sizi cok ozledim yorumlarda bulusalim olur mu💗
***
"Sizi dinlemek istemiyorum!"
"Bağırma!"
Hıçkırmamak için dudaklarımı birbirine bastırdığımda Lisa benim gibi kendini tutmak için uğraşmadı ve seslice ağladı. Gözyaşlarımın yanaklarıma düştüğünü hissettiğimde başımı yere eğdim. Onları dinlemek, yanlarında durmak istemiyordum.
Burnumu çektim. "İyi değilsiniz," sesim çatlasa da umursamadım ve onlara baktım. "Gözleriniz kan çanağına dönmüş, morarmışlar. İğrençsiniz, sizden nefret ediyorum."
"Jennie," Lisa'nın ağlayışıyla bakışlarımı ona çevirdim. "Ben senin kötülüğünü hiç istemedim, ben yapmadım Jennie. Lütfen böyle söyleme, lütfen."
"İkimiz de bir şey yapmadık," Bobby'nin sesini duymaya dayanamıyordum. "Yanlış zamanda yanlış yerdeydin Jennie. Konuştuklarımızın bir kısmını duyup yanlış anladın, kabul et ve bunu burada kapatalım."
Titrek bir nefes aldım. "Siktir git!" Kendimi daha fazla tutamadım, bağırarak ayaklandım. "Lisa'yı kullanıp beni odaya çıkarmasını söylemeni ve o iğrenç ellerinle bana nasıl dokunduğunu mu kabul edeceğim seni bağımlı!"
Öfkelendiğini gördüğümde aynı anda korktuğumu hissetmek kaçınılmazdı. Kendinde değildi, sadece ot ile yetinmediği kolayca anlaşılıyordu. Göz altları mosmor, gözünün beyazları damarlı ve elleri titriyordu. Lisa onun yanında sadece biraz yüksekti, eminim ki o da Bobby'nin ne kadar kötü olduğunu anlamış ve benim kadar korkmuş hissediyordu.
Üstüme doğru yürüdüğünde korkuyla bir adım geriledim. "Ağzına dikkat et!" Resmen kükredi, gözlerimi kapatıp hıçkırdım. "Seni becermedim bile, ne diye bizi günlerdir sikik triplerinle uğraştırıyorsun!"
Bir anlığına düşünmedim.
Suratına güçlü bir tokat geçirdim. Karşımdaki kişinin tamamen uyuşturucunun etkisinde olan birisi olduğunu unuttum ve tüm gücümü kullandım.
Yüzü sola doğru düştü. "Bana zorla dokunduğunu biliyorsun!" Aptal cesaretiyle onu omuzlarından ittirdim. "Sana defalarca kez durmanı söyledim, ağladım, bağırdım ama beni dinlemedin bile!"
Bir süre cevap vermedi. Sessizliği benim ve Lisa'nın ağlayışlarının böldüğü birkaç saniyenin sonunda, hafifçe gülümsemişti. "Sana pişman olacağını söylemiştim," korkutucu bir sakinlikle konuştu. "Hatırlıyor musun? Böyle davranırsan seni pişman edeceğimi söyledim, seni uyardım."
Başını bana doğru döndürdü. Çok daha öfkeliydi, bana zarar verebilecek kadar gözü dönmüş görünüyordu. Üzerime doğru yürüdüğünde geri geri gittim ama beni omuzlarımdan sertçe ittirip tökezlememe sebep olmuştu.
"Sana iyi davrandığımda bunu değerlendirmeliydin," gözlerim doldu. "O piçin etrafında olmasına bile izin verdim ama sen iyi davranılmayı hakketmiyorsun!"
Başımı iki yana salladım. "Benim için hep en kötüsüydün," gözyaşlarım yanaklarıma düşse de tükürür gibi konuştum. "Taehyung bana zorla dokunmuyor, benim için iyi olanı istiyor ama sen onun yarısı bile edemezsin."
"Bana onu savunuyorsun?" Beni yine ittirdi, bu sefer sertçe duvara çarptığımda ağzımdan çıkan inlemeye engel olamamıştım. "O piçi yanına yaklaşamayacak kadar dövmemi mi istiyorsun, ha!"
"Bobby!" Lisa endişeyle bağırdı ama Bobby onu duymadı bile. Gözlerime öyle bakıyordu ki korkudan titriyordum, bu Bobby değildi. Başka birisiydi.