Multimedia da ki Mystery ve Jasmine
Nina nın ağızından
Eve geldiğimizde kendimi hemen yatağa attım. Kızlar birlik olup pizza yapacaklardı. Cam ve Nash de marketten malzeme almak için gitmişlerdi. Austin hâlâ madison o*rospusu ile konuşuyordu. Mys aslında bu duruma bir şey demiyordu ama içten içe kıskanıyordu. Biraz uyuduktan sonra Banyoya girdim. Sıcak bir duş aldıktan sonra Larissa yı aradım.
- Merhaba Larissa nasılsın
- galiba iyi değilim
- kendini üzme. Hem cam ile sevgili değildiniz dimi
- bilmiyorum. Değildik ama ne biliyim ben ona aşığım ve onu kankam ile öpüşürken gördüm. Bu durum canımı çok yakıyor
- yanına gelmemi ister misin
- Hayır sen eğlenmene bak. Duyduğuma göre madison hapisten çıkmış
- evet çıktı. Hemde nash ile öpüştü
- nee? Ciddi olamazsın!
- evet malesef.
- peki nash bir açıklama yaptı mı
- evet yaptı
- ee ne dedi neden öpmüş
- işte yanlışlıkla oldu falan dedi
- inanmamış gibi bir halin var sanki
- bilmiyorum
- şimdi kapatmam gerek bir kaç işim var seni sonra ararım.
- tamam görürüz
Telefonu kapatıp kızların yanına gittim. Pizza hazırdı. Cam ve nash de gelmişti. Ama austin hâlâ yoktu.
- afiyet olsun (mys)
- sizede (nash)
- austin gelmeyecek mi
- aradım ama meşgule attı (mys)
- şu madison denenle hâlâ konuşuyor olamaz dimi (jas)
- artık sinirlenmeye başladım ben gidiyorum. (Mys)
- nereye? Dur mys! (Jas)
Jasmine koşarak arkasından gitti cam de onlarla gitti. Nash ile ikimiz kalmıştık.
Austin in ağızından
Madison çocuğu cidden doğurmayı düşünüyordu.
- saçmalama bu delilik!
- ama ben bu çocuğu istiyorum!
- ona nasıl bakacaksın? Hadi baktın diyelim babasını sorunca ne diyeceksin?
- bir şeyler uydururum. Işte öldü bizi bıraktı falan.
- madem öyle o zaman git kendi çöplüğünde yasa ve çocuğu da orda büyüt!
Masadan kalkıp gittim. Kızların evine gittiğimde kapıyı Nash açmıştı.
- bir an hiç gelmeyeceksin sandım.
- madison çok mızmızdı. Mys yok mu
- seni aramak için çıkmıştı.
- mesaj attım gelir şimdi (nina)
- güzel
- madison ile ne konuştunuz (nina)
- çocuğu doğurmakta kararlı
- kimdenmiş ki ? (Nash)
- cameron.
Mystery nin ağzından
Nina nın mesajı üzerine eve geri dönüyorduk.
- aklımda tek bir soru var. Madison neden londra da?
- evet cidden bunu bende merak ediyordum. (Jas)
- size zarar vermek için işte (cam)
- bizim londra yaşadığımızı nerden biliyor o zaman ?
- bunu bende bilmiyorum (cam)
Eve geldiğimizde austin e soracağım bir sürü hesap vardı ama yorgundum. Odama çıkıp hemen uyumak istedim. Yorganın altına girerken içeri austin geldi.
- yanında yatabilir miyim ?
- evet gel.
Yanıma geldiğinde güzel kokuyordu. Birden aklıma madison ın austin i benden alabileceği endişesi gelmişti. Ve austin i öpmeye başladım. Dudaklarını sertce öpüyordum. O da bana eşlik ediyordu. Sonra üstüne çıktım. Ikimiz de t shirtlerimizi çıkarmıştık. Deli gibi öpüşürken bu sefer o benim üstüme çıkmıştı.
- seni seviyorum
- bende
Jasmine in ağızından
Saat daha 11 di ve benim hiç uykum yoktu.
- Austin biletleri aldı mı (nina)
- madison dan vakit kaldıysa tabi
- alsa söylerdi. Gidip alayım ben (cam)
- hey cam seninle gelebilir miyim? Canim sıkılıyor ve uykum da yok.
- neden olmasın ? (Cam)
Ceketimi alıp cameronla yürümeye başladık.
- koca yolu yürüyerek mi gideceğiz? Ve de bu saatte ?
- biraz yürümek iyi gelir. Sonra taksiye bineriz
- peki.
Yürürken bile canım sıkılıyordu.
- aslında nerden bilet alacağımı bilmiyorum sen biliyor musun ?
- Hayır. Hiç bilet almadım hayatımda
- neyse aman geri dönelim bence Austin alsın.
- aynen
Geri dönmüştük. Birden cam beni öpmeye başlamıştı. Öpüşürken tere düşmüştük. Çimen de ilk kez öpüşüyordum. Cam in üstünde duruyordum. Sonra üzerimize bir ışık gelmesi sonucunda hemen ayağa kalktık. Güvenlikçiydi
- gençler gidip kendinize öpüşecek başka bir yer bulun. Burası uygun değil.
- Afedersiniz
Hızlı adımlarla yürüdük. Yağmur yağmaya başlamıştı. Ve bizde hızlı adımları koşma adımlarına çevirdik. Eve geldiğimizde kapıyı Nash açmıştı. Nina koltukta uyuyordu. Ben hızla Banyoya koştum. Iki dakika geçmeden cam gelmişti.
- hey ne yapıyorsun burda? Çık hemen!
- düşündüm de belki beraber yaparız
- Hayır böyle bir şey olmayacak çık!
- biz sevgili değil miyiz?
- alex den hâlâ ayrılmadım ve bunu Larissa ya yapamam. O benim arkadaşım.
- doğru haklısın. Hataydı.
- tamam şimdi çık!
Cameron çıktıktan sonra ben de kurulanıp çıktım.
Nash in ağızından
Nina koltukta uyuyordu ve kimse de yoktu yanınızda. Onu kucağıma alarak odasına götürdüm. Üstünü örterken bir şeyler mırıldanıyordu ama ne diyordu anlamamıştım. Pek sorun çıkarmaz diye ben de onun yanına yattım.
Mystery nin ağzından
yorulmuştum. Austin in üstünden inip kendi bölgeme geçtim. Ikimiz de nefes nefese kalmıştık. Austin e kafamı çevirip gülümsedim. O da bana gülümsedi. Sonra cama taş gelmesiyle ikimizde doğrulduk.
- bu da neydi ?
- bilmiyorum galiba cama bir şey attılar.
- korkuyorum austin!
- korkma ya birşey yok.
Austin yataktan kalkıp camdan dışarı baktı. Bir şey göremeyince homurdanarak camı açtı.
- hey! Kim var orda?
Austin öyle bağrınca korktum aslında.
- sen burda bekle orda birisi olduğuna eminim. Gidip bakıcam.
- Austin hayır bu çok tehlikeli sana zarar verebilir.
- bir şey olmaz. Merak Etme hemen gelicem.
Austin t shirtünü giyinip merdivenlerden inmeye başladı. Ben de hemen t shirtümü giyinip odadan çıktım. Korkuyordum ve hemen jas ın odasına girdim.
- hey Jasmine uyan! Lütfen. Jasmine!!
- ha ne ? Biber patladı mı?
- ne biberi ya! Uyan! Austin bahçeye çıktı ve birisi var hadi diğerlerini de uyandıralım. Polisi arayalım.
- kedidir kedi.
- ya Jasmine! Şaka değil. Lütfen uyan!
- of! Uyandım işte! Hadi yürü o zaman cameron ı uyandıralım
Birlikte cam in yattığı odaya girdik. Yani Larissa nın odasına. Şansım yaver gidiyor ki Cam daha uyumamıştı.
- cam yardım et!
Ben durumu cam e anlatırken silah sesi gelmişti. Ve biz çığlık atmıştık.
- az önce silah sesi mi duydum? (Cam)
Hemen koşarak dışarı fırladık. Arka bahçeye geçtik.
- aman Tanrım!
Bu bölümü JasmineSSOR ve mysterymahone a ithafen yazıyorum.
