İŞTE O DENİZ

30 4 5
                                    

Evet , o gün gelmişti. Akşam Sinop'a tatile gidicektik ve çok heyecanlıyım. Hemen Ada'yı aradım.

"Ada ben çok heyecanlıyım, sen hazır mısın? "

"Ay evet ben de çok heyecanlıyım, her şeyim hazır sadece rujumu bulamadım."

Sırıtarak

"Şey senin rujun bizde kalmış."

Sinirlendi.

"Ya Öykü insan bi haber verir tüm evi aradım, döktüm şimdi onları toplaması var. Off "

"Tamam ya kızma sadece 1 kere kullandım:)"

"Tamam Öykü seninle görüşücez şu dağıttığım yerleri toplıyım, Görüşürüz <3"

"Görüşürüz balımm <3"

Böyle konuştuk ama bana tirip attı. Napıyım ben mi unuttum neyse bizim kızlar grubuna yazıyım napıyolar bi bakıyım.

Ben: Kızlar hazır mısınız? ( 5 dk geçti hala çıt yok. )

Begüm: Duştaydım kusura bakmayın.

Begüm: Ben hazırımm.

Neşe:Ben de hazırım.

Ben: Tamam kızlar ben biraz yatıyım, uyuyum byee.

Onlar hala konuşuyorlardı. Saat 14:30 olmuş. Biraz yatım uyuya kalmışım.

3 buçuk saat sonra

Ohaa yarım saat sonra uçak kalkıcak. Hemen çıkayım.

Ben: Kızlar ben taksiye bindim hava limanına doğru geliyorum.

Ada: Biz çoktan hava limanına geldik. Seni bekliyoruz.

Ben: Uyuya kalmışım yaa. Neyse gelince konuşuruz.

Ada: Tamam tatlım görüşürüz.

Evet sonunda hava limanına gelmiştim. Kızları gördüm ve yanlarına gittim. Bi 10 dk konuştuk daha sonra uçağa bindik.
Sinop'a gelmiştik. Çokk mutluydum. KIS KIS KIS bu benim kendi ürettiğim gülme efektiydi. Boş bulununca dışımdan söylüyodum.(Bir kitaptan alıntı.)

Daha sonra ıssız bi yere gittik. Orda babaannemden kalan bi ev vardı. Yerleştik. Saat akşam 9'u geçmişti. Plajda yürümeye karar verdik 3'er top dondurma aldık. Tabikide ben ananas, mango ve kavunlu almıştım. Sahilde 1 buçuk saate yakın gezdik. Çok iyi gelmişti. Saat neredeyse 11'di. Gittik yattık. Zaten çok yorgundum.

Saat 09:15'ti

Uyandım. Herkes uyuyodu. Elimi yüzümü yıkadım. Aşağı indim ve kahvaltı hazırlamaya başladım. Son ses şarkı açtım ki kızlar rahatsız olsunlar ve kalsınlar diye. KIS KIS KIS. Çok güzel bir sofra kurdum kızların hepsini uyandırırım. Aşağı indiler ve kahvaltımızı bitirdik. El birliği ile sofrayı topladık ve bulaşıkları yıkadık.Birazdan plaja gidicektik.

Hazırlanmaya gittim.Kizlar aşağıda hazırlanmış bekliyorlardı. Bende indim ve çıktık. Plajda kimse yoktu çok şaşırmıştım. Biz kızlarla şezlonga havlularımızı serdik.

Begüm: Kızlar neden kimse yok ben bi kıl kaptım bu işten.

Ada: Kız ağzını hayra aç korkutma beni.

Neşe: Vallahi bence de bi boklar dönüyo.

Ben: Bilmiyorum aman boş verin keyfinize bakın.

Güneşlenirken bi ses duydum ve aniden sıçradım. Karşımda küçücük bi süs köpeği duruyodu. Çok şirindi. Ama bu köpeğin burda ne işi vardı. En başında söylediğim gibi buralarda kimseler yoktu.

Begüm: Öykü şimdi bu köpeği napıcaz?

Ben: Bilmiyorum.

Neşe: Eve götürelim zaten çok tatlı. Aşısı falan vardır herhalde.

Ada: Saçmalama Neşe benim köpeklere alerjim var bilmiyo musun? ve de ben köpeklerden çok korkarım.

Neşe: Ya lütfen lütf...

Ben: Kızlar ne eve götürmesi saçmalamayın ve boşu boşuna kavga etmeyin.

Begüm: Ve yine soruyorum bu köpeği napıcaz?

Ben: Tabikide karakola götürücez. Allah bilir köpeğin sahibi her yerde onu arıyordur.

Neşe: Eeee şey çok tatlı götürmesek?

Ada: NEŞE!

Ben: NEŞE!

Begüm: NEŞE!

Neşe: Tamam ya bağırmayın.

Hemen kalktık ve eşyalarımızı toparladık. Eve gittiğimizde saat 12.30'du. Plajda fazla vakit geçirememiştik. Topu topu 1 saattir plajdaydıkdık. Üstümüzü değiştirdik ve karakola gidecektik. Neşe merdivenlerden hızlıca inerken bileğini burktu. Attığı o çığlıkla hemen yanına koştuk.

Neşe: Aaağğğğğğ!!!

Ben: Lannn noluyo koşunn!

Ada:Neşeeee! Noldu?

Neşe: Bi-bileğimi burktum çok acıyoo.

Begüm: Aşkım hastaneye falan gidelim mi?

Ben: Sormadan gidelim şişmeye başlamış.

Ada: Evet. Hemen taksi çağırıyorum.

köpeğide alıp hastaneye gittik. Sadece ayağı incinmiş. Doktor Ada yla dalga geçti. "Ne tatlı canın varmış senin, nerdeyse incinmemiş bile." Hahaha. "Yaaaa off" dedi Neşe ve hepimiz güldük. Ordan çıktık. Karakola gittik ve köpeği oraya bıraktık ama köpek bizi bırakmak istemiyodu. Üzülerek ordan çıktık. Ağlayacak gibi oldum.

Eve geldiğimizde Begüm ve Ada annesinin tarifi olan fesleğen çayından yaptılar. Onlar yaparken tüm evi fesleğen kokusu sardı. Ben iki bardak içtim yani o kadar güzeldi. Bir iki saat evde takıldık. Daha sonra canım tatlı istedi ve mutfağa gittim. Ne görüyüm Ada bir boğa burcu olarak gene bütün abur cuburları bitirmişti.

Ada: Şeyyy canım çok istedi de birazcık atıştırdım.

Ben: Birazcık mı?

Ada: Evet sadece 1 paket cipsi, 1 tane kutu kola ve 4 tane çikolata.

Ben: Tamam tamam afiyet olsun.

Ben tatlı olarak ne yapıcağımı bilmiyodum. Aklıma suffle geldi. Ada'da bana yardım etti ve beraber suffle yaptık. Pisti ve ne görüyüm suffleler bomba gibi olmuşlar. Sufflenin yanına da kahve yapmıştım. Bollll köpüklü bi kahve. Bir iki saat telefonda takıldım. Bi yandan da kahvemi içtim. İstanbul' a dönmemize 2 gün vardı.

Neşe: Eeee biz tatile geldik kös kös oturmaya değil. Hadi kalkın gidiyoruz.

Ada: İyi tamam da nereye?

Neşe: Bi kafeye gidelim otururuz, kahve falan içeriz.

Begüm: Evet Neşe haklı. Biz buraya oturmaya gelmedik ki.

Ben: Aynen gidelim. Kafa dağıtırız.

Hazırlanıp çıktık. Bi taksi çağırdık ve taksi geldi. Taksiye bindigimizde çok garip bir adam vardı, açıkçası bi tırstım. Bi kafeye gidecektik. Kafenin önüne geldik ve indik. Kafede kahve içtik tatlı yedik.

Hesap ödemeye geldi ve çantamı bulamadım.Galiba takside unuttum. Offff. Napıcam şimdi?? Begüm'ün kulağına "Ben çantamı bulamıyorum acaba takside mi kaldı?" Begüm en başta anlamadı. Sonradan "An....s..im hemen taksiciyi arayak." Taksiciyi aradık, Açtı
"Ne var?" Dedi. Bu nasıl bir konuşma şekli. Ay biz sana çok meraklıydım. "Takside bizim çanta kalmış mı?" Dedim. Oda "Evet burda bi çanta var, sizin mi" dedi. "Evet getirme şansınız var mı?"
"Tamam geliyorum."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 05, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İŞTE O DENİZ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin