diary, kim jennie

the end.

jennie'nin sorunları vardı, özellikle sağlık açısından fakat o bunları düzeltmeye çalışmadı. bunun yerine söylenip, onlardan kaçtı. ailesinden, arkadaşlarından, sağlığından vazgeçti ve bunu bir hiç için yaptı. gerçekten bir hiç içindi çünkü bir sebebi yoktu, sadece düzeltmek istemediği için kaçmıştı.

jennie okulda ortalama bir öğrenci, dışarıda sıradan bir insan oldu. kimse tarafından fark edilmedi, hiçbir zaman insanların gözdesi olmadı. bir ortama girdiğinde gözler ona dönmedi, ben buradayım diyemedi. ne çirkin ne de güzeldi. o hep ortalamaydı.

jennie içine kapanıktı, bir süre sonra bu başına bela oldu. utangaç bir kızdan asosyal bir insana dönüştü. arkadaşlarıyla bir bir kavga etti, herkesle arasını bozdu ve asla bunu düzeltmeyi denemedi. suçlu olduğunun farkındaydı ama düzeltmedi işte, yapmak istemedi.

jennie sadece bir özelliğinden dolayı övüldü, zayıflığı. evet, insanlar jennieyi sadece zayıf olduğu için övüyordu ve jennie bunu sevdi. daha fazla övgü istedi, insanlar onu övmeye devam etsinler istedi. jennie küçüktü bunları düşündüğünde, aptaldı biraz da.

jennie insanlara göre kendini değiştirdi. az yemek yedi, az konuştu, az televizyon izledi ama onları tatmin edemedi. jennie o zaman anladı, onlar tatmin olmayacaklardı. ah minik jennie, keşke daha önce fark etseydin. jennie bunları fark ettiğinde çok geç kalmıştı.

jennie alışmıştı yemek yememeye, istemiyordu artık. jennie için sabah ve öğle yemeği yoktu bundan sonra, sabah veya öğle yemeği vardı. istese değişebilirdi ama istemedi o. çünkü insanlar onu övmeye devam etmişti. zayıf olmanın güzel olduğuna inandırmışlardı onu.

jennie daha da zayıfladı, daha zayıf olursa daha güzel olacağını düşündü. yanılıyordu jennie, insanlar da söylüyordu bunu ona ama umursamadı o. onun için endişelenen ailesiyle kavga etti, arkadaşlarını kırdı. hatalıydı jennie, biliyordu ama görmezden geldi.

jennie hayatının ne kadar kötü olduğundan yakınmaya başladı. bunu düzeltmek için hiç emek sarf etmezken, hayatının kötü olduğunu ve düzelmediğini söyledi. belki de en büyük hatasıydı bu jennie'nin, emek vermemek.

jennie o kadar zayıfladı ki, midesi kabul etmiyordu artık yemekleri. ne yerse çıkarıyordu, minicik olmuştu midesi. bundan dolayı midesini suçladı o, yemek yemeyi kesen kendisinde sorun aramadı hiç. sorun ararsa bunun ardı arkasının kesilmeyeceğini biliyordu çünkü.

jennie en başından beri asıl suçlunun kendisi olduğunu biliyordu, başkalarını suçlamak daha kolay gelmişti sadece. ölümcül olan o hastalığa, anoreksiyaya yakalandığında gerçekler yüzüne vuruldu onun. o zaman kabul etti asıl suçlunun kendisi olduğunu.

ama hastane yatağından bile kalkamazken bir şey yapamayacağını da biliyordu. en iyi seçenek olan sakince ölümü beklemeyi seçti jennie. ve artık bir jennie yok.

bunu depresif olduğum bir dönemde günlük olarak yazmıştım, sonrasında kurgu olan bazı bölümler ekledim (anoreksiye kısımları) ve dear diary ortaya çıktı. söyleyecek bir şeyim yok, umarım kitap hoşunuza gitmiştir 💖