Tanıtım

45 2 0
                                    

-Of saat kaç diyerek sürekli saatime bakıyordum baktıkça içimdeki heyecan biraz daha artıyor.Bügün ayça gelecek çocukluk arkadaşım onu görmeyeli nerdeyse bir beş sene var.onu özledim o çocukluğumun en değerli hatırası dert ortağım ,sırdaşım birazdan burada olacak kalbimin ritmi değişiyordu sanki elim ayağım birbirine dolaşmış gibiydi

-Kızım biraz otur birazdan burada olur

-tuğba çok heyecanlıyım yıllardır görmediğim dostum burada olucak ne yapayım

-biliyorum gül herhalinde belli heyecanlı olduğun attığın voltaları sayarsak şimdiye kadar bir kilo vermişsindir.

-uf dalga geçme

-dalga geçmiyorum doğruları konuşuyorum

-tugba sen ve ayça benim çocukluğumdan hatırası olunca geleceğini duymak beni biraz heyecanlandırdı.İkinizde yeri ayrı bende bunu biliyorsun.Hem onu görmeyeli 5 yıl oldu biliyor musun merak ediyorum hayla o erkekleri peşinde koşturan ayça değişti mi sende gördün bu beş yıl içinde sadece telefonla konuştuk.ama şimdi buraya gelecek onu çok özledim, eski günleri ondan bu kadar elim ayağım birbirine giriyor.

-tabi kuzum biliyorum ikimizinde senim için değerli olduğunu eminim o da özlemiştir.yanlız ayça seni sağlıklı görsün istiyorsan biraz sakileş

-neden soğun falan mı gözüküyorum diyerek elimle yüzümü yokladım.

-hayır ama biraz daha heyecan yaparsan düşüp bayılacaksın

-tamam sakinleşmeyi deneceğim dedim

ben kendimi sakinleştirmeye çalışırken tuğbada mutfakta ayça için yaptığımız hazırlıkları kontrol ediyordu.içim içime sıgmazken kapının zili çaldı.işte beklenen an geldi kapı açmak için hızlıca kapıya doğru koştum.tuğbada arkamdan yanıma gelince kapıyı açtım.Karşımda biricik arkadaşım görünce duygulandım ağlamaya başladım biraz kendimi toparlayınca sıkıca sarıldım ona

insan çocukluğunun,geçmişinin izlerini taşıyan insanı görünce anca böyle duygulanıyormuş.Sanki üzerinde geçöişim kokusu var,sıcaklığı içimdeki o masum çocuğu çağrıyordu.oysa geri dönemeyecek ruhumda o kadar yara varken içinde yaşattığım o sevecen kız çocuğu yaşıyormuş hissettiğim duygu karmaşasını bırakarak ayça döndüm.

-ayça

-gül

-seni ne kadar özledim iyi ki geldin dedim

-bende canım sanırım seni biraz duygulandırdım. diyerek eliniyle akan göz yaşlarımı sildi sonra konuşmaya devam etti Biliyorsun gelmek istedim ama işlerim çıktı.Ama sana öyle bişey getirdim ki inamıyacaksın dedi biraz hüzünlü biraz neşeli bir surat ifadesiyle heyecanla ne getirdin dedim

-biraz eskileri yad edelim istedim tabi önce içeri geçsem iyi olur çünkü kapıdan misafir olarak kalmayı düşünmüyorum dedi gülümseyerek bende üzerindeki şaşkınlığı heycanı atarak

-ay pardon canım biraz heyecanlıyım kusura bakma dedim ve kapıdan geçmesi için yol verdim.içerideki büyük salona geçtik o beyaz renkli tekli koltuğa oturdu.bizde onun karşısına L koltuğa oturduk.böyle bi dakika sessizlik olduktan sonra sessizliği bozan ayça oldu.

-gül görmeyeli baya güzelleşmişsin yok karşımda ayça diye ağladığını bilmesem başkası derdim

-canım senin kadar olamam görüyorum güzelliğine güzellik katmışsın dedim onu itifatına karşılık verdim.Bu sefer tuğba söze girdi

-ayçacım kusura bakma gülün duygusallığı yüzünden sana bi hoşgeldin diyemedim.Hoşgeldin bu arada tuğba beni lafıyla bozunca kızdım.Ne yani insan arkadaşını görünce duygulanamaz mıydı? tam ağzımı agzımı açacaktım ki bi anda gülüşme sesleri duydum.

ikiside kahkaha atarak gülüyorlar sinirli bi şekilde ne oldu dedim.

ilk söze giren ayça oldu

-gül tırnaklarını yemeye devam edersen akşam bişey yiyemezsin dedi.Baktım hakkikaten tırnaklarımı yiyormuşum bu yaptığım benimde komiğime gitti 3ümüz birbirime bakarak kahkaha atıyorduk.Kahkahalarla baya sohbet ettikten ama asıl aklıma takılan ayçanın girişte söylediği eskileri yad etmek için ne getirmişti ki dayanamayarak sormaya karar verdim.Ayça dedim sesim biraz tedirgin çıkıyordu.ayça bana doğru kafasını çevirdi efendim canım cümlelerimi toparlayarak senin bana eskileri yad edicez dedin ya ne o? merak ettim de

-Canım yad edicez ama önce kanım aç karnını göstererek içerden mis gibi kokular geliyor dedi.Tugba benim agzıma açmama fısat vermeden

-hadi o zaman sofrayı kuralım gül

-tamam dedim ayaklanacaktık ayça araya girdi.

-ben misafir miyim?hadi hep beraber hazırlayalım eskileri yad etmeye şimdiden başlayalım dedi gülerek.Bende hadi o zaman diyerek kaldırdım onları ben ayça için aldığım yemek takımını çıkarırken onlarda yemekleri servis tabaklarına yerleştirdiler.hep birlikte kırduğumuz sofraya oturup yemeğimizi yedik.Yemekten sonra ben köpüklü türk kahvesi yaptım.Hepbirlikte dışarıdaki camla kaplı biraz deniz gören baalkona geçip oturduk.Kahve içerken ayça içeri gitti yanında siyah deri çantasıyla geri döndü.Çantasını açtı içinden maviyle kaplı üstü tam orta kısmında eskiler yazan bir albüm çıkardı.Eski yad etmek dediği bir fotoğraf albümüymüş.Hemen elime alarak açtım bir sayfa çıktı karşıma sayfanın tamamını kaplayan ilkokul yazıyordu.Şaşırdım çünkü biz ilkokulu beraber okumadık.Ben manyasta atatürk ilköğretim okuluna gidiyordum.O da bizim okula biraz uzaktaki istiklal ilköğretim okulunda okudu.Bu imkasız diye düşünürken ayça benim buna şaşırmış olduğumu anladı ve

-şimdi diyeceksin ilkokulu ne alaka aynı yerde okumadık ama ben bunları eski arkadaşlarımdan buldum.Hepsi özlemiş seni bunları sana getireceğimi duyunca o kadar sevindiler ki hepsinin selamı var dedi.

içimde tarifi olamaz bir mutluluk kapladı.Eski ilkokul arkadaşlarım bana fotoğraflarımızı yollamışlar.Demek ki ilk okul arkadaşlarum beni unutmamış hala akıllarının köşelerinde bir yerdeymişim.Düşüncelerimle beraber fotoğrafları karıştırmaya başladım.İlk başta 1 sınıftan bir kare vardı.Hepimiz o kadar ufakmışız ki masumluk yüzlerimiz de ki ifadede belli oluyordu.aralarında karıştıkça beşinci sınıfa denk geldim .İçlerinde aramıza yeni katılan arkadaşlarda vardı hatta biri herzaman ki gibi dikkatimi çekti.Tüm yakışlıklığı ve sempatikliği ile karşımdaydı.Gözlerindeki ışık bana huzur veriyordu.Tek aşık olduğum yani ilk aşkım olan küçük adamdı.İşte benim yıllarımı verdiğim beni acılara boğan küçük adamın adı mertti.Anılarım git gide canlandı.Mertin ilk sınıfa geldiği hali gözümün önünden gitmiyordu.












Küçüklük AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin