Giriş

51 8 18
                                    

Merhaba ben Ceyda.3 ay sonra 21 yaşına gireceğim.Son zamanlarda hayatımda bazı değişiklikler yaptım.Daha doğrusu yapmak zorunda kaldım.İyi bir çalışma imkânım olmasını istediğimden dolayı evimden,ailemden,arkadaşlarımdan uzağa yani İzmir'e taşındım.O taşındığım günden sonra tek dileğim iyi bir kariyet hayatımın olmasıydı fakat olmadı.Önüme çıkan engeller mi demeliyim yoksa fırsatlar mı bilemiyorum.O gün gayet güzel bir işim olacağını düşünürken bir anda işi boş verip kendimi basketbola adadım.Çocukluğumdan beri basketbol ile ilgili yeteneklerim olduğunu zaten biliyordum.Çocukluğumda hiç böyle bir düşüncede bulunmamış sadece top sektirdiğimi düşünmüştüm.Bazı kalıp yargılara maruz kaldığım içinde aslında hiç aklıma bile gelmemişti basketbol oynamak.Bugün ilk kez basketbol oynadığım takıma gireceğim.Evet kursuna gitmeme gerek bile kalmadı.Uzun uğraşlar sonucunda seçmelere katıldım ve asıl takıma değil de alıştırma yapılmak üzere bir alt kategoriye girdim.En kısa zamanda bir takımım olacağını düşünüyorum.Dediğim gibi bugün ilk günüm ve çok heyecanlıyım.Hemen hızlıca üzerimi giyinip evden çıktım.En kısa zamanda ehliyet almalıydım.Eğer bir basketbolcu olacaksam sürekli taksi bulmak zor oluyordu.Hemen bir taksi bulup spor salonuna doğru yola koyuldum.Geldiğimizde adama parasını verip indim arabadan.Spor salonuna girdiğimde etraf çok kalabalıktı.Bir adama "Burası neden bu kadar kalabalık?" dedim. "Bugün hava yağmurlu olduğu için Selim hocanın büyük takımı burada antreman yapacak.Bunlarda basın ve takımın hayranları.Sen ne için gelmiştin?" dediğinde havalara uçabilirdim.Büyük takımdan biriyle bir kişiyle arkadaşlık kurabilirsem belki de daha çabuk bir takımım olurdu. "Ben alt kategoriyim bugün burada ilk günüm." dedim.Adam beni başıyla onayladı.Ben ise kelimenin tam anlamıyla kalabalığa doğru koştum.Kalabalığın arasına girdiğimde şok olmuştum.12 tane dev adam karşımda duruyordu.12 dev adamın yanında minicik kaldığıma emindim.Umurumda mıydı? Hayır.Şuan tek odağım dev adamlardı.Kalabalığın arasından biri kafasını çevirip bana baktı ve gülümsedi.Kalbim küt küt atıyordu.Küt küt atma sebebi sizin düşündüğünüz sebep değildi. O kadar salak değilim.Kalbimin deli gibi atma sebebi bana gülümsediği için aramızda belki bir arkadaşlık olabilme ihtimaliydi.Tamam belki abartıyordum bir gülümsemeyle arkadaş mı olunur? diye düşünebilirsiniz.O an takıma sahip olmak için bir arkadaşa sahip olmak benim için önemli olduğundan her davranışı bir adım olarak düşünüyordum.Önüne dönüp hayranlar ve basınlarla ilgilenmeye devam etti.Görevliler nihayet basınları ve hayranları spor salonundan çıkarmayı başardı.Ben ise tam hocamı bulmaya giderken bana gülümseyen çocuk bana baktı ve "Neden spor salonundan çıkmıyorsun?" dedi. Ona dönüp " Neden çıkayım birazdan dersim başlayacak" dediğimde bana şaşkınlıkla baktı. "Neyden bahsediyorsun sen?" derken atladım söze " Ben alt kategori öğrencisiyim dedim."Ama daha seçmeler yapılmadı."bunu diyeceğini biliyordum çünkü size en başında bahsettiğim birkaç zorlukla seçmelere girmiştim.Hatta seçme bile denilemezdi çok uzun bir hikâye."O da bana kalsın" dedim. Arkamı dönüp diğer odaya ilerledim.Kapıyı tıklatıp "Gel" diye bir ses duyunca içeri girdim."Merhaba hocam." dedim "Merhaba Ceyda gel otursana." diyip masanın önündeki koltuğu işaret etti.Oturdum."Nasılsınız hocam?" dedim ama cevap alamadım.Hoca garip bir yüz ifadesiyle bilgisayara bir şeyler yazıyordu."Hocam!" dediğimde yerinden sıçradı."Neden bağırıyorsun?" dedi. Belli ki duymamıştı."Seslendim ama duymadınız." dedim. "Ah!Kusura bakma."dediğinde hemen atıldım."Ne demek hocam insanlık hâli yalnız kötü bir şey yok değil mi?Bilgisayarınıza bir iş varmış gibi bakıyordunuz." dedim ve ekledim "Yani tabii söylemek isterseniz." dedim. Ne yazıkki soruma cevap vermedi." Hocam ben üstümü nerede değiştirebilirim?" dedim ve Selim hocaya döndüm."Koridorun sonunda sol tarafta soyunma odası var.Orada değiştirebilirsin.Daha sonra da ön tarafa büyük takımın oynadığı tarafta kırmızı çizgi ile ayrılmış bir alan göreceksin.Oraya geç ve top sektirmeye başla."Dediğinde şok olmuştum."Büyük takımın yanında mı olacağım?"dediğimde hâlâ şoktaydım."Evet bu senin için bir avantaj onları izleyerek birçok bilgi sahibi olabilir ve kendini geliştirebilirsin.Onlar sadece yağmurlu havalarda değil çoğu zaman burada oynuyor.Basının haberi olmadığı için ilk kez bugün bu kadar kalabalıktı.Neyse hadi sen üstünü değiştir ve oraya geç.Bende birkaç işimi halledip geleceğim." Selim Hoca'yı başımla onaylayıp koridorun sonuna doğru ilerlemeye başladım.Sol tarafa döndüm ve kapıdan içeri girdim.Kabinde üstümü değiştirdikten sonra saçımı tepeden topuz yaptım.Kapıdan çıkıp spor salonunun spor yapılan yerine doğru ilerlemeye başladım.Selim Hoca'nın dediği kırmızı çizginin gerisine ilerledim.Kırmızı çizgiyi geçip sepetten bir top alacaktım ki bir ses bana "Hey!" diye bağırınca durdum ve arkamı döndüm.Bana gülümseyen dev adamın bana doğru yaklaştığını gördüm.Yanına yaklaştıktan sonra sorgulamaya başladı."Nasıl seçimlere girdiğini söylemeyecek misin?" dediğinde sinsice güldüm."Hayır." dedim ve arkamı dönüp sepete eğilip bir top aldım.Sektirdim,sektirdim,sektirdim ve potaya attım.Tam içine girecekti ki bir el onu yakaladı.Dönüp baktığımda bunun o çocuk olduğunu gördüm."Ne yapıyorsun sen?" dedim sinirlenmiş bir vaziyette."Daha iyi bir atış yapabilirdin.Baksana top potaya girmedi."dedi sinsice."Sen tutmasan girecekti." dedim çok sinirlenmiştim."Hem senin karşı tarafta antremanın yok mu?"
"Var ama sıkıntı değil.Bana izin var çünkü genelde her zaman gereğinden fazla çalışırım.O yüzden onlar çalışırken ben keyif yapabilirim."dedi."Ama keyif yapabilecek olman benim çalışmamı engellemen anlamına gelmiyor." dediğimde bana umursamazca baktı ve topu sektirmeye başladı.O sektirirken bir anda topu basketbol kurallarına uyacak şekilde elinden alıp sektirmeye başladım ve potaya attım bu sefer delikten rahatça girebilmişti.Bana baktı ve "Adın ne?" diye sordu."Neden soruyorsun" dedim ve yine topu sektirmeye başladım."Eğer burada beraber çalışacaksak adını öğrenmem lazım değil mi?" Ona baktım ve "Ceyda"diye cevap verdim."Senin ki ne?" Bana baktı, güldü ve sepetten bir top alıp potaya attı."Eğer üç kere arka arkaya topu potaya atabilirsen sana ismimi söyleyeceğim." Diye cevap verdi.Bu çocuğa iyice sinir olmaya başlamıştım."Bu haksızlık." dedim.Bana şöyle bir bakıp "Dene hadi." dedi.Topu aldım attım.Girdi.Birdaha attım.Girdi.Sonuncuyu attım ama potada döndü ve dışarı çıktı. "Olmadı Ceyda!" diye bağırdı spor salonunda.Allahtan kimse duymamıştı."Ben sana adımı söyledim.O yüzden sende bana adını söyleyeceksin."Ona sinirli bir bakış attım."Hayır olmaz sana adımı başka bir zaman görevini yerine getirdiğinde söyleyeceğim."derken pis pis güldü.Ona çok sinirlenmiştim."İzin verirsen çalışacağım."derken bana dik dik baktı."Bence seni izlememde bir sakınca yoktur." dediğinde sinirim artık tepeme çıkmıştı ama belli etmedim."İzlede yeteneklerimi gör!" Dedim ve topu potaya attım. Girmişti.
Ona döndüm ve "Gördün mü? İşte böyle üçlük atılır." Ona döndüğümde bana çok garip baktı umursamamışa benziyordu."Sen buna üçlük mü diyorsun? İzle de gör." diye karşılık verdi.Ayağa kalktı potadan uzaklaştı ama uzaklaşmak dediğim üçlük atışlar yaklaşık 6.25 olurken bu dev adam 9.25 uzağa gitti diyebilirim.Şimdi düşününce belki size çok gelmiyor ama benim yerimde olsaydınız ne demek istediğimi anlardınız."Ordan atabilirsen sana yemek ısmarlayacağım." dedim. Düşünün iddaya girebileceğim kadar uzaktı.Atarsa gerçekten yemeği hak ederdi."Söz ver." diye yanıtladı beni."Söz veriyorum.Ben sözlerimi tutarım." Dedikten sonra fazlasıyla ânâ odaklandım.Topu elinde uzun bir süre sektirdi.Gözlerini bir saniye kapattı ve atışını yaptı.Top havada süzülürken sanki o an top bizim inadımıza ağır çekimde ilerliyordu ya da ben öyle zannediyordum.Top potaya yaklaştıkça nefesimi tuttum.Potaya beklediğimden fazla yaklaşması beni korkutuyordu.O da ne top potaya girdi!İnanamıyorum.Bu nasıl oldu anlayamıyordum."Hile mi yaptın?Doğruyu söyle." Dememe kalmadan yanıma yaklaştı ve " Akşam saat 19.00'da akşam yemeği sözün var.Araban var mı?" dediğinde olayın hızına şok içinde bakıyordum."Araba?Araba mı?" dediğimde çocuğun cümlesiyle afalladığımı fark ettim."Araba ne demek bilmiyor musun?" dedi pis pis gülerken"Ah!Özür dilerim.Hayır arabam yok.Neden?" Bana baktı ve "Araban varsa beni yemek ısmarlayan olarak sen al diyecektim.Ne yazıkki araban olmadığına göre akşam 19.00'da seni alacağım.Bari antreman çıkışı seni eve ben bırakayım da evinin adresini öğreneyim."dediğinde "Tamam ne diyebilirim ki sayıyı attın sonuçta yapabilecek bir şeyim yok." sinsice gülümsedi "Tamam hadi sen çalış bakalım ben de yeteneklerin nelermiş onlara bakayım." Yine aynı şeyi yapmıştı."Öff.Çok sinir bozucusun." desem bile aslında büyük takımdan bir oyuncu ile birazcık samimi olmak beni mutlu etmişti Gülümsedi.En iyi yeteneklerimi gösterip onu şok etmek istiyordum.Topu alıp sektirdim ve potaya attım.Girmesine çok sevindim.Tam bir daha atıcakken Selim Hoca geldi."Ceyda sen çalışmana devam etmeden önce sana bunu vermeliyim.Seni gizlice izlemeyi tercih ettim.Bunu hak edecek kadar iyi oynadın biraz gayretten sonra bunun bir üst kademesini kazanabilirsin."Eline baktığımda bir forma tutuyordu."Bu nedir hocam?"diye sorduğumda gülümseyip "Alt kademelerin giyemediği forma." dediğinde ne dediğini anlayamamıştım."Giyemediği derken?"Bana gülümseyen çocuk ve Selim Hoca birbirine bakıp gülümsedi."Hiçbir alt kademe sporcusu bunu giyecek kadar başarılı olamadı zaten bu büyük takımda alt kademeye geçmeden takımlara dağıldığı için direk normal forma giydiler.Yani sen buraya yeni gelip başarılı olan sporculardansın.İlk defa birine bu formayı veriyorum.Ağlayacağım şimdi." Şimdi daha net anlamıştım."Teşekürler hocam." diyip formayı aldım."Rica ederim.Bu arada sana bir şeyden bahsetmem lazım.Benim işlerim var bugünlük seni üst takım çalıştırsın.Oğlum zaten sen fazladan çalışıyorsun.Ceyda kızıma sen yardım et."İnanamıyorum sinir olduğum çocuk bana basketbolda yardımmı edecekti?"Tamam hocam seve seve" Diye Selim Hoca 'yı yanıtladı.Sinsice güldüğünü görüyordum.Tam itiraz edecektim ki çocuk sözümü böldü."Hayır itiraz yok bugün senin hocanım."Artık kaçış yolu yoktu belli ki bugünkü hocam oydu."Ceyda hadi kızım formanı giyde gel." dedi Selim Hoca.Başımla onaylayıp giyinme odasına doğru ilerledim.Üstüme formayı geçirip spor yapılan tarafa geçtim.Girdiğimde Selim Hoca gitmişti.Çocuk bana bakıp "Hadi yaylanmayı bırak da başla!" dediğinde artık sinirim git gide yükseliyordu."Yalnız sadece bugünlük hocamsın.Kendini buna çok kaptırmasan iyi edersin!" dedim.Bana hiç cevap vermeden başıyla topların olduğu sepeti işaret etti.Aralıksız neredeyse yere yığılıp kalacak kadar iki saat çalıştım."Hadi artık eve gidelim.Bugünlük mesain sona erdi.Bana yemek sözün var.Seni eve bırakmam lazım." Sinirlerim artık zirvedeydi."Sağol ya çok büyük iyilik yaptın bana." Sinir edici şekilde gülümsedi.Kapıdan çıktı ve bahçeye doğru ilerledik.Bahçede arabasını bilmediğim için onu takip etmeye bsşladım.Arabaya varınca arka kapıyı açarken bana dik dik bakarak sordu "Ne yapıyorsun?" anlamayarak yanıtladım "Arabaya biniyorum." Göz devirdi ve " Onu sormuyorum.Öne gelsene."Ona şaşkınca baktım."Cidden mi?" Bana sırıtarak cevap verdi."Evet" bende ön tarafa oturdum.Kemerimi bağlayıp yola çıkınca evimi tarif etmeye başladım.Uzun bir yolculuğun ardından evime ulaşmıştık.Önünde durduğumuzda saate bakıp "Bir saat sonra görüşürüz o zaman teşekkürler."deyip arabadan indim. "Görüşürüz!" diye seslendi. Hemen eve girmeliydim.Bir saat bir kıza göre kısa bir süreydi.Tabii ki salak gibi daha bugün tanıştığım biriyle yemeğe çıkarken süslenecek değildim.Ama yinede ev kılığım ile restorana gidecek halim yoktu!Hemen elimi yüzümü yıkadım.Üzerime şık ama sade bir elbise geçirdim.Çantama telefonumu,cüzdanımı,kimliğimi koydum çok hafif ruj sürdüm.Parfüm sıktım saçımıda tepeden topuz yaptım.Tam tahmin ettiğim gibi dakikası dakikasına 5 dakika vardı.Dışarı çıkıp beklemeye karar verdim.Kapıyı kilitleyip anahtarı çantama attım.Kaldırımın ucunda beklemeye başladım.Karşı tarafa geçerek beklemenin daha mantıklı olacağını düşünerek karşıya geçmeye karar verdim.Son ses müzikle sarhoş oldukları belli olan karşıdan arabayla gelen dört adama acıyarak bakarak onlar gelmeden geçmeye karar verdim.Ne yazıkki...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 12, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Adın Nedir?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin