıkken hala yüz yüze görüşürken akşam mesaj attım ölüm mesajı gibi ne oldu dedi eğer ölürsem kar küresi kitabının sonunu mezarımın başında okur musun dedim elime kitap almıyorum çalışıyorum işlerim var dedi
Onun için bu kadardım işte ben.Sınıftan bi kız arkadaşım sen çok masum seviyorsun demişti biraz daha fesat yönünü gösterirsen peşinden koşar demişti
Öylede oldu ölüceğimi söylerken umrunda olmadığım çocuk mesaj sayfasından 1 saniye çıksam nereye gittin diye ard arda mesajlar atıyor hatta arıyordu.Boş dersin birinde arka sıradaydı bilek güreşi teklif etti biraz düşünüp kabul ettim arkamı döndüm ve elini tuttum
Elini tuttum ne büyük bir şeydi benim için dizlerim titriyordu gözlerinin içine bakamıyordum bile.
İkimzide baya uğraştık yenmek için en sonunda elini bıraktım bırakmasam kalbim dayanamıycaktı ki
Eve gidince mesaj atmış baya güçlüsün bi rövaş yapalım gibisinden kabul ettim
Rövanş işi büyüdü o zamanlar baya öfkeliydim ona kızlarla ilgileniyordu gözümün önünde teneffüslerde tuvalette ağlayıp duvarı yumrukluyordum hatta birinde sağ elim kanayıp şişmişti umrunda bile olmadı suratını da yumruklamak istiyordumŞuan yazmaya devam etmezsem sanki bir daha hiç cesaret edemiycekmiş gibi hissediyorum ama bunlar hiç bir şeydi belki de sadece aptal bir ergenin duyguları gibi gelebilir ama benim için çok başkaydı ailemi karşıma almıştım ölümü göze almıştım çokta masum sevmiştim ve her an hala aklımda anısı olan şarkılar anısı olan yerler.
Her neyse şuan daha fazlasını yazmaya gücüm yok okunur mu onuda bilmiyorum ama hissettiklerim onun tahmin ettiğinden daha fazlaydı.Böyle mi olmalıydı aslan parçası
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar tanesi
Non-FictionBen bir kar tanesi gibiyim gün geçtikçe eriyen. Hayır hayır bi balığım yüzmesini bilmeyen. Her şey bir yana bu devir, bu dönem bana göre değil nefes alamıyorum ruhum can çekişiyor.