isimsiz adam'/hyunlix

12

Felix:

Hastaneden çıktıktan sonra hyunjin beni evime götüreceğini söyledi. Taksi ile gidebilirdim ama beni zorladı. Arabasının önüne geldiğimizde her zamanki gibi kapımı açıp oturmamı bekledi ben oturduktan sonra kapımı kapatıp yerine geçti

"İyi hissediyor musun?"

-evet teşekkür ederim..

"Sevgilim"

-biz.. çıkıyor muyuz?

"Hayır iniyoruz" büyük kahkaha attıktan sonra bana geri döndü

"Sen az önce bana açılmadın mı miniğim?"

-galiba..

"Bir daha söyle"

-hm.. neyi

"yeniden seni istiyorum de"

-s.seni istiyorum.. hyunjin

"Tekrarla miniğim" yüzüme daha fazla yaklaşmıştı

-seni istiyorum hyunjin

"Ahh.. sevdim bunu"

-ne demek istiyorsun?

Yüzüme daha fazla yaklaştı elleri bacaklarıma kayıyordu

"Bilmem ne demek istiyorum"

Bakışları dudaklarıma kaydı istemsizce bende onun dudağına bakıyordum

-şey.. acıktım ne zaman gidiyoruz..

"2 dakika geç gitsen açlıktan ölmezsin değil mi?"

-s.sanırım

Tamamen yaklaşmıştı nefesini yüzümde hissediyordum

"Peki ya bana açsan?"

-hyunjin..

"Söyle miniğim"

-cidden açım.. lütfen

"Şaka yapıyordum tamam hadi en sevdiğin yere gidelim" gülerek bana baktı sanki onay bekliyormuş gibi

-olur

Onayladıktan sonra arabayı çalıştırdı. Radyoda en sevdiğim şarkılar çalıyordu bunun verdiği zevkle cama yaslanıp yolu izledim. Bir süre sonra arabayı bir benzinliğe çekti

"Kahve ister misin?"

-hayır teşekkü..

"Bana teşekkür etmemeni söylemiştim"

-t.tamam

"Biraz bekle hemen geliyorum"

Yaklaşık 5 dakika sonra elinde kahve ile geri döndü, telefonla konuşuyordu

-kiminle konuştun?

"Babam.."

-ne hakkında

"Biliyorsun babam yakında şirketi bana devrediyor"

Onu patron olarak görmek.. ahh hayal bile edemiyorum o kadar mükemmel

"Onun hakkında konuşmuştuk"

-şey.. tamam

"Hey felix"

-efendim?

Bir süre yüzüme bakmıştı anlam veremedim

"Sen ve ben diyorum"

"Beraber şirketin başına geçelim diyorum"

-uygun olur mu bilemiyorum hyunjin hiç deneyimim yok

"Miniğim sadece benimle beraber masa başında oturacaksın sana iş yaptırmam"

-b.bilmiyorum

"Hwang şirketinin yeni hwang üyesi"

-hwang üyesi..

"Beğenmedin mi?"

Utanmıştım cidden beni hwang olarak görüyor.. ne diyeceğimi bilemedim sadece yüzüne baktım

"Felix?"

-şey beğendim sadece.. biraz fazla hızlı olmadı mı?

"Utanıyor musun sen?"

-hayır..

"Neyse artık gidelim çok açsındır"

Herşey çok hızlı gelişti bu kadar hızlı açılmayı düşünmüyordum.. ama bir yandanda iyiki yapmışım diyorum

Kısa süre sonra en sevdiğim mekanlardan birine gelmiştik. Kapımı yine benden önce davranıp açtı. İçeriye girdik çok fazla insan yoktu sakindi

Yemeğimizi yemiştik gerçi ben fazla yiyememiştim heyecandan olsa gerek midem bulanıyordu

-hyunjin şey.. ben tuvalete gidiyorum

"Tamam bekliyorum seni"

Aynanın karşısına geçip yüzümü yıkadım çantamı açtım ve içindeki dudak nemlendiricisini aldım. Yanıma yaklaşan adımlarla sarsıldım, hyunjin geldiği an elimden almıştı

"Bi bakayım şuna.. hmmm kirazlı"

Yüzüme gülerek baktı ve elinde sallamaya başladı. Kapağını açıp kendi dudağına sürdü

"Bunu sana geri vermeyeceğim"

-hadi ama.. dudaklarım çatlıyor lütfen

"Lütfen?"

-babacık..

"Güzel.. ama bu bende kalıyor" üstüme doğru yürümeye başladı. Yüzüme iyice yaklaştıktan sonra biraz bakıştık

En beklemediğim anda dudağıma yapışmıştı ne yapacağımı bilemedim ne karşılık verdim ne de durdum

"Şimdi oldu mu?"

Aynaya baktım

-hayır olmamış

Yeniden yapıştığında ise karşılık vermeye başladım elleri yüzümden belime doğru kayıyordu. Elini tişörtümün altına soktu ve gezdirmeye başladı

Kapının açılmasıyla ikimizde korkuyla geri çekildik.

Han"hey felix ne yapıyorsunuz burada?"

Hj"sana sormamız gerekmiyor galiba ha?"

Han"oo hayırlı olsun kardeşim o şanssız kişiyi tavlamışsın bakıyorum"

-hanji.. sus..

Hj"şanssız kişi?"

-hyunjin lütfen..

Han"tamam gidiyorum ben tuvalette ne fantezisi yaşıyorsanız yaşayın artık, tutmuyorum sizi"

-HAN

Kolumu tutan el ile geri çekildim

"Cidden onun peşinden gidecek misin"

-konu kapansın lütfen..

"Evime gitmeye ne dersin? Burada olmaz.."